Önce karışıklık yaratabilecek bir terminoloji meselesini halledelim.
Simple Present Tense, isim tamlamasının dilimizdeki anlamı aslında basit(simple) şimdiki(present) zamandır(tense). Çünkü geçen derste de söylediğimiz gibi, present; şimdi, hal, durum demektir. Ancak biz Türkçe dilbilgisinde "simple present tense" ifadesinin karşılığı olarak, geniş zaman deyimini kullanırız. Buna mukabil, Türkçe gramerdeki “şimdiki zaman” kipiyle kastedilen İngilizce gramerdeki “present continuous tense” denilen zaman kipidir.
Neden böyle? Diye sorarsanız, 1. dersimizde yazdıklarımı hatırlatırım. Türkçe ile İngilizce birbirinden çok farklı diller de onun için. Şimdi konuya geçelim.
Simple Present Tense (geniş zaman) : Alışkanlık icabı yapılan ve (bu nedenle) sık veya seyrek olarak tekrarlanan eylemleri anlatmak amacıyla kullanılır. Present Continuous o anda yaptığımız hareketi gösterirken, simple present tense her zaman yaptıklarımızı, alışkanlıklarımızı, adetlerimizi anlatır. Bu zaman kipinin geniş bir kullanım alanı vardır.
1-Alışkanlıklar, Adetler
I get up early: Ben erken kalkarım.
She runs fast: O (bayan) hızlı koşar.
We play tennis: Biz tenis oynarız.
2- Bilimsel ve genel gerçeklerin anlatımı
Like polls repel each other: Benzer kutuplar birbirini iter.
Water boils at 100 centigrade degree: Su 100 santigrad derecede kaynar.
The world is round: Dünya yuvarlaktır.
3- Radyo ve televizyonda canlı yayınlarda, naklen maç anlatırken:
Hakan scores another goal: Hakan bir gol daha attı (atıyor).
Cemal Kamacı lands a good swing: Cemal Kamacı iyi bir kroşe çıkardı (çıkarıyor).
4- Tarihi olayları, efsaneleri anlatırken:
Atatürk beats the enemy in Dardanelles: Atatürk, Çanakkale’de düşmanı yendi (yener).
5- Gazete, dergi başlıklarında:
AKP wins the elections: AKP seçimi kazandı (kazanıyor).
6- Programa bağlanmış gelecekteki olayları anlatırken:
The train leaves tomorrow morning: Tren yarın sabah kalkıyor(kalkacak).
7- Atasözlerinde:
Exceptions prove the rule: İstisnalar kaideyi kanıtlar.
8- Here/There ile başlayan ve işte…….yor şeklindeki cümleler.
Here comes your father: İşte baban geliyor.
There goes my baby: İşte bebeğim gidiyor.
Simple Present Tense – Geniş Zaman
How do I get to Bulvar? Bulvara nasıl giderim?
Simple Present Tense, yapısı gereği, bazı zaman bildiren sözcüklerle sıkça bir araya gelir. Gerçi, bu sözcükleri kullanmak şart değildir. Nitekim, yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi, bu kelimeler olmadan da simple present tense cümlesi pekala kurulabilir. Ancak, söz konusu kelimeler kurulan cümlenin simple present tense (geniş zaman) özelliğini iyice belirgin hale getirir. Ayrıca, cümledeki aktiviteyi hangi sıklıkla yaptığımızı anlatmış oluruz. Örnekler:
He always comes late: O (bay) daima geç gelir.
Simple Present Tense (geniş zaman) ile en uyumlu sözcük, kuşkusuz ki, always(daima, her zaman) sözcüğüdür. Çünkü, present tense daima, her zaman yapılan eylemleri, yani alışkanlıkları gösterir. Always diğer zaman kipleriyle de kullanılan bir kelimedir.
I never watch the television: Ben asla (hiçbir zaman) televizyon seyretmem.
They usually travel by bus: Onlar genellikle otobüsle seyahat ederler.
We generally work very hard: Biz genellikle çok sıkı çalışırız.
I usually get up at 7 o’clock: Ben genellikle(mutaden) saat 7’de kalkarım.
She swims everyday: O (bayan) her gün yüzer.
I sometimes feel bad: Bazen kendimi kötü hissederim.
I often visit my relatives: Ben sık sık akrabalarımı ziyaret ederim.
Simple Present Tense’de Fiiller:
Yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi, simple present tense’de fiiller kök halindedir. Yani sözlükte yazıldıkları gibidir. Dolayısıyla, (olumlu) cümle kurmak çok kolaydır.
Burada dikkat edilecek ufak bir nokta: he, she, it gibi 3. tekil şahıslarda fiilin sonuna “s” takısı gelir.
I love her. Ben onu seviyorum.
She loves me. O beni seviyor.
They go. Onlar gidiyor.
He goes. O gidiyor.
İstisnalara Dikkat:
Sonu; sh, ch, x ile biten fiiller 3. tekil şahıslarda “es” takısı alırlar. Örnekler:
Finish – (He, she, it) finishes :
Watch – (He,she, it) watches :
Box - (He, she, it) boxes
Negatif Cümleler:
Negatif cümle oluşturmak için kök halindeki fiilin önüne “don’t” ve (sadece 3. tekil şahıslar için) “doesn’t” yardımcı fiili konur. Örnekler:
I don’t like apples. Ben elma sevmem.
We don’t want money. Biz para istemiyoruz.
He doesn’t sing. O şarkı söylemez.
Soru Cümleleri:
Soru cümleleri de “do” ve (sadece 3.tekil şahıslar için) “does” yardımcı fiiliyle yapılır.
Do you know the answer? Yanıtı biliyor musun?
Does he speak English? İngilizce konuşur mu?
Aşağıdaki Fiiller (istisnalar hariç) sadece “simple present tense” ile kullanılabilirler.
See, smell, taste, hear, touch, feel, believe, forget, remember, know, mean, doubt, like, dislike, hate, prefer, wish, hope, want, care, love, detest, envy, loathe, cost, need, depend, contain, appear, seem, consist