142. Başörtüsü Eylemi

Sakarya Başörtüsü Platformu 142.Başörtüsü Eylemi" Başörtüsü Yasağına “L” Diyoruz! "

142. başörtüsü eylemini gerçekleştiren Sakarya Başörtüsü Platformu, darbeci zihniyeti ve ona hizmet ettiğini ifade ettiği vesayetçi hukuk anlayışını protesto etti.

Sakarya Başörtüsü Platformu adına Kadrican MENDİ'nin okuduğu basın açıklamasında, başörtüsüne kısmi bir serbestliği dahi içine sindiremeyen, resmi ideoloji ve askeri vesayet yanlısı bir yargı mekanizmasıyla karşı karşıya olunduğu dile getirilerek şu ifadelere yer verildi: "Halkın kimlikleri, inanç ve değerleri söz konusu olduğunda hukuk, hak ve özgürlükleri bir kenara bırakarak, resmi ideolojiden taraf olan yargı oligarşisi; darbeci zihniyete hizmet ederek yetkilerini kötüye kullanmaktadır. Hukuksuzca yasaklanan başörtüsüne ilişkin kritik bir karar aşamasındayken, mahkeme üyelerine yasakçılık noktasında cesaret verenler; ancak zulmün taşeronu olabilirler. Böylesi bir süreçte, başörtülü bir öğretmeni “kötü örnek” gösteren ve başörtüsünün sokakta dahi yasaklanmasını savunarak tarafını açıkça beyan etmiş bir kişinin, yargı sisteminin en önemli görevlerinden birine seçilmesinin anlamı belli değil midir? "

Açıklama darbelerden, vesayetçi anlayıştan, hukuksuzluktan ve paramiliter yapılanmalardan medet umarak islami kimliğe yönelik her türlü talebi yasaklayanlara karşı direniş çağrısının yapıldığı açıklama şu sözlerle son buldu: "Çabalarımızı ve varlığımızı; uzun soluklu bir tevhid, adalet ve özgürlük mücadelesine adamadığımız sürece var olamayız. Vahyin hayata dönük mesajlarını; öncü bir şahitlik bilinciyle doğrudan hayatın ve mücadelenin ortasına taşımadığımızda eksik kalırız. Kur’an ile uyarma sorumluluğunu, Kur’an ile direnme perspektifinden ayrı düşünemeyiz. Bu sebeple, bizim için “Başörtüsüne özgürlük” demek, “La ilahe illallah” demekten ayrı bir cüz değildir. Her türlü zulme, şirke, tuğyana ve ifsada “Lâ” diyoruz! Başörtüsü yasağına “L” diyoruz! "

Eylemde, "Başörtüsü İslam'ın Emri Müslüman Kadının Kimliğidir" ve "Tevhid Adalet Özgürlük" pankartlar ve “İnancına Örtüne Kimliğine Sahip Çık”,“Başörtümüz Kimliğimiz Vazgeçmeyiz”, ”Sen Değilsen Kim; Şimdi Değilse Ne Zaman”, “Yaşasın Küresel İntifada” yazılı dövizler taşıyan platform mensupları, “Direniş Var;Yılgınlık Yok” ve “Darbeciler Halka Hesap Vereceksloganlarını attılar.

