“100. Yılında Ermeni Meselesi” SAÜ'de masaya yatırıldı

Sakarya Üniversitesi’nde “100. Yılında Ermeni Meselesi” isimli bir panel düzenlendi.

Sakarya Üniversitesi Azerbaycan Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen 100. Yılında Ermeni Meselesi isimli panel 21 Nisan Salı günü SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Panelde Ermeni Meselesi konusu çeşitli yönleriyle masaya yatırıldı.

Oturum Başkanlığını Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun yaptığı panele, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Coşkun, Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyon Başkanı Bilal Dündar ve Karabağ Bağımsızlık Hareketi Başkanı Akif Nağı konuşmacı olarak katıldı. Türkiye’nin sorunların çözümü konusunda sürekli olarak olumlu adımlar attığını belirten Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Ermenilerin ise masaya oturmaktan kaçındığını söyledi. Ermeni Soykırım iddialarının tamamen yalandan ibaret bir durum olarak değerlendiren Prof. Dr. Sofuoğlu, Türkiye’de yaşayan vatandaşların bu durumu onaylamasını ise büyük bir talihsizlik olarak nitelendirdi. Mesele ile ilgili olarak ‘Türkiye tarihi ile yüzleşsin’ ifadelerinin çokça kullanıldığını belirten Prof. Dr. Sofuoğlu, “Size, birisi Türkiye tarihi ile yüzleşsin derse, ona şu soruyu sorun ‘Bizim muhatabımız kim? Biz kiminle yüzleşeceğiz?’ Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, gelin tarih komisyonu kuralım diye çağrıda bulunuyor. Bu yüzleşmek değil midir? Bizler bu konuda varız. Ama kiminle yüzleşeceğiz, Ermeni tarihçiler nerede? Kiminle bu konuları konuşacağız? Ermeniler, uluslararası hiçbir tarih komisyonuna katılmıyorlar. Uluslararası baskıyla tarih komisyonu kurulması kararı alındı ancak Ermenistan Anayasa Mahkemesi, bu tarih komisyonu 1915 olaylarını inceleyemez diye karar aldı. Yine de Türk tarafı suçlanıyor. Var mı böyle bir adalet?” şeklinde konuştu. Ermenilerin 1915 yılında, Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı’nda olmasını fırsat bilerek, birçok vatandaşımızı katlettiğini ifade eden Prof. Dr. Sofuoğlu, “1915’te gerçekleşen hadise 1. Dünya Savaşı şartlarında ülkenin doğu ve güneydoğusunda Ermeni Terör Örgütleri, jandarma ve polis teşkilatlarının azlığını bilerek bizim doğu ve güneydoğu vatandaşlarımızı katlettiler. Çünkü jandarma ve polis teşkilatlarımız, cephede savaşıyorlardı. Bu olay Ermenilerin ilk suçları değildi. Daha öncesinde Sason İsyanı, Bitlis İsyanı, Osmanlı Bankası Baskını, Sultan Abdülhamid’in arabasına bomba yerleştirilmesi gibi birçok terörize eylemlerde bulundular” diye konuştu.

Prof. Dr. Sofuoğlu konuşmasının devamında ise “Ermeniler bu olaylarda birçok kez uyarıldı. 1915 senesinde Ermenilerin yaptığı olaylar neticesinde bu tür hadiselere karışan yaklaşık 450 bin Ermeni geçici olarak Halep’e gönderildi. Bu bir sürgün değildir. Geri gelmezsen sürgün olur. Önemli bir kısmı istediklerinde geri gelmişlerdir. Bu yabancıların kayıtlarında da mevcuttur” dedi. Ermeni olaylarının Osmanlı-Rus savaşı sırasında başladığını belirten Azerbaycan Dernekleri Federasyon Başkanı Bilal Dündar, “Ermeni olayının 1777 yılında Osmanlı-Rus savaşı sırasında başlayıp daha sonrasında da devam etti. Ermeni komşularımız birden bire yön değiştirdiler. Bu yön değişikliğini Rusların Ermeni Devleti kurmaları vaadi doğrultusunda gerçekleştirdiler. Bizler mutlaka geçmişimizi çok iyi bilmeliyiz. Geçmişimizi bilmediğimiz takdirde sağlık bir gelecek kurmamız mümkün değildir” diye konuştu.

Osmanlı’nın cephedeyken, Ermenilerin Osmanlı’yı arkadan vurduğunu ifade eden Dündar, “Osmanlı askerleri cephelerde savaşırken, Ermeniler Osmanlı askerlerinin eşlerine, çocuklarına zulüm etmeye başladılar. Osmanlı, savaş sırasında böyle bir durumla karşı karşıya kaldığı için, Ermenileri geçici olarak bir başka Osmanlı toprağı olan Halep’e yerleştirme kararı aldılar” şeklinde konuştu.

Yabancı devletlere göre örgütlenme konusunda geride olduğumuzu dile getiren Karabağ Bağımsızlık Hareketi Başkanı Akif Nağı, “Yabancı devletler, bu tür konularda çok aktif çalışıyorlar. Lobi faaliyetleri gibi konularda çok etkinler. Sosyal ağları çok aktif kullanıyor” şeklinde konuştu. Akif Nağı, Türkiye’nin Ermenilere yaklaşmaya çalışsa da, Ermenilerin masaya oturmaktan kaçındığını söyledi. Meseleyi bir Ermeni sorunu olarak değerlendirmenin yanlış olacağını belirten Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Coşkun, “Bu konuya Ermeni Sorunu dememeliyiz. Bu bir Türk sorunudur. Bu Türkler ile ilgili bir durumdur. Türklerin bu topraklarda var olup olmayacağı ile ilgilidir” dedi. Konuya ilişkin tarihi perspektifin korunmasını gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, “Biz dünyada bir topraktan kalkıp başka toprağa göç ederek bin yıldan fazla süredir orada anlı, dik başı dik, gururu ve bağımsızlığı ile yaşayan büyük bir milletiz. Bundan birilerinin rahatsız olması kadar daha doğal ne olabilir” şeklinde konuştu.

Panel, soru-cevap kısmının ardından konuşmacılara plaket takdim edilmesiyle son buldu.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
6e30ef07934676ab15747a2df177b1a4@