Fabrikada düzenlenen pancar alım kampanyasında konuşan Adapazarı Şeker Fabrikası AŞ Genel Müdürü Ayhan Teke, 1953 yılında bin 800 ton pancar işleme kapasitesiyle kurulan fabrikanın bugün 6 bin ton pancar işleme kapasitesine ulaştığını söyledi. 1999 depreminden sonra pancar üretimine kısıtlı da olsa ara verilmek zorunda kalındığını kaydeden Teke, pancar üreticisinin bilinçli olarak pancar üretiminden soğutularak başka alternatif ürünlere yönlendirildiğini ifade etti. Hiçbir üründe uygulanmayan bir yöntemin pancar taban fiyatı belirlenmesinde uygulandığına dikkat çeken Teke, üretici daha ürününü ekmeden fiyatların açıklandığını, bunun da üretime olumsuz yansıdığını söyledi.
Adapazarı Şeker Fabrikası, Türkiye'de İlk 5'te
Adapazarı Şeker Fabrikası'nın Türkiye'deki 33 şeker fabrikası içinde teknolojik özellikleri açısından ilk 5'e girdiğini anlatan Teke, pancar ekimini teşvik edebilmek amacıyla da İtalya'dan ve yurt içinden pancar söküm makineleri getirdiklerini kaydetti. Yaptıkları değişiklikler ve getirdikleri teknolojilerle Türkiye'de ilklere imza attıklarını dile getiren Teke, "Önümüzdeki dönemlerde bu teknolojik değişimleri daha da geliştirerek fabrikanın ilk üçe yükselmesine gayret edeceğiz. Yeni bir pişirim sistemi olan kas kat sistemi ilk defa Adapazarı Şeker Fabrikası'nda bu derece yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmıştır. Kazan dairesinin bacasından çıkan kurumların tutulması maksadıyla koyduğumuz ve hiç kimsenin değiştirmeye cesaret edemediği filtre sistemiyle de Türkiye'de bir ilke imza attık. Esmer şeker üretimine son vererek Avrupa standartlarında beyaz şeker üretimine geçtik." diye konuştu.
Bu yıl çiftçinin getireceği pancarın geçen seneye göre artacağını tahmin ettiklerini bildiren Teke, pancar üreticisinin fabrikasına sahip çıkacağına inandıklarını belirtti. Şeker pancarı yerine diğer ürünlere ağırlık verilmesi durumunda ham maddesi olmayan fabrikanın bacasının tütmesinin mümkün olmayacağını dile getiren Teke çifçilere de üretimi artırarak devam ettirmeleri çağrısında bulundu: "Çiftçimiz fabrikasına sahip çıkmaya devam ederse bu fabrikanın bacası ilelebet tütecektir. Ne kadar şeker pancarı ekilirse o kadar şeker kotası verilir. Ne kadar şeker üretilirse çiftçinin cebine o kadar para girer. Bu yıl fabrikamız 450 bin ton net pancar işleyecek ve 55 ile 60 bin ton arasında kristal şeker elde edilecektir. Ayrıca, 24 bin ton melas ve 120 bin ton yaş küspe elde edilerek çiftçimizin hizmetine sunulacaktır. Çiftçimize vereceğimiz yaş küspenin miktarı getireceği pancarın yüzde 20'si kadar olup, bedelsiz olarak verilecektir.''
Şeker Kanunu Aceleye Getirildi
2001 yılında yürürlüğe giren yeni Şeker Kanunu ile kurulan Şeker Kurumu'nun sektörün sorunlarına çare olamadığını savunan Teke, son çıkartılan şeker kanununun aceleye getirildiğini söyledi. Bu yüzden Avrupa ve dünya şeker sektörü ile bir entergrasyona gidilemediğine işaret eden Teke, "1956 yılında çıkartılan kanunla 2000 yıllarının şeker sektörünün idare edilmesi mümkün değildi. Bu nedenle yeni kanunun çıkartılması çok önemliydi. Ancak bu kanun alelacele çıkartıldığı için önemli ölçüde eksiklikleri içinde taşıyor. Sorunlara çözüm getirilemedi. Sektörde ciddi bir kaos oluştu. Yeni durum Adapazarı Şeker Fabrikası'nın hayatını sürdürmesinde önemli bir engeldir. Kanunda değişiklik yapılmalıdır. Kanunda çiftçiyi gözeten hiçbir ifade yoktur. Çiftçinin hakları göz önüne alınarak sorunlar ortadan kaldırılmalıdır. Şeker Kanunu'nda tatlandırıcı kotası AB standartları olan yüzde 2'ye çekilmelidir. Kanunda ve yönetmeliklerde olmamasına rağmen sadece fabrikamız Eskişehir'de pancar ekme yoluna gittiği için fabrikanın önünü kesebilmek amacıyla ekim sahası terimi ortaya konmuştur. Adapazarı Şeker Fabrikası'nın önü tıkanarak telafisi olmayan sorunlarla karşı karşıya bırakılmıştır. Her türlü girişim yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılmıştır. Olay Danıştay'a intikal etmiştir. Davanın sonucu beklenmektedir." dedi.
Pancar alım kampanyasında fabrikaya ilk pancar getiren İsmet Kösemısır, pancar fiyatlarının çok düşük olduğunu savundu. Mazot ve gübre fiyatlarının üreticiyi zorladığını belirten Kösemısır, bu yüklerin altından pancar üreticisinin kalkamısının mümkün olmadığını aktardı.
Pancar alım kampanyası okunan dualar, kesilen kurban ve tartıya çıkan ilk traktörün pancarını fabrikaya boşatmasıyla birlikte başladı.