MTTB Sakarya Şube Başkanı Ayma mesajında “Rabia meydanında verilen bu mücadele ve mücadele erleri bizim için gelip geçici günübirlik siyaset malzemesi değil, nesilden nesile aktaracağımız bir mücadele örneği olacaktır.” dedi.
İşte Milli Türk Birliği Sakarya Şube Başkanı Özcan Ayma’nın 14 Ağustod Rabia Günü nedeni ile yaptığı açıklamanın tam metni;
Demokrasi ve Özgürlüğün Temsili Rabia
Çok değil yakın geçmişte demokratik yollarla Ülkenin başına getirilen Mursi darbe ile indirilmiş Bütün Dünya ve ikiyüzlü batı bunu seyretmiştir. Çıktıkları her platformda demokrasiden insan haklarından gem vuran lakin sadece kendi lehlerine sonuçlara göre bu kavramları yürürlüğe sokanlar Mısırın seçilmiş Cumhurbaşkanının arkasında duran insan hakları , özgürlük ve demokrasi için meydanlara çıkan mısır halkına kurşun yağdıran kukla darbeci yöneticilere göz yummuş bununla da kalmamış destek vermiştir. İnsan aklının almayacağı derecede bir eylem hem demokrasi diye konuşacaksın hem de demokratik seçimle başa geleni darbe ile indirteceksin. Bu sebeble Rabiatül adevviye meydanı sadece bir demokrasi meydanı değil iki yüzlü batının ne kadar zalim acımasız ve çıkarları doğrultusunda hareket ettiğinin kanıtıdır. Yüzlerce insan şehit olurken susanlar birkaç kişinin öldürüldüğü Charlie Hebdo olayında binler olarak ses çıkarmış terörü lanetlemiştir. Bizler biliyoruz ki bu mücadelenin de temelinde kapitalizm ve sermaye vardır. Deniz yollarına hakim olan kuvvetlerin ikinci Süveyş’i Mısır halkına vermek gibi niyetleri de yoktur. Bunun neticesinde milli olan liderleri istemezler. Çok kısa zaman sonra göreceğiz ki Yeni Suveyş kanalı açılacak ve yap işlet ile beraber hakim güçlere verilecektir. İşte batı tekrar çıkarlarına göre davrandığını göstermiştir.
Rabia meydanında verilen bu mücadele ve mücadele erleri bizim için gelip geçici günübirlik siyaset malzemesi değil, nesilden nesile aktaracağımız bir mücadele örneği olacaktır. Dünyada bazı önemli günler vardır ve sunidir. Kapitalizme hizmet etmektedir fakat 14 Ağustos Rabia günü doğal gelişmiş ve kendine zamanın içinde kuşaktan kuşağa erişecek yer bulmuştur.