140. Başörtüsü Eylemi

Sakarya Başörtüsü Platformu 140.Başörtüsü Eylemi“Başörtüsü Mücadelemizi, Kudüs’ün Özgürlüğünden Ayrı Düşünmüyoruz!”

Sakarya Başörtüsü Platformu’nun gerçekleştirdiği 140.Başörtüsü Eyleminde eşleri başörtülü olduğu için Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ne ait pansiyona alınmayan avukatlara yönelik olarak takınılan haksız tutum protesto edildi. Eylemde ayrıca hükümetin Ergenekon zihniyetiyle pazarlık yapmak yerine hesaplaşması gerektiği ifade edilirken, Filistin topraklarında 60.yılını geride bırakan Siyonist İşgal Devleti İsrail protesto edildi.

Sakarya Başörtüsü Platformu yasak karşıtı, tevhid, adalet ve özgürlük mücadelesini 140. basın açıklamasıyla sürdürdü. Her hafta saat 12.30’da, Bulvar AKM önünde toplanan platform mensupları adına açıklama bu hafta Atilla ÇOLAK tarafından okundu. Açıklamada, Sakarya Barosu’na bağlı avukatların eşlerinin başörtülü olmalarını gerekçe göstererek, üniversiteye bağlı pansiyona almayan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi protesto edildi. Eylemde ayrıca 60.yılını geride bırakan Siyonist işgale karşı Filistin İntifada’sının mutlaka kazanacağı; bunun da küresel zulme karşı küresel bir direniş hattını kaim kılmakla mümkün olduğu vurgulandı.

ÇOLAK, açıklamasının ilk bölümünde Sakarya Barosu’na bağlı avukatların Çanakkale’de uğradıkları haksızlık şu sözlerle protesto edildi: “Başörtüsüne karşı her yeri yasak alanı kabul eden zihniyet; Sakarya Barosu’na bağlı avukatların başörtülü eşlerini gerekçe göstererek; kafile üyelerini üniversiteye bağlı pansiyona almamıştır. Kendisini savunmak için de kafileyi provokatörlükle suçlamıştır. Sakarya Başörtüsü Platformu olarak, 12 Eylül zihniyetiyle hesaplaşılmadığı; darbecilerin ve darbecilere kuklalık eden yasakçıların yargılanmadığı sürece bu tür haksızlıkların yaşanmaya devam edeceğini bir kez daha hatırlatıyoruz.”

Adalet ve özgürlük için öncelikle darbeciler, yasakçılar ve bunların uzantısı olan paramiliter yapılarla hesaplaşmak gerektiği ifade edilirken, hükümetin Ergenekon zihniyeti ile pazarlık etmemesi konusunda şu sözlere yer verildi: “İçinde bulunduğumuz günler bu sebeple hayati bir önem taşımaktadır. Darbe günlüklerinde darbe planlayıcıları; amaçları ve yöntemleriyle birlikte deşifre olmuştur. Ergenekon yapılanmasının kirli ilişkileri belgeleriyle kanıtlanmaktadır. Danıştay saldırısı, Dink cinayeti, Malatya katliamı gibi olaylara karışanlar ne birbirinden bağımsızdır, ne de darbecilerden ayrı bir yapılanma içindedir! Bu tarihi süreçte ele geçen fırsatları, Hükümet’in, kendi eliyle darbecilere teslim etmek üzere olduğunu müşahede ediyoruz. Partiyi ve başbakanı kurtarmak için Ergenekon zihniyetiyle pazarlık yapıldığına dair işaretler çoğalıyor. Bu, son derece yanlış ve riskli bir yoldur. Şemdinli’de girilen yanlış yolun sonucunu 27 Nisan muhtırasında görmüştük. Aynı hatayı tekrar yapmanın hiçbir makul gerekçesi olamaz. Hükümet; hem partisini kapattırmamak için gereken girişimde bulunmak, hem de darbeci ve yasakçı zihniyetle hesaplaşmak zorundadır.”

<p align="left"><font face="verdana,geneva"><font size="2">&Ccedil;OLAK, a&ccedil;ıklamasının ilk b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde Sakarya Barosu&rsquo;na bağlı avukatların &Ccedil;anakkale&rsquo;de uğradıkları haksızlık şu s&ouml;zlerle protesto edildi:<font color="#cc0000"> </font></font><font size="2" color="#cc0000">&ldquo;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne karşı her yeri yasak alanı kabul eden zihniyet; Sakarya Barosu&rsquo;na bağlı avukatların baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; eşlerini gerek&ccedil;e g&ouml;stererek; kafile &uuml;yelerini &uuml;niversiteye bağlı pansiyona almamıştır. Kendisini savunmak i&ccedil;in de kafileyi provokat&ouml;rl&uuml;kle su&ccedil;lamıştır. Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu olarak, 12 Eyl&uuml;l zihniyetiyle hesaplaşılmadığı; darbecilerin ve darbecilere kuklalık eden yasak&ccedil;ıların yargılanmadığı s&uuml;rece bu t&uuml;r haksızlıkların yaşanmaya devam edeceğini bir kez daha hatırlatıyoruz.&rdquo;</font></font></p><p align="left"><font size="2"></font><font face="verdana,geneva" size="2">Adalet ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k i&ccedil;in &ouml;ncelikle darbeciler, yasak&ccedil;ılar ve bunların uzantısı olan paramiliter yapılarla hesaplaşmak gerektiği ifade edilirken, h&uuml;k&uuml;metin Ergenekon zihniyeti ile pazarlık etmemesi konusunda <font color="#cc0000">şu s&ouml;zlere yer verildi:</font> &ldquo;İ&ccedil;inde bulunduğumuz g&uuml;nler bu sebeple hayati bir &ouml;nem taşımaktadır. Darbe g&uuml;nl&uuml;klerinde darbe planlayıcıları; ama&ccedil;ları ve y&ouml;ntemleriyle birlikte deşifre olmuştur. Ergenekon yapılanmasının kirli ilişkileri belgeleriyle kanıtlanmaktadır. Danıştay saldırısı, Dink cinayeti, Malatya katliamı gibi olaylara karışanlar ne birbirinden bağımsızdır, ne de darbecilerden ayrı bir yapılanma i&ccedil;indedir! Bu tarihi s&uuml;re&ccedil;te ele ge&ccedil;en fırsatları, H&uuml;k&uuml;met&rsquo;in, kendi eliyle darbecilere teslim etmek &uuml;zere olduğunu m&uuml;şahede ediyoruz. Partiyi ve başbakanı kurtarmak i&ccedil;in Ergenekon zihniyetiyle pazarlık yapıldığına dair işaretler &ccedil;oğalıyor. Bu, son derece yanlış ve riskli bir yoldur. Şemdinli&rsquo;de girilen yanlış yolun sonucunu 27 Nisan muhtırasında g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;k. Aynı hatayı tekrar yapmanın hi&ccedil;bir makul gerek&ccedil;esi olamaz. H&uuml;k&uuml;met; hem partisini kapattırmamak i&ccedil;in gereken girişimde bulunmak, hem de darbeci ve yasak&ccedil;ı zihniyetle hesaplaşmak zorundadır.&rdquo; </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva"><font size="2"></font></font></p>

60. yılını geride bırakan Siyonist işgale karşı Filistin İntifada’sına şu sözlerle destek verildi: “Sakarya Başörtüsü Platformu olarak mazlum Filistin halkıyla kardeşlik bağımızın asla kopmayacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Filistin’deki işgalci zorbalarla, Türkiye’deki yasakçı zorbaların aynı zihniyeti paylaştığına inanıyoruz. Bu sebeple, başörtüsüne özgürlük mücadelemizi, Kudüs’ün özgürlüğünden ayrı düşünmüyoruz. İslam’a düşmanlıkta tek safta toplanan müstekbirlere karşı yeryüzünün tüm onurlu ve duyarlı insanlarını direnişe davet ediyoruz. Küresel zulme ancak küresel bir direniş ile karşı çıkılabileceğini belirtiyor ve tevhidi mesajın aydınlığında, özgür ve adil bir gelecek için herkesi İntifada bilinciyle hareket etmeye çağırıyoruz.”

Eylemde “Başörtüsü İslam’ın Emri; Müslüman Kadının Kimliğidir”, “Tevhid Adalet Özgürlük” yazılı pankartlar ve “Yasak Sürüyor; (D)uyuyor musunuz?”, “Filistin’e Hamas’a Direniş’e Bin Selam”, “Filistin Halkı Yalnız Değildir”, “Kudüs Ümmetin Kalbidir”, “Hepimiz Filistinliyiz” yazılı dövizler taşıyan platform mensupları, eylem boyunca “Darbeciler Halka Hesap Verecek” ve “Yaşasın Küresel İntifada” sloganlarını attılar.

<p align="left"><font face="verdana,geneva"><font size="2">60. yılını geride bırakan Siyonist işgale karşı Filistin İntifada&rsquo;sına <font color="#cc0000">şu s&ouml;zlerle destek verildi:</font> </font><font size="2">&ldquo;Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu olarak mazlum Filistin halkıyla kardeşlik bağımızın asla kopmayacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Filistin&rsquo;deki işgalci zorbalarla, T&uuml;rkiye&rsquo;deki yasak&ccedil;ı zorbaların aynı zihniyeti paylaştığına inanıyoruz. Bu sebeple, baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelemizi, Kud&uuml;s&rsquo;&uuml;n &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;nden ayrı d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yoruz. İslam&rsquo;a d&uuml;şmanlıkta tek safta toplanan m&uuml;stekbirlere karşı yery&uuml;z&uuml;n&uuml;n t&uuml;m onurlu ve duyarlı insanlarını direnişe davet ediyoruz. K&uuml;resel zulme ancak k&uuml;resel bir direniş ile karşı &ccedil;ıkılabileceğini belirtiyor ve tevhidi mesajın aydınlığında, &ouml;zg&uuml;r ve adil bir gelecek i&ccedil;in herkesi İntifada bilinciyle hareket etmeye &ccedil;ağırıyoruz.&rdquo;</font></font></p><p align="left"><font size="2"></font><font face="verdana,geneva" size="2">Eylemde &ldquo;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; İslam&rsquo;ın Emri; M&uuml;sl&uuml;man Kadının Kimliğidir&rdquo;, &ldquo;Tevhid Adalet &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;k&rdquo; yazılı pankartlar ve &ldquo;Yasak S&uuml;r&uuml;yor; (D)uyuyor musunuz?&rdquo;, &ldquo;Filistin&rsquo;e Hamas&rsquo;a Direniş&rsquo;e Bin Selam&rdquo;, &ldquo;Filistin Halkı Yalnız Değildir&rdquo;, &ldquo;Kud&uuml;s &Uuml;mmetin Kalbidir&rdquo;, &ldquo;Hepimiz Filistinliyiz&rdquo; yazılı d&ouml;vizler taşıyan platform mensupları, eylem boyunca &ldquo;Darbeciler Halka Hesap Verecek&rdquo; ve &ldquo;Yaşasın K&uuml;resel İntifada&rdquo; sloganlarını attılar.</font></p>

Sakarya Başörtüsü Platformu, 140. Basın Açıklaması Tam Metni:

TÜRKİYE’YE ADALET, FİLİSTİN’E ÖZGÜRLÜK DİRENİŞLE GELECEK!

Söz konusu başörtüsü zorbalığıysa; hiçbir şeyin teferruat olmadığı bir süreçten geçiyoruz. Yasakçılar, başörtülülere ve başörtüsünün temsil ettiği İslami değerlere karşı hakaret konusunda hiçbir sınır ve hukuk tanımıyor. Sakarya Barosu’na bağlı avukatların Çanakkale’de uğradıkları haksızlık ve ayrımcılık bu durumun yeni bir örneği olmuştur.