<p><font size="2"></font><font face="verdana,geneva"><font size="2">A&ccedil;ıklama darbelerden, vesayet&ccedil;i anlayıştan, hukuksuzluktan ve paramiliter yapılanmalardan medet umarak islami kimliğe y&ouml;nelik her t&uuml;rl&uuml; talebi yasaklayanlara karşı direniş &ccedil;ağrısının yapıldığı a&ccedil;ıklama şu s&ouml;zlerle son buldu: &quot;</font><font size="2">&Ccedil;abalarımızı ve varlığımızı; uzun soluklu bir tevhid, adalet ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelesine adamadığımız s&uuml;rece var olamayız. Vahyin hayata d&ouml;n&uuml;k mesajlarını; &ouml;nc&uuml; bir şahitlik bilinciyle doğrudan hayatın ve m&uuml;cadelenin ortasına taşımadığımızda eksik kalırız. Kur&rsquo;an ile uyarma sorumluluğunu, Kur&rsquo;an ile direnme perspektifinden ayrı d&uuml;ş&uuml;nemeyiz. Bu sebeple, bizim i&ccedil;in &ldquo;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k&rdquo; demek, &ldquo;La ilahe illallah&rdquo; demekten ayrı bir c&uuml;z değildir. Her t&uuml;rl&uuml; zulme, şirke, tuğyana ve ifsada &ldquo;L&acirc;&rdquo; diyoruz! Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; yasağına &ldquo;L&Acirc;&rdquo; diyoruz! &quot;<br /><br />Eylemde, &quot;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; İslam'ın Emri M&uuml;sl&uuml;man Kadının Kimliğidir&quot; ve &quot;Tevhid Adalet &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;k&quot; pankartlar ve &ldquo;İnancına &Ouml;rt&uuml;ne Kimliğine Sahip &Ccedil;ık&rdquo;,&ldquo;Baş&ouml;rt&uuml;m&uuml;z Kimliğimiz Vazge&ccedil;meyiz&rdquo;, &rdquo;Sen Değilsen Kim; Şimdi Değilse Ne Zaman&rdquo;, &ldquo;Yaşasın K&uuml;resel İntifada&rdquo; yazılı d&ouml;vizler taşıyan platform mensupları, &ldquo;Direniş Var;Yılgınlık Yok&rdquo; ve &ldquo;Darbeciler Halka Hesap Verecek<strong>&rdquo; </strong>sloganlarını attılar. </font></font></p>
Sakarya Başörtüsü Platformu, 142’nci Basın Açıklaması Başörtüsü Yasağına “L” Diyoruz!

Başörtüsüne kısmi serbestlik tanıyan değişikliğe ilişkin olarak hazırlanan ön incelemede, başvurunun iptalinin istenmesi başörtüsü karşıtlarını telaşlandırdı. Başörtüsü yasağının kaldırılmasına dair en ufak ihtimale dahi şiddetle karşı çıkanlar; yargı muhtıraları veriyorlar. Açıkça, başörtüsü değişikliğine ilişkin sürecin engellenemediğinden şikâyet ediyorlar. 12 Eylül’ün askeri vesayetçi anlayışı ile yapılan yasakçı yasaları savunan bir yargı mekanizmasından adil kararlar çıkması nasıl beklenebilir?

Halkın kimlikleri, inanç ve değerleri söz konusu olduğunda hukuk, hak ve özgürlükleri bir kenara bırakarak, resmi ideolojiden taraf olan yargı oligarşisi; darbeci zihniyete hizmet ederek yetkilerini kötüye kullanmaktadır. Hukuksuzca yasaklanan başörtüsüne ilişkin kritik bir karar aşamasındayken, mahkeme üyelerine yasakçılık noktasında cesaret verenler; ancak zulmün taşeronu olabilirler. Böylesi bir süreçte, başörtülü bir öğretmeni “kötü örnek” gösteren ve başörtüsünün sokakta dahi yasaklanmasını savunarak tarafını açıkça beyan etmiş bir kişinin, yargı sisteminin en önemli görevlerinden birine seçilmesinin anlamı belli değil midir?

<strong><font face="verdana,geneva"><font size="2">Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu, 142&rsquo;nci Basın A&ccedil;ıklaması </font><font size="2">Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Yasağına &ldquo;L&Acirc;&rdquo; Diyoruz!</font></font></strong><strong> <p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p></strong><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne kısmi serbestlik tanıyan değişikliğe ilişkin olarak hazırlanan &ouml;n incelemede, başvurunun iptalinin istenmesi baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; karşıtlarını telaşlandırdı. Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; yasağının kaldırılmasına dair en ufak ihtimale dahi şiddetle karşı &ccedil;ıkanlar; yargı muhtıraları veriyorlar. A&ccedil;ık&ccedil;a, baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; değişikliğine ilişkin s&uuml;recin engellenemediğinden şik&acirc;yet ediyorlar. 12 Eyl&uuml;l&rsquo;&uuml;n askeri vesayet&ccedil;i anlayışı ile yapılan yasak&ccedil;ı yasaları savunan bir yargı mekanizmasından adil kararlar &ccedil;ıkması nasıl beklenebilir? </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Halkın kimlikleri, inan&ccedil; ve değerleri s&ouml;z konusu olduğunda hukuk, hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri bir kenara bırakarak, resmi ideolojiden taraf olan yargı oligarşisi; darbeci zihniyete hizmet ederek yetkilerini k&ouml;t&uuml;ye kullanmaktadır. Hukuksuzca yasaklanan baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne ilişkin kritik bir karar aşamasındayken, mahkeme &uuml;yelerine yasak&ccedil;ılık noktasında cesaret verenler; ancak zulm&uuml;n taşeronu olabilirler. B&ouml;ylesi bir s&uuml;re&ccedil;te, baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; bir &ouml;ğretmeni &ldquo;k&ouml;t&uuml; &ouml;rnek&rdquo; g&ouml;steren ve baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml;n sokakta dahi yasaklanmasını savunarak tarafını a&ccedil;ık&ccedil;a beyan etmiş bir kişinin, yargı sisteminin en &ouml;nemli g&ouml;revlerinden birine se&ccedil;ilmesinin anlamı belli değil midir? </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p>

Gün geçtikçe tıkanan ve tıkandıkça saldırganlaşan bu vesayetçi hukuk anlayışı, kendi kendini deşifre ediyor. Halk adına karar verdikleri söylenenlerin gerçek niyetleri ortaya çıkıyor. Halen 27 Mayıs askeri darbesine özlem duyan, 12 Eylül’ün otoriter yönetimini dört gözle bekleyen, halkı sindirmek için her türlü haince yola başvuran bu Ergenekoncu zihniyet daha fazla ayakta duramaz. Yaşadığımız günler; iktidar ve servetlerini, darbe dönemlerindeki rant ilişkilerinden elde edenlerin çöküş dönemidir. Mazlum ve mustazafların sırtından geçinerek, darbe günlerinde köşeyi dönenler için kalan günler sayılıdır. Daha çok saldırganlaşmaları bu yüzdendir ve bu sebeple, yeni bir darbe için tüm imkanları zorlamaları da ihtimal dahilindedir! Ergenekon örgütünün, Sakarya’da yeni bir eylem hazırlığı içinde olabileceğinin ifade edilmesi de bu ihtimali doğrulamaktadır.

Yargıdan üstü kapalı gelen “rejim elden gidiyor” mesajının akabinde, kartel medyanın “laiklik de elden gidiyor” haberlerindeki artış boşuna değil. Başörtüsü düşmanlığında, haberciliği ihbarcılığa dönüştürenler, “mahalle baskısı” yalanlarına “meyhane baskısı” haberlerini ekliyorlar. İçki servisi yapılmamasından “irtica geliyor” yaygarası koparanlar ya da Diyanet’in verdiği fetvalardan “laik hayat tarzımıza saldırıyorlar” yorumu çıkaranlar; bu toz duman arasında gerçekleri gözden kaçırabileceklerini mi zannediyorlar?

<p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">G&uuml;n ge&ccedil;tik&ccedil;e tıkanan ve tıkandık&ccedil;a saldırganlaşan bu vesayet&ccedil;i hukuk anlayışı, kendi kendini deşifre ediyor. Halk adına karar verdikleri s&ouml;ylenenlerin ger&ccedil;ek niyetleri ortaya &ccedil;ıkıyor. Halen 27 Mayıs askeri darbesine &ouml;zlem duyan, 12 Eyl&uuml;l&rsquo;&uuml;n otoriter y&ouml;netimini d&ouml;rt g&ouml;zle bekleyen, halkı sindirmek i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; haince yola başvuran bu Ergenekoncu zihniyet daha fazla ayakta duramaz. Yaşadığımız g&uuml;nler; iktidar ve servetlerini, darbe d&ouml;nemlerindeki rant ilişkilerinden elde edenlerin &ccedil;&ouml;k&uuml;ş d&ouml;nemidir. Mazlum ve mustazafların sırtından ge&ccedil;inerek, darbe g&uuml;nlerinde k&ouml;şeyi d&ouml;nenler i&ccedil;in kalan g&uuml;nler sayılıdır. Daha &ccedil;ok saldırganlaşmaları bu y&uuml;zdendir ve bu sebeple, yeni bir darbe i&ccedil;in t&uuml;m imkanları zorlamaları da ihtimal dahilindedir! Ergenekon &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n, Sakarya&rsquo;da yeni bir eylem hazırlığı i&ccedil;inde olabileceğinin ifade edilmesi de bu ihtimali doğrulamaktadır. </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Yargıdan &uuml;st&uuml; kapalı gelen &ldquo;rejim elden gidiyor&rdquo; mesajının akabinde, kartel medyanın &ldquo;laiklik de elden gidiyor&rdquo; haberlerindeki artış boşuna değil. Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; d&uuml;şmanlığında, haberciliği ihbarcılığa d&ouml;n&uuml;şt&uuml;renler, &ldquo;mahalle baskısı&rdquo; yalanlarına &ldquo;meyhane baskısı&rdquo; haberlerini ekliyorlar. İ&ccedil;ki servisi yapılmamasından &ldquo;irtica geliyor&rdquo; yaygarası koparanlar ya da Diyanet&rsquo;in verdiği fetvalardan &ldquo;laik hayat tarzımıza saldırıyorlar&rdquo; yorumu &ccedil;ıkaranlar; bu toz duman arasında ger&ccedil;ekleri g&ouml;zden ka&ccedil;ırabileceklerini mi zannediyorlar?</font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p>

Onlar ortamı ne kadar bulandırmak isteseler de, “derin” denilen sığ paramiliter yapılanmalar artık gizlenemiyor. Kirli ilişkiler yumağına dolananların iplikleri pazara çıkıyor. İpliklerin hep aynı yumağa uzandığı gerçeği gözlerden kaçmıyor. Bir süredir, her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde, cephanelik gibi Ergenekon evleri tespit ediliyor. Darbeleri artık yargı eliyle gerçekleştirme niyetlerinin ifade edildiği telefon görüşmeleri deşifre oluyor.

Herkesin rahatça fişlenebilmesi ve kolayca takip edilebilmesi için “veri koruma” tuzakları kuruluyor! Üstelik yürütülen işbirliği çerçevesinde bu bilgilerin ABD ile paylaşımı dahi söz konusu olabilir. Diğer taraftan ise, baskıcı “Tek Parti” dönemine hasret duyanlar; valilerden istihbarat toplamaya çalışıyor. Suçüstü yakalandıklarında ise arsızlık edip yaygara koparıyor. Fakat bu yaygara da İslam’ın bir emriyle alenen alay edenlerin, Müslümanlara karşı faşistçe yaklaşanların sözlerini unutturamıyor! Dink cinayeti, Ergenekon davası, Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların kaynağı konusunda üç maymunu oynayanların şimdi kişisel haklardan bahsetmesi hiç inandırıcı gelmiyor!

Anlaşılan o ki; darbelerin rantını yiyen seçkinlerin, vesayetçi anlayışa ram olmuşların ve resmi ideolojinin etrafında kirli ilişkiler ağı örmüşlerin egemenliği daha fazla ayakta duramıyor. Başörtüsü yasağına sarılmaları, halen hukuksuzluktan, darbelerden ve muhtıralardan medet ummaları da bu durumu değiştirmeyecek! Sakarya Başörtüsü Platformu olarak bu gerçeği görüyor ve herkesi, gözü dönmüşlük haliyle yeni tuzaklar kurmaya çalışanlara karşı, oyunu bozacak bir dayanışma ve direniş hattının inşasına çağırıyoruz.

Çabalarımızı ve varlığımızı; uzun soluklu bir tevhid, adalet ve özgürlük mücadelesine adamadığımız sürece var olamayız. Vahyin hayata dönük mesajlarını; öncü bir şahitlik bilinciyle doğrudan hayatın ve mücadelenin ortasına taşımadığımızda eksik kalırız. Kur’an ile uyarma sorumluluğunu, Kur’an ile direnme perspektifinden ayrı düşünemeyiz. Bu sebeple, bizim için “Başörtüsüne özgürlük” demek, “La ilahe illallah” demekten ayrı bir cüz değildir. Her türlü zulme, şirke, tuğyana ve ifsada “Lâ” diyoruz! Başörtüsü yasağına “L” diyoruz!

