14 baronun Çocuk Hakları Merkezi, Eskişehir Beylikova’da 19 Haziran İmam Hatip Ortaokulu’nda, aynı zamanda okul müdürü olan öğretmenleri tarafından fiziksel ve duygusal şiddete maruz kaldığı iddia edilen ortaokul öğrencileriyle ilgili olayın takipçisi olacak.
Eskişehir, Manisa, İzmir, Gaziantep, Edirne, Bursa, Elazığ, Sakarya, Kütahya, Aydın, Ankara, Sivas, Diyarbakır ve Bitlis Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından yapılan ortak açıklamada, öğrenci velilerinin şikayetleri üzerine, Beylikova Kaymakamlığı’nın harekete geçtiği ve konuyla ilgili savcılık tarafından soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, "Gerçeğin araştırılıp gereğinin Milli Eğitim Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı’nca ivedilikle yapılacağına dair inancımız tamdır." denildi.
Fiziksel ve duygusal istismar
Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu’nca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ulaşıldığı, olay hakkında doğru bilgi edinmek istendiği ancak konuyla ilgili yetkili memurlar tarafından bilgi verilemeyeceği belirtilen açıklamada, "Konunun hassasiyeti ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Beylikova İlçe Kaymakamlığı ile görevli müdafiilerden alınan bilgiler ışığında basın açıklaması yapmak gerekliliği oluşmuştur. Çocuk ihmal ve istismarı konusundaki hassasiyetimiz; barolarımız ve barolar bünyesinde faaliyet gösteren Çocuk Hakları Merkezleri ve Çocuk Hakları İzleme Komisyonları tarafından defalarca vurgulanmıştır." ifadelerine yer verildi.
Çocuklar üzerinde fiziksel ve duygusal istismarın söz konusu olduğu iddia edilen bu olayda, şüpheli istismarcının çocuklara en yakın kişilerden olan, öğretmenleri olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: "Yaptığımız bilinçlendirme çalışmalarında çocukların istismarı söz konusu olduğunda öncelikle onu koruyacak ve konuyu öğrenerek yetkili kolluk birimlerine ve Cumhuriyet Savcılığı’na bilgi verecek kişinin öğretmeni olduğunu vurgulamamıza rağmen, halen istismar olaylarının önüne geçilemediğini görmekteyiz. Çocuğun ve velinin okul hayatında en çok güvenmesi gereken kişi çocuğun öğretmenidir. Çocukların öncelikli yararı gözetilerek sevgi ve şefkat dilinden başka şiddet içerikli hiçbir yöntemle çocuğa bilgi öğretilemeyeceği, çocuğun eğitilemeyeceği uluslararası alanda da kabul gören temel ilkelerdendir."
"Soruşturmanın takipçisi olacağız"
Toplum içinde sıkça duyulan \'dayak cennetten çıkmadır\', \'eti senin kemiği benim\' gibi sözleri kullanmanın bırakılması gerektiği ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Bu konuda net bir tavır içinde olmalıyız. Bilgi yuvası olması gereken okullarda şiddet vakalarına son verilmediği sürece geleceği emanet edeceğimiz çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmesi olmayacaktır. Söz konusu olayla ilgili gerçeklerin kamuoyuna ayrıntılarıyla yansıtılmasında dikkat edilmesi gereken hususların yanı sıra, yargılamanın sekteye uğramaması ve delillerin karartılmaması için çocukların kimlik bilgilerinin gizli tutulması da önemlidir. Yine vurgulamak gerekir ki yerel mevzuatımızda yer alan Çocuk Koruma Kanunu, TCK ve Anayasamız, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Lanzorette Sözleşmesi gereği çocukların haklarını koruyacak olanlar başta yetişkinler ve devletin kendisidir. Çocukların yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı ciddi olarak ihlal edilmektedir. İvedilikle yaşanılanlara müdahale ederek yetkililerin hukuka ve hakkaniyete uygun çözümleri uygulamaları gerekmektedir."
Baroların Çocuk Hakları Komisyonları ve Merkezleri olarak bu vahim olayla ilgili gelişmeleri takip edileceğinin belirtildiği açıklamada, "Eskişehir ilinde gerçekleşmiş olsa da her birimizin bu soruşturmanın ayrı ayrı takipçisi olacağımızı ve örtbas edilmesine izin vermeyeceğimizi kamuoyuna duyurur, çocukların maruz kaldığı her haksızlıkta ve istismar olayında üzerimize düşeni yapacağımızı bildiririz." denildi.