Başörtüsüne karşı her yeri yasak alanı kabul eden zihniyet; Sakarya Barosu’na bağlı avukatların başörtülü eşlerini gerekçe göstererek; kafile üyelerini üniversiteye bağlı pansiyona almamıştır. Kendisini savunmak için de kafileyi provokatörlükle suçlamıştır. Sakarya Başörtüsü Platformu olarak, 12 Eylül zihniyetiyle hesaplaşılmadığı; darbecilerin ve darbecilere kuklalık eden yasakçıların yargılanmadığı sürece bu tür haksızlıkların yaşanmaya devam edeceğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

<p align="left"><font color="#cc0000"><font face="verdana,geneva" size="2"><strong>Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu, 140. Basın A&ccedil;ıklaması Tam Metni:<br /><br />T&Uuml;RKİYE&rsquo;YE ADALET, FİLİSTİN&rsquo;E &Ouml;ZG&Uuml;RL&Uuml;K DİRENİŞLE GELECEK!</strong></font></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">S&ouml;z konusu baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; zorbalığıysa; hi&ccedil;bir şeyin teferruat olmadığı bir s&uuml;re&ccedil;ten ge&ccedil;iyoruz. Yasak&ccedil;ılar, baş&ouml;rt&uuml;l&uuml;lere ve baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml;n temsil ettiği İslami değerlere karşı hakaret konusunda hi&ccedil;bir sınır ve hukuk tanımıyor. Sakarya Barosu&rsquo;na bağlı avukatların &Ccedil;anakkale&rsquo;de uğradıkları haksızlık ve ayrımcılık bu durumun yeni bir &ouml;rneği olmuştur. </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne karşı her yeri yasak alanı kabul eden zihniyet; Sakarya Barosu&rsquo;na bağlı avukatların baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; eşlerini gerek&ccedil;e g&ouml;stererek; kafile &uuml;yelerini &uuml;niversiteye bağlı pansiyona almamıştır. Kendisini savunmak i&ccedil;in de kafileyi provokat&ouml;rl&uuml;kle su&ccedil;lamıştır. Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu olarak, 12 Eyl&uuml;l zihniyetiyle hesaplaşılmadığı; darbecilerin ve darbecilere kuklalık eden yasak&ccedil;ıların yargılanmadığı s&uuml;rece bu t&uuml;r haksızlıkların yaşanmaya devam edeceğini bir kez daha hatırlatıyoruz. </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p>

Adalet ve özgürlük için öncelikle darbecileri ve yasakçıları besleyen bataklığın kurutulması gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz günler bu sebeple hayati bir önem taşımaktadır. Darbe günlüklerinde darbe planlayıcıları; amaçları ve yöntemleriyle birlikte deşifre olmuştur. Ergenekon yapılanmasının kirli ilişkileri belgeleriyle kanıtlanmaktadır. Danıştay saldırısı, Dink cinayeti, Malatya katliamı gibi olaylara karışanlar ne birbirinden bağımsızdır, ne de darbecilerden ayrı bir yapılanma içindedir!

Bu tarihi süreçte ele geçen fırsatları, Hükümet’in, kendi eliyle darbecilere teslim etmek üzere olduğunu müşahede ediyoruz. Partiyi ve başbakanı kurtarmak için Ergenekon zihniyetiyle pazarlık yapıldığına dair işaretler çoğalıyor. Bu, son derece yanlış ve riskli bir yoldur. Şemdinli’de girilen yanlış yolun sonucunu 27 Nisan muhtırasında görmüştük. Aynı hatayı tekrar yapmanın hiçbir makul gerekçesi olamaz. Hükümet; hem partisini kapattırmamak için gereken girişimde bulunmak, hem de darbeci ve yasakçı zihniyetle hesaplaşmak zorundadır.

<p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Adalet ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k i&ccedil;in &ouml;ncelikle darbecileri ve yasak&ccedil;ıları besleyen bataklığın kurutulması gerekmektedir. İ&ccedil;inde bulunduğumuz g&uuml;nler bu sebeple hayati bir &ouml;nem taşımaktadır. Darbe g&uuml;nl&uuml;klerinde darbe planlayıcıları; ama&ccedil;ları ve y&ouml;ntemleriyle birlikte deşifre olmuştur. Ergenekon yapılanmasının kirli ilişkileri belgeleriyle kanıtlanmaktadır. Danıştay saldırısı, Dink cinayeti, Malatya katliamı gibi olaylara karışanlar ne birbirinden bağımsızdır, ne de darbecilerden ayrı bir yapılanma i&ccedil;indedir! </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Bu tarihi s&uuml;re&ccedil;te ele ge&ccedil;en fırsatları, H&uuml;k&uuml;met&rsquo;in, kendi eliyle darbecilere teslim etmek &uuml;zere olduğunu m&uuml;şahede ediyoruz. Partiyi ve başbakanı kurtarmak i&ccedil;in Ergenekon zihniyetiyle pazarlık yapıldığına dair işaretler &ccedil;oğalıyor. Bu, son derece yanlış ve riskli bir yoldur. Şemdinli&rsquo;de girilen yanlış yolun sonucunu 27 Nisan muhtırasında g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;k. Aynı hatayı tekrar yapmanın hi&ccedil;bir makul gerek&ccedil;esi olamaz. H&uuml;k&uuml;met; hem partisini kapattırmamak i&ccedil;in gereken girişimde bulunmak, hem de darbeci ve yasak&ccedil;ı zihniyetle hesaplaşmak zorundadır. </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p>

Sakarya Başörtüsü Platformu olarak bu hafta başörtüsü yasağından bağımsız düşünmediğimiz Filistin sorununu bir kez daha meydanlara taşıyoruz. Milyonlarca insanı yurdundan sürerek mülteci konumuna düşüren, yüz binlerce insanı tüm dünyanın gözleri önünde zulme uğratan Siyonist işgal, 60. yılını geride bıraktı. Her gün yeni canlar alan ve Filistinli kardeşlerimizin en temel hayati ihtiyaçlarına dahi ambargo uygulayan acımasız Siyonist İsrail, küreselleşen yeni zulüm düzeninin Filistin acenteliğini yapmaya devam ediyor.

Filistinli kardeşlerimizin tercihlerini İslami direnişten yana kullanmalarını; her türlü vahşete gerekçe kılabilen, İslami mücadelenin öncülerine yönelik suikastlar düzenleyen; her türlü kitle imha silahını ya da kimyasal silahı kullanmaktan çekinmeyen; kadın ya da çocuk ayrımı gözetmeksizin herkesi istediği zaman öldürebilen bu Siyonist vahşete ve soykırıma sessiz kalamayız.

Müslümanlardan alınan paralarla kurulan üniversitelerde Siyonist işgalin ve katliamların temsilcilerine “hoşgörü ve diyalog” adına güller takdim edilmesini kabul edemeyiz. Küresel egemenlere şirin gözükmek adına Hükümet’in Filistin halkının meşru temsilcilerine yüz çevirmelerine, buna karşın Siyonist İsrail ile dostluk gurubu kurmalarına kayıtsız kalamayız. Filistin’de terör estirenlerle kurulan askeri, siyasi ve ekonomik ortaklıkları; ancak zulme ve vahşete ortaklık olarak değerlendirebiliriz.

Sakarya Başörtüsü Platformu olarak mazlum Filistin halkıyla kardeşlik bağımızın asla kopmayacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Filistin’deki işgalci zorbalarla, Türkiye’deki yasakçı zorbaların aynı zihniyeti paylaştığına inanıyoruz. Bu sebeple, başörtüsüne özgürlük mücadelemizi, Kudüs’ün özgürlüğünden ayrı düşünmüyoruz. İslam’a düşmanlıkta tek safta toplanan müstekbirlere karşı yeryüzünün tüm onurlu ve duyarlı insanlarını direnişe davet ediyoruz. Küresel zulme ancak küresel bir direniş ile karşı çıkılabileceğini belirtiyor ve tevhidi mesajın aydınlığında, özgür ve adil bir gelecek için herkesi İntifada bilinciyle hareket etmeye çağırıyoruz. Gelin, Filistin İntifadası’na; Türkiye’den yükseltilecek Başörtüsü İntifadası ile hep birlikte destek verelim! Ve zalimlere karşı sesimizi daha güçlü yükseltelim:

Yaşasın başörtüsüne özgürlük mücadelemiz!
Yaşasın Filistin’e özgürlük mücadelemiz!
Yaşasın Küresel İntifada!