Sakarya Başörtüsü Platformu

www.basortusuplatformlari.org

<p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Onlar ortamı ne kadar bulandırmak isteseler de, &ldquo;derin&rdquo; denilen sığ paramiliter yapılanmalar artık gizlenemiyor. Kirli ilişkiler yumağına dolananların iplikleri pazara &ccedil;ıkıyor. İpliklerin hep aynı yumağa uzandığı ger&ccedil;eği g&ouml;zlerden ka&ccedil;mıyor. Bir s&uuml;redir, her hafta T&uuml;rkiye&rsquo;nin başka bir ilinde, cephanelik gibi Ergenekon evleri tespit ediliyor. Darbeleri artık yargı eliyle ger&ccedil;ekleştirme niyetlerinin ifade edildiği telefon g&ouml;r&uuml;şmeleri deşifre oluyor. </font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Herkesin rahat&ccedil;a fişlenebilmesi ve kolayca takip edilebilmesi i&ccedil;in &ldquo;veri koruma&rdquo; tuzakları kuruluyor! &Uuml;stelik y&uuml;r&uuml;t&uuml;len işbirliği &ccedil;er&ccedil;evesinde bu bilgilerin ABD ile paylaşımı dahi s&ouml;z konusu olabilir. Diğer taraftan ise, baskıcı &ldquo;Tek Parti&rdquo; d&ouml;nemine hasret duyanlar; valilerden istihbarat toplamaya &ccedil;alışıyor. Su&ccedil;&uuml;st&uuml; yakalandıklarında ise arsızlık edip yaygara koparıyor. Fakat bu yaygara da İslam&rsquo;ın bir emriyle alenen alay edenlerin, M&uuml;sl&uuml;manlara karşı faşist&ccedil;e yaklaşanların s&ouml;zlerini unutturamıyor! Dink cinayeti, Ergenekon davası, Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların kaynağı konusunda &uuml;&ccedil; maymunu oynayanların şimdi kişisel haklardan bahsetmesi hi&ccedil; inandırıcı gelmiyor!</font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">Anlaşılan o ki; darbelerin rantını yiyen se&ccedil;kinlerin, vesayet&ccedil;i anlayışa ram olmuşların ve resmi ideolojinin etrafında kirli ilişkiler ağı &ouml;rm&uuml;şlerin egemenliği daha fazla ayakta duramıyor. Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; yasağına sarılmaları, halen hukuksuzluktan, darbelerden ve muhtıralardan medet ummaları da bu durumu değiştirmeyecek! Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu olarak bu ger&ccedil;eği g&ouml;r&uuml;yor ve herkesi, g&ouml;z&uuml; d&ouml;nm&uuml;şl&uuml;k haliyle yeni tuzaklar kurmaya &ccedil;alışanlara karşı, oyunu bozacak bir dayanışma ve direniş hattının inşasına &ccedil;ağırıyoruz.</font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2">&Ccedil;abalarımızı ve varlığımızı; uzun soluklu bir tevhid, adalet ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelesine adamadığımız s&uuml;rece var olamayız. Vahyin hayata d&ouml;n&uuml;k mesajlarını; &ouml;nc&uuml; bir şahitlik bilinciyle doğrudan hayatın ve m&uuml;cadelenin ortasına taşımadığımızda eksik kalırız. Kur&rsquo;an ile uyarma sorumluluğunu, Kur&rsquo;an ile direnme perspektifinden ayrı d&uuml;ş&uuml;nemeyiz. Bu sebeple, bizim i&ccedil;in &ldquo;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k&rdquo; demek, &ldquo;La ilahe illallah&rdquo; demekten ayrı bir c&uuml;z değildir. Her t&uuml;rl&uuml; zulme, şirke, tuğyana ve ifsada &ldquo;L&acirc;&rdquo; diyoruz! Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; yasağına &ldquo;L&Acirc;&rdquo; diyoruz! </font></p><strong><p align="left"><font face="verdana,geneva" size="2"></font></p><p><font face="verdana,geneva" size="2">Sakarya Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml; Platformu</font></p><p align="left"><a href="http://www.basortusuplatformlari.org/"><font face="verdana,geneva" size="2">www.basortusuplatformlari.org</font></a><font face="verdana,geneva" size="2"> </font></p></strong>
16 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
63df47c7c25b1a732421b7c57e125422@