Sapanca Gölü için bugüne kadarki en kötü haber

Sakarya ve Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü için bugüne kadarki en kötü haber geldi. Gölün kritik seviye olan 29.90 kotuna düşmesi ölümü anlamına geliyor. Su kalitesinde bozulma başlayan gölde, yakın zamanda içme suyu olarak kullanılması için arıtma bile yeterli olmayacak.

Kuraklık, aşırı tüketim ve gölü besleyen doğal su kaynakları üzerine su fabrikaları kurulması sebebiyle Sapanca Gölü’nün seviyesi kritik nokta olan 29.90’ın altına inerek 28.80 kotuna geriledi. Uzmanlar, bu seviyeyi Sapanca Gölü için sonun başlangıcı olarak değerlendiriyor. Dikey olarak 3 metreye ulaşan çekilmeyle tarihinin en kötü günlerini yaşayan göldeki tehlike artık sadece su seviyesinin düşmesi değil. Göl dibinde bataklık oluşmaya başlaması suyun kalitesinin bozulmaya başladığının en açık göstergelerinden biri. Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürü Rüstem Keleş, gölün kısa sürede normal dengesine dönmezse, su yapısının bozulacağını ve arıtma sorunları ortaya çıkacağını kaydetti. “Bu duruma geldiği zaman iş işten geçmiş demektir.” ifadesini kullanan Keleş, bu sebeple sanayi tesislerinin göl suyunu kullanmasını istemediklerini vurguladı. Keleş, “Ayrıca göldeki ekolojik dengeyi ve besin zincirini de olumsuz yönde etkileyecek. Bu da Sapanca Gölü’nün içme suyu olarak elden çıkması anlamına gelir. Öyle duruma geldiği zaman iş işten geçmiş demektir. Bölgemiz için önümüzdeki 2 yıllık kuraklık tahmini de endişelerimizi artırıyor.” uyarısında bulundu.

"Su miktarı azaldıkça, kirlilik artacak"


Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Çevre Mühendisliği Öretim Üyesi ve TEMA Vakfı İl Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu ise sadece Sapanca değil, tüm su kaynakları için suyun azalmasının kirlilik miktarını artırdığını bunun da suyun yapısının bozulması anlamına geldiğini söyledi. Suyun içindeki kirletici madde değişmezken, su miktarının azalmasının kirliliği attırdığını, suyun kalitesini olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Gümrükçüoğlu, şu bilgileri verdi: “Şöyle düşünelim, bir su bardağının içerisine çok miktarda kesme şeker attığınızı düşünün. Eğer bu bardağa temiz su ilave edilmezse bu şeker eriyecek ve suyun artık hızlı bir şekilde yapısı bozulacak. Şu an gölde yaşanan durum buna benzer. Su miktarı azaldıkça kirlilik o kadar artacak.”

Bu arada Sakarya Üniversite-si’nde (SAÜ) 2008 yılında yapılan yüksek lisans tezi çalışmasında da 6 yıl önce gölün su bütçesinin zorlandığı ve önlem alınması gerektiği belirtiliyor. Kuraklık söz konusu olmadan gölün güvenli kullanım kapasitesinin yıllık 126 milyon metreküp olduğu belirlenen çalışmada, sanayi tesisleriyle birlikte yıllardır gölden kapasitenin çok üzerinde su çekildiği vurgulanıyor.

Kirlilik ve diğer unsurlar sebebiyle su kalitesinin bozulmasından gölde yaşayan canlılar da nasibini aldı. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin yaptığı bir araştırmada, gölde daha önce varlığı bilinen yılan, Ankara, çöp, çapak, kaya, tatlı su levreği, cüce kayabalığı, havuz, kurt, noktalı balık türünün tamamen tükendiği belirlenmişti. Sapanca’da cüce ringa, deniz iğnesi, dere dokuz gönüllüsü, karaburun ve turna gibi 5 balık türünün daha suyun yapısının bozulması ile birlikte göldeki neslinin tehlikede olduğu belirtildi.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]