Ferizli ilçesinde 3 yıl önce buz tutan gölet üzerinde yürürken buzun kırılması sonucu suya düşerek boğulan 2 amca çocuğunun aileleri, Sakarya Valiliği, Adapazarı Su ve Kanalizasyon İdaresi ve Ferizli Belediyesi aleyhinde açtığı davada, 131 bin 115 TL maddi ve manevi tazminat kazandı.
Ferizli ilçesi Damlık Mahallesi, Tuzla mevkisinde çeşitli kuruluşlar tarafından dolgu malzemesi, kum ve çakıl alındıktan sonra oluşan gölette 1 Şubat 2006'da buz üstünde oynayan amca çocukları Mahmut Emre Çukur(13) ile Yılmaz Çukur(14), buzun kırılması sonucu suya düşerek boğuldu. Olayın ardından ölen çocukların aileleri, göletin oluşumundan ve muhtemel tehlikenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almadıkları gerekçesiyle Sakarya Valiliği, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Adapazarı Su ve Kanalizasyon İdaresi (ADASU) ve Ferizli Belediyesi hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı. Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nde açılan davada, ölen Mahmut Çukur'un anne ve babası 100 bin TL maddi, 2 milyon 200 bin TL manevi, Yılmaz Çukur'un anne ve babası ise 100 bin TL maddi, 1 milyon 400 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu. 3 yıl süren davada bilirkişi raporları ile dosyadaki bilgi ve belgeleri değerlendiren mahkeme, ölüm olayının meydana geldiği kamu arazisinde izinsiz, ruhsatsız, kişi ve kuruluşlarca kum, mıcır ve dolgu malzemesi alınması sonucunda çukur meydana geldiği, zamanla yağmur ve kar sularıyla birlikte çukurda büyük bir göletin oluştuğunu belirtti. Çukurda toplanan suyun teknik açıdan basit yol ve yöntemlerle tahliyesi mümkün olmasına rağmen, gölet suyunun zamanında tahliyesinin yapılmadığı ve çevre halkı için tehlikelerden arındırıcı önlemler alınması yoluna gidilmediğini ifade eden mahkeme, herhangi uyarıcı bir levhanın da göletin çevresine konulmadığı ve idarelerce tehlike arz eden gölete insanların girmesi sonucu can ve mal kaybının meydana gelmemesi için hiçbir tedbirin alınmadığını kaydetti.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin olayda alması gereken bir önlemi, yerine getirmesi gereken bir görev ve yükümlülüğü olmadığını belirten mahkeme, bu alandaki atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırmasını sağlamak, gerekli tesisleri kurma ve işletme görevinin Ferizli Belediyesi'nin sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Mahkeme, ADASU'nun yağış sularının zamanla meydana getirdiği 2 ila 3 bin metrekarelik ve yer yer yüksekliği 5 metreyi bulan, hemen yakınında yerleşim yeri bulunan göletten haberi olmadığını, göletin yerleşim yeri açısından olası tehditlerini dikkate almayıp, göletin yerleşim yerinden uzaklaştırılması ve zararsız şekilde tahliyesi için herhangi bir girişimde bulunmayarak görevlerini yerine getirmediğini kaydetti. Mahkeme ayrıca, Sakarya Valiliği'nin de il genel yönetimi çerçevesinde kamu malının korunmasından kaynaklanan ve vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlanmasına ilişkin görev ve sorumluluğunun bulunduğuna işaret etti.
Mahkeme, kamu malının bakımı, gözetimi, denetimi ve tahsis amacına uygun bir biçimde varlığını sürdürmesi, vatandaşların can ve mal emniyetleri için tehdit ve tehlikelerden arındırılması konusunda mevzuat ile kendilerine yüklenmiş görevleri yerine getirmedikleri gerekçesiyle Ferizli Belediyesi, ADASU ve Sakarya Valiliği'ni kusurlu buldu. Davayı karara bağlayan mahkeme, kusurlu bulunan idarelerin, ölen Mahmut Çukur'un ailesine 9 bin 973 TL maddi, anne Güler Çukur'a 15 bin TL, baba Osman Çukur'a 15 bin TL ve kardeşler İsmail, Ahmet ve Ayşe Çukur'a 15 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Ölen Yılmaz Çukur'un ailesinde de 11 bin 142 TL maddi, annesi Fadime Çukur'a 15 bin TL, babası Hasan Çukur'a 15 bin TL, kardeşleri, Yeliz, Melike, Mahmut, Mustafa, Ayşe, Emine ve Aysel Çukur'a 35 bin TL manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Mahkeme, manevi tazminatların davanın açıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizle, ailelere ödenmesine karar verdi. Tazminat ödemeye mahkum edilen idareler ile davacı aileler mahkemenin kararını Danıştay'a temyize götürdü.
Tazminatlar Vicdana Aykırı
Davacı ailelerin avukatı Ümit Yavuz, mahkemenin ölen çocukların anne ve babalarına 15'er bin TL, kardeşleri için ise 5'er bin TL manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdığını belirterek; "İnsan yaşamının ülkemizde ne kadar ucuz olduğunun örneği niteliğinde bir karar verildi. Verilen ceza idareyi caydırıcı ve önlem almaya özendirici nitelikte değildir. Bu şekliyle hem hukuka ve hem de vicdana aykırıdır. Mahkeme 'Doğada canlıların en değerli varlıkları; kanlarını ve genlerini vererek dünyaya getirdikleri, yaşamını sağlıklı olarak sürdürmeleri için gerekli ortamı hazırladıkları, bunu temin etmek uğruna her türlü fedakarlığa katlandıkları, kuramsal olarak kendi yaşam sürelerinden daha fazla süre yaşamalarını bekledikleri(bütün canlılar için genel ifadeyle) yavrularıdır. Bu bağlamda insanların da şüphesiz en değerli varlığı olan çocuklarının doğal olmayan nedenlerle ölümünden duydukları üzüntü ve acının hiçbir surette giderilmesi mümkün bulunmamaktadır.' ifadeleriyle idareleri kusurlu bulmasına rağmen böyle bir karar vermiştir. Her ne kadar idarelerin kusurlu bulunması ve bu konuda davayı kazanmamız sevindirici ise bile miktarların hakkaniyete hukuka aykırı olması üzücüdür." dedi.
Suç Duyurusunda Bulunacağız
Yavuz, tazminatların tahsili için icra takibi başlatmalarına rağmen kusurlu bulunan idarelerin hukuka ve yasaya aykırı bir şekilde ödeme yapmadığını iddia etti. Yavuz, şunları söyledi: "İdareler ve biz mahkeme kararını Danıştay nezdinde temyiz ettik. İdare ayrıca kararın yürütülmesinin durdurulması talebinde de bulundu. Danıştay, idarenin kararın yürütülmesinin durdurulması yönündeki taleplerini reddetti. Bu kararlara rağmen Valilik ve ADASU ödemeyi yapmayarak hukuka ve yasaya aykırı davranmaktadırlar. Kendileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız."