Sakarya'da geçen yıl 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne yapılan ve oranı yüzde 90'a ulaşan asılsız ve gereksiz ihbarlar, çalışanları hem meşgul ediyor hem de şaşkına çeviriyor.
Kentte can kayıplarını önlemek için 24 saat görev yapan 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne geçen yıl 973 bin 768 çağrı geldi. Bu çağrıların 881 bin 770'i gereksiz ihbarlardan oluşurken, 91 bin 998 yardım talebine müdahale edildi.
Asılsız ihbarlar, hem sağlık sistemini hem de görevlileri gereksiz meşgul ediyor. 112 personeli yardıma gerçekten ihtiyacı olanlara fedakarca koşarken zaman zaman ilginç tepki ve çağrılar ile de yüz yüze geliyor. 112'yi arayıp kedisi için "Arkadaşım merdivenden düştü ambulans lazım" talebini dile getiren bulunduğu gibi 30 yaşındaki oğlunu kastedip "Bebeğim çok hasta, ateşler içinde acil yardım" diyen de oluyor.
Detaylı adres soran personel, "Kızım istersen hanımın ayakkabı numarasını da vereyim." gibi yanıtlar da alabiliyor.
"Bu asılsız çağrıları engellememiz gerekiyor"
Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Ezen, yaptığı açıklamada, 2016 yılında kentte 779 bin asılsız ve gereksiz çağrı olduğunu belirterek, bu rakamın 2017 yılında 881 bine çıktığını anlattı.
Asılsız ve gereksiz çağrılara engel olmak için 112 olarak vatandaşlara çağrıda bulunduklarını aktaran Ezen, "Gün içinde çok sayıda asılsız, gereksiz çağrı oluyor. Bu asılsız çağrıları engellememiz gerekiyor. O anda anne ve babamıza gereken süreyi kaybediyor olabiliriz. Bu gereksiz çağrılara engel olursak zamanı kazanırız, hızlanırız ve daha iyi müdahale olur." dedi.
112 Acil ve Afetlerde Sağlık Hizmetleri Sakarya Şube Müdürü Doğan Öztürk de zamanla yarışan bir hizmet sektöründe çalıştıklarını belirterek, saniyelerin bile çok önemli olduğunu anlattı.
Gereksiz yapılan çağrıların sağlık çalışanlarını çok yorduğunu bildiren Öztürk, "Her yapılan çağrı, gerçekten bize ihtiyaç duyan vatandaşın hakkının gaspı anlamında. Ona sunacağımız etkin hizmetin önüne geçmekte. Bunun önüne geçmek adına İl Sağlık Müdürlüğü olarak çok ciddi şekilde çalışıyoruz, çalışmaya da devam ediyoruz. 112 acili gereksiz yere meşgul eden vatandaşlarımızın bir gün gerçekten kendilerinin de buna ihtiyaç duyacaklarını asla ve asla unutmamalarını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
Komuta Kontrol Merkezinde görevli acil tıp teknisyeni (ATT) Nilüfer Türkyılmaz, 3 ay önceki nöbetinde, eşinin rahatsız olduğunu söyleyen yaşlı bir vatandaşın ambulans talebinde bulunduğunu aktardı.
Adresi sorduğunda "Caminin yanındaki ev." cevabını aldığını anlatan Türkyılmaz, şunları kaydetti:
"Sakarya'da yüzlerce cami olduğunu, ilçeden mi, merkezden mi, hangi mahalleden, sokaktan olduğunu sordum, cadde adı istedim. Bu şekilde sorgulayınca amca ters şekilde tepki göstererek, 'Kızım istersen hanımın ayakkabı numarasını da vereyim.' dedi. Burada şu var, işimizi en iyi şekilde yapabilmek ve en kısa sürede en yakın ambulansı gönderebilmemiz için vaka adresini net ve doğru şekilde almamız gerekiyor. Amcayla aramızda böyle bir diyalog geçmişti ama sonra vaka adresini sorgulayarak ambulansımızı yönlendirdik ve en kısa sürede olay yerine gitti."
"Her çocuk annesinin bebeğiymiş onu anladık"
Paramedik Şeyma Arslan da 7-8 ay önce gece nöbetinde arayan bir kişinin köpek ısırdığı için tetanoz aşısı olduğunu aktardığını söyledi.
Arslan, "Bir rahatsızlığı olup olmadığını" sorduğu vatandaştan "Tetanoz aşısı olurken bir sürü imza attığını, bütün suçun kendisine yıkıldığını, köpeğin suçu olup olmadığını merak ettiği" yanıtını aldığını aktardı. Arslan, "112'nin böyle bir durumla ilgilenmediğini belirttim. Tersleyerek telefonu kapattı. Bu ve buna benzer binlerce gereksiz çağrı alıyoruz. Bu gerçek hastalara ulaşım süresini uzatıyor. Vatandaşlarımızın daha duyarlı olmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
ATT Neşe Özlücan ise bir gece geç saatlerde çığlık çığlığa, feryat figan arayan kadının, "Bebeğinin çok hasta olduğunu, ateşler içinde yandığını, bilincinin gittiğini, acil yardım edilmesi gerektiğini" söylediğini anlattı.
Kadını hemen sakinleştirip adresini aldığını ve bu adrese ambulans yönlendirdiğini belirten Özlücan, "Vakayı 'bebek hasta havale geçiriyor' diye verdim. Ekip ulaştı, ayrıldığında şu anonsu geçti, 'Vakamız 30 yaşında, yüksek ateş.' Yani sonuç olarak her çocuk annesinin bebeğiymiş, onu anladık. Eğer bize daha sağlıklı bilgi verirlerse onlara daha iyi yardım edebiliriz. Bu konuda herkesin özen göstermesini rica ediyoruz." ifadesini kullandı.
ATT Nagihan Gür de yaşadığı ilginç bir anıyı aktardı.
Kız öğrenci yurdundan bir kadının arayarak "Arkadaşının merdivenlerden düştüğünü" söylediğini anlatan Gür, adres alıp olay yerine ekip yönlendirdiğini belirtti.
Gür, anısını şu sözlerle dile getirdi:
"Ekibimiz olay yerine gittiğinde hastayı görmek istediğinde bir bayan elinde kedisiyle birlikte gelip hastanın kedisi olduğunu, merdivenlerden düştüğünü, doğru söyleseydi ambulans yönlendirmeyeceğimizi bildiği için böyle bir yalana başvurduğunu söyledi. Ekibimiz hasta yakınına durumu anlatıp olay yerinden ayrıldı. Böyle bir vaka bizim gerçek bir hastaya ulaşmamızı en az 10 dakika geciktirmekte. Biraz empati kurup hastanın kendi yakınımız olduğunu düşünerek daha özenli davranalım."