Sakarya'nın Hendek ilçesindeki göçerler, okulların tatil olmasının ardından 110 yıllık geleneksel zorlu göç yolculuğuna başladı.
Dikmen Mahallesi'ndeki köylüler, havaların ısınmasıyla göç hazırlıkları yaptı. Kadınlar, günler öncesinden yöresel kıyafetlerini hazırladı, erkekler de koyun ve keçileri yıkayıp boyadı, inekleri örme şeritlerle süsledi.
Okulların tatil olmasının ardından toplu olarak şenlik havasında yaylaya giden mahalle sakinlerinin göçü ramazanda daha da zorlu geçiyor.
Yazın hayvanları için serin olması nedeniyle kentin yüksek kesimi olan Dikmen Yaylası'na doğru zil ve çan sesleri eşliğinde yola düşen köylüler, 10 kilometrelik yolu yüzlerce hayvanla katediyor.
Eşyalarını ve yavru hayvanlarını traktörlerle taşıyan göçerler, yaylaya geldiğinde meydanda toplanıp bir süre hep birlikte eğleniyor. Göçü izlemeye gelenler de yöresel kıyafet giyip bu eğlenceye ortak oluyor.
- Binlerce hayvanla yaylaya göç ediyorlar
Dikmen Mahallesi muhtarı Menderes Ayvaz, mahalle sakinleriyle aldıkları kararla atalarından kalan geleneği sürdürmek için 110'uncu yayla göçünü yaptıklarını söyledi.
Yaylada 30 Haziran-1 Temmuz tarihinde şenlik de düzenleyeceklerini ifade eden Ayvaz, şunları söyledi:
"Bu şenliğimize de herkesi bekliyoruz. Bu yaylaya göç şenliği Trabzon'dan gelen atalarımızdan kalan bir gelenek. Burada halkımız yöresel kıyafetlerini giyer, hayvanlarını eskiden olduğu gibi süsler, boyar. Hayvanların boynuna zil ve çanlarını takıp herkes akşamdan hazırlığını yapar ve sabah erkenden hep birlikte göç yapar."
Dikmen Mahallesi'ndeki 840 hanenin yüzde 70'inin hayvancılıkla geçindiğini anlatan Ayvaz, 600'ün üzerinde büyükbaş, 2 binin üzerinde de küçükbaş hayvanın yaylaya göç ettiğini aktardı.
Göçe günler öncesinden hazırlık yapan köylülerin eski anıları yad ettiğini aktaran Ayvaz, "Yaylada 230 hanemiz var. Bin 725 rakımı var. Burası Sakarya'nın en yüksek noktasıdır. Aynı zamanda Bolu, Düzce ve Sakarya'nın birleşim noktasıdır." dedi.
- "Hayvanlar bizim için bir market"
Köylülerden Hanife Köseoğlu, dedelerinin Trabzon'dan Sakarya'ya göç edip yerleştiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Biz her yıl yaylaya göç ederiz. Hayvanlarımız olmazsa köyde geçinemeyiz. Sütümüzü, yoğurdumuzu buradan temin ediyoruz. Hayvanlar bizim için bir market. Bu yaylanın sayesinde geçimimizi sağlıyoruz. Köyde biz hiçbir şey yapamayız. Senede bir kez büyüklerimiz organize yapıyor ve hep birlikte köylülerle yaylaya göç ediyoruz. Köyümüz çok iyi, terör korkumuz yok Allah'a çok şükür dirlik düzenimiz iyi."
52 yaşındaki Ayşe Köseoğlu kendisinin hayvanı olmadığını ancak gezmek için yaylaya geldiğini anlattı.
Akrabalarının hayvanları olduğunu, kendisinin de şenlik havasında geçen göçe katılmak için yöresel kıyafet giydiğini dile getiren Köseoğlu, "Gezmek amacıyla yöresel kıyafetimi giydim ve geldim. Her yıl bu kıyafetlerimizi giyip yaylaya çıkarız. Aslımız Trabzonlu." dedi.
Necla Armağan da Gümüşhaneli olduğunu ancak Sakarya'yı çok sevdiğini söyledi.
Geleneksel kıyafet daha önce hiç giymediğini anlatan Armağan, "Buraya gelin geldim ve yöresel kıyafetleri çok sevdim. Bizim hayvanımız yok ama geleneksel kıyafetleri giyip bu eğlenceye katılmak için geldim. Burada ramazanda iftara kalıyoruz." diye konuştu.
Nimet Kalmış (70) da 50 yıldır yaylaya göç ettiğini söyledi.
Önceki yıllarda hayvanlarıyla yaylaya göç ettiğini ancak şimdi geleneksel kıyafetlerini giyerek gezmeye geldiğini belirten Kalmış, "Her yıl böyle eğlence zamanlarında buraya geliriz." ifadesini kullandı.