24 Saat Yaşamaz Denilen Ahmet, Hayata Böyle Tutundu

Tedavisine çok geç kalındığı için doktorların 24 saat ömür biçtiği 5 yaşındaki lösemi hastası çocuk 2 yıldır hayata tutunarak herkesi şaşırttı. Bisiklete bile binmeye başlayan Ahmet Kurt, ailesine büyük sevinç yaşattı.

Anne Neslihan Kurt, artık öldü ölecek gözüyle bakılan oğlunun yeniden ayağa kalmasını "Allah'ın izni, doktorların büyük çabası ve dualarımızla Ahmet tekrar hayata tutundu." ifadeleriyle değerlendirdi.

Doktoru Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji uzmanı Dr. Çetin Timur ise, "Ahmet geldiğinde her tarafını kanserli hücre kaplamıştı. Ölmek üzereydi. Ancak tedaviye çok iyi cevap verdi. Hepimizi şaşırttı." diye konuştu.

Kabakulak Denildi

Söğütlü ilçesinde oturan Kemal (28) ve Neslihan Kurt (24) çiftinin iki çocuğundan biri olan Ahmet, 2008 Ocak ayında rahatsızlandı. Kulak yanlarında şişme, halsizlik ve vücudunda morarma şikâyetiyle Sakarya Çocuk ve Doğum Hastanesi'ne götürülen Ahmet Kurt'a burada kabakulak teşhisi kondu ve ilaç verilerek evine gönderildi.

İlaçların daha da kötüleştirdiği oğlunu birkaç kez aynı hastaneye götürdüğünü belirten baba Kurt, Sakarya'da bir ay boyunca çocuğuna hep aynı teşhisin konduğunu anlattı.

Ayakta Duramıyordu

Kurt, şöyle konuştu: "Hep kabakulak teşhisi koyup eve gönderiyorlardı. İlaçlarımızı kullanmadığımız gerekçesiyle çocuğun kötüleştiğini söylüyorlardı. Bir günde beş doktora götürdüğüm zaman oldu. Böyle bir ay uğraştım. En son yine bir akşam rahatsızlanan çocuğumu yine doğumevine götürdük ve yine kabakulak dendi, ilaç verildi, eve gitmemiz istendi. Çocuk artık ayakta duramıyordu. Bende eve gitmek yerine İzmit Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüm. Doktor muayene ederken çocuğun ayakta durmasını istedi. Ancak çocuk ayakta duramıyor, bacaklarıma sarılıyordu. Daha doktor tahlil yapmadan çocuğuma 'lösemi' teşhisi koydu. Tahlillerde teşhisi doğruladı."

Sen Ne Biçim Babasın?

İzmit'teki hastanede yer olmadığı gerekçesiyle çocuğunun Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiğini kaydeden Kurt, o zor geçen gecede yaşadıklarını şöyle anlattı: "Eşim doktora 'Yanımızda çamaşır yok. Eve uğrayıp yarın İstanbul'a gidebilir miyiz?' dedi. Doktor eşime 'İşin ciddiyetini bilmiyorsunuz. Çocuğunuz ölüyor, sabaha ya çıkar ya çıkmaz' diye tepki gösterdi. Biz de acele olarak gece Göztepe'ye geldik. Hemen muayene ve tahlilleri yapıldı. Doktor beni yanına çağırdı ve 'Sen ne biçim babasın? Çocuğun halini görmüyor musun? Çocuğun bitmiş ardık. 24 saat ya yaşar ya yaşamaz. Hastalığı en ileri safhaya gelmiş. Bu zamana kadar neredeydiniz?' diye kızdı. Çok üzüldük."

Hastalığın en ileri seviyede olması sebebiyle hem Ahmet'in hem de kendilerinin çok zor anlar yaşadıklarını dile getiren Kurt, çocuğuna ağır bir kemoterapi uygulandığını kaydetti.

Kemoterapiyi Kaldıramayabilirdi

Kurt, "Doktor bizi yanına çağırarak Ahmet'e kemoterapi uygulanacağını söyledi. Ancak genelde hastalara 50 cc'lik kemoterapi uygulanıyormuş. Ahmet'in durumunun çok kötü olması sebebiyle 150 cc uygulayacaklarını söylediler. Doktorlar 'Çocuğunuz bu kemoterapiyi kaldıramayabilir, kemoterapi uygulamasak ta zaten hayatını kaybedebilir' dediler ve bizden imza aldılar. Çok şükür bir şey olmadı. Şu anda evde tedavisi sürüyor. Durumu iyiye gidiyor. Hem doktorlar, hem hastane personeli, hem de yakın çevrem Ahmet'in bu kadar iyileşmesine şaşırıyorlar." diye konuştu.

Oğlunun hastalığı ile uğraşması sebebiyle uzun süre işe gidemediği, bu sebeple işinden olduğunu belirten baba Kurt, uzun süre iş aramasına rağmen bulamadığını, Yeşil Kart alarak çocuğunun tedavi masraflarını karşılamaya çalıştığını söyledi.

<strong><font face="Arial" size="2">Ayakta Duramıyordu</font></strong> <p><font size="2"><font face="Arial">Kurt, ş&ouml;yle konuştu:<font color="#333399"> &quot;Hep kabakulak teşhisi koyup eve g&ouml;nderiyorlardı. İla&ccedil;larımızı kullanmadığımız gerek&ccedil;esiyle &ccedil;ocuğun k&ouml;t&uuml;leştiğini s&ouml;yl&uuml;yorlardı. Bir g&uuml;nde beş doktora g&ouml;t&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;m zaman oldu. B&ouml;yle bir ay uğraştım. En son yine bir akşam rahatsızlanan &ccedil;ocuğumu yine doğumevine g&ouml;t&uuml;rd&uuml;k ve yine kabakulak dendi, ila&ccedil; verildi, eve gitmemiz istendi. &Ccedil;ocuk artık ayakta duramıyordu. Bende eve gitmek yerine </font><font color="#333399">İzmit Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne g&ouml;t&uuml;rd&uuml;m. Doktor muