Türkiye, 17 Ağustos 1999 tarihinde güne büyük bir acıyla uyandı. Merkez üssü Gölcük olan 7,4 büyüklüğündeki deprem binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Ama en büyük acıyı depremde sevdiklerini yitirenler yaşadı.
İsmail ve Hamide Sert çifti de 15 yıldır bu gerçekle yaşayanlardan. Üç çocuklarıyla Sakarya\'nın Adapazarı ilçesi Yeni Cami Mahallesi\'nde ki iki katlı ahşap evin alt katında oturan Sert ailesinin yaşadığı ev depremde yerle bir oldu. Yıkılan evin enkazından bir tek İsmail ve Hamide Sert çifti sağ çıktı. Çiftin çocukları Emine (16), İsmail Hakkı (9) ve Hatice (3) hayatlarını kaybetti. Hayatta bir başlarına kalan Sert, çifti birbirlerine destek olarak hayata tutundu.
15 yıldır her gün aynı acıyı yaşadıklarını söyleyen anne Hamide Sert, "Çocuk özlemi çok zor, anlatılmaz" diyor. Evlat hasretiyle yandıklarını belirten Sert, yaşadıklarını söyle anlattı; "Yeni Cami\'de eski iki katlı ahşap evde alt kattaydık. Ev üstümüze çöktü. Bizi komşular çıktı. Çocuklarımızı askerler çıkardı. 3 çocuğumu kaybettim. Başka çocuğumuz yok. Eşimle ikimiz kaldık. Çok büyük acı yaşadık. Allah kimseye göstermesin. Hiç unutmuyoruz. Allah evlat acısı vermesin. Çok acı. Ölü gibi yaşıyoruz. Millet gibi yaşamaya çalışıyoruz ama içimiz cayır cayır yanıyor. Çocuk özlemi çok zor anlatılmaz. Çocukların resimlerine bakamıyoruz. Duvara da asamıyoruz. Masaya da bırakamıyoruz. Çekmecede saklıyoruz. Biri görmek isterse çıkarıp gösteriyoruz. Sağ olsalardı belki asardık.Çok hayallerim vardı. Çok güzel bakmak istiyordum. Rabbim daha çok sevmiş ne yapalım."
İl Özel İdaresi\'nden emekli olan İsmail Sert ise bayramların kendileri için çok zor geçtiğini söylüyor. Hiç bir zaman isyan etmediklerini ifade eden Sert; "Rabbimden gelen bir şey. O gece çocuklarımızdan en ufağı bizim yanımızdaydı. Sallantı onu atmış yanımıza. Duvarın altında kalmış. O anda hepsi gitmiş. Diğer çocuklarımız başka odadaydı. Gece bağırıyoruz, ses yok. Komşular çıkardı. En ufak çocuğumuzu askerler çıkardı. İkisini daireden kepçe geldi. Onlar çıkardı. İsyan edemiyorsun içimizde yaşıyoruz. bayramlar çok buruk geçiyor." dedi.
Evlat özlemini komşularının çocuğuyla gidermeye çalıştıklarını dile getiren Sert, şöyle konuştu; "Komşumuz çocuğunu bize bırakıyordu. Taşındıktan sonra da getiriyor. Onunla avutuyoruz. Kendi çocuklarımız gibi görüyoruz. \'Getirseler\' diye bakıyoruz. Dünyalar bizim oluyor. Kendi çocuğumuz gibi seviyoruz. Bir nebze içimize su serpiyor."
15 yıldır kirada oturduklarını söyleyen İsmail Sert; "Enkazdan bir atletle çıktık. 15 yıldır kirada yaşıyoruz. Emekli maaşıyla geçiniyoruz. Bir evimiz olsun istiyoruz." diye konuştu.