<p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2">Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu olarak bu hafta baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; yasağından bağımsız d&uuml;ş&uuml;nmediğimiz Filistin sorununu bir kez daha meydanlara taşıyoruz. Milyonlarca insanı yurdundan s&uuml;rerek m&uuml;lteci konumuna d&uuml;ş&uuml;ren, y&uuml;z binlerce insanı t&uuml;m d&uuml;nyanın g&ouml;zleri &ouml;n&uuml;nde zulme uğratan Siyonist işgal, 60. yılını geride bıraktı. Her g&uuml;n yeni canlar alan ve Filistinli kardeşlerimizin en temel hayati ihtiya&ccedil;larına dahi ambargo uygulayan acımasız Siyonist İsrail, k&uuml;reselleşen yeni zul&uuml;m d&uuml;zeninin Filistin acenteliğini yapmaya devam ediyor. </font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2">Filistinli kardeşlerimizin tercihlerini İslami direnişten yana kullanmalarını; her t&uuml;rl&uuml; vahşete gerek&ccedil;e kılabilen, İslami m&uuml;cadelenin &ouml;nc&uuml;lerine y&ouml;nelik suikastlar d&uuml;zenleyen; her t&uuml;rl&uuml; kitle imha silahını ya da kimyasal silahı kullanmaktan &ccedil;ekinmeyen; kadın ya da &ccedil;ocuk ayrımı g&ouml;zetmeksizin herkesi istediği zaman &ouml;ld&uuml;rebilen bu Siyonist vahşete ve soykırıma sessiz kalamayız. </font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2">M&uuml;sl&uuml;manlardan alınan paralarla kurulan &uuml;niversitelerde Siyonist işgalin ve katliamların temsilcilerine &ldquo;hoşg&ouml;r&uuml; ve diyalog&rdquo; adına g&uuml;ller takdim edilmesini kabul edemeyiz. K&uuml;resel egemenlere şirin g&ouml;z&uuml;kmek adına H&uuml;k&uuml;met&rsquo;in Filistin halkının meşru temsilcilerine y&uuml;z &ccedil;evirmelerine, buna karşın Siyonist İsrail ile dostluk gurubu kurmalarına kayıtsız kalamayız. Filistin&rsquo;de ter&ouml;r estirenlerle kurulan askeri, siyasi ve ekonomik ortaklıkları; ancak zulme ve vahşete ortaklık olarak değerlendirebiliriz. </font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2">Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu olarak mazlum Filistin halkıyla kardeşlik bağımızın asla kopmayacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Filistin&rsquo;deki işgalci zorbalarla, T&uuml;rkiye&rsquo;deki yasak&ccedil;ı zorbaların aynı zihniyeti paylaştığına inanıyoruz. Bu sebeple, baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelemizi, Kud&uuml;s&rsquo;&uuml;n &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;nden ayrı d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yoruz. İslam&rsquo;a d&uuml;şmanlıkta tek safta toplanan m&uuml;stekbirlere karşı yery&uuml;z&uuml;n&uuml;n t&uuml;m onurlu ve duyarlı insanlarını direnişe davet ediyoruz. K&uuml;resel zulme ancak k&uuml;resel bir direniş ile karşı &ccedil;ıkılabileceğini belirtiyor ve tevhidi mesajın aydınlığında, &ouml;zg&uuml;r ve adil bir gelecek i&ccedil;in herkesi İntifada bilinciyle hareket etmeye &ccedil;ağırıyoruz. Gelin, Filistin İntifadası&rsquo;na; T&uuml;rkiye&rsquo;den y&uuml;kseltilecek Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; İntifadası ile hep birlikte destek verelim! Ve zalimlere karşı sesimizi daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; y&uuml;kseltelim:</font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="\&quot;left\&quot;"><font face="verdana,geneva" size="2">Yaşasın baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelemiz! <br />Yaşasın Filistin&rsquo;e &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelemiz! <br />Yaşasın K&uuml;resel İntifada!</font></p>
16 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
3e8e4d849d7da57f1714f5e64594378e@