Sosyolog Ali Öztürk'ten 'selfie' yorumu
Son günlerin moda akımı Selfie ile ilgili Sakarya Üniversitesi öğretim elemanı Ali Öztürk önemli açıklamalarda bulundu.
Geçen haftalarda Amerikan Psikologlar Derneği’ne atfedilerek medyada yer alan “Selfie ruhsal bozukluk işareti” haberlerinin yalan olduğunu hatırlatan Öztürk, farklı amaçlarla çekilen fotoğrafların aynı kategoriye konmasının doğru olmadığını söyledi.
“Anı kaçırmamak” için çekilip paylaşılan fotoğraflarla kişinin bedeni üzerinden yapılan paylaşımların farklı olduğunu dile getiren akademisyen Öztürk, “bu ikinci kategori, yani beden üzerinden paylaşım yaklaşımı Narsizmin yükselmesi olarak değerlendirilebilir” dedi.
"Benliğin gündelik yaşama pazarlanması” olarak özetlenebilecek bu tip davranışların “Günaydın selfiesi, “Duş selfiesi”, “Yatak odası selfiesi” gibi kendini gözetletme noktasına vardığına değinen Öztürk, olan bitenin; “Dünya çılgın bir seyir aldığına göre biz de dünyaya ilişkin çılgın bir bakış açısı edinmek zorundayız” sözüyle özetlenebileceğini belirtti. Genç araştırmacı, hayatın her alanında sınırları zorlamanın normalleşmeye başladığını ve bunun üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, “ancak bunu toptancı bir anlayışla değerlendirmek yanlış olur” ifadelerini kullandı.
Geçen haftalarda Amerikan Psikologlar Derneği’ne atfedilerek medyada yer alan “Selfie ruhsal bozukluk işareti” haberlerinin yalan olduğunu hatırlatan Öztürk, farklı amaçlarla çekilen fotoğrafların aynı kategoriye konmasının doğru olmadığını söyledi.
“Anı kaçırmamak” için çekilip paylaşılan fotoğraflarla kişinin bedeni üzerinden yapılan paylaşımların farklı olduğunu dile getiren akademisyen Öztürk, “bu ikinci kategori, yani beden üzerinden paylaşım yaklaşımı Narsizmin yükselmesi olarak değerlendirilebilir” dedi.
"Benliğin gündelik yaşama pazarlanması” olarak özetlenebilecek bu tip davranışların “Günaydın selfiesi, “Duş selfiesi”, “Yatak odası selfiesi” gibi kendini gözetletme noktasına vardığına değinen Öztürk, olan bitenin; “Dünya çılgın bir seyir aldığına göre biz de dünyaya ilişkin çılgın bir bakış açısı edinmek zorundayız” sözüyle özetlenebileceğini belirtti. Genç araştırmacı, hayatın her alanında sınırları zorlamanın normalleşmeye başladığını ve bunun üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, “ancak bunu toptancı bir anlayışla değerlendirmek yanlış olur” ifadelerini kullandı.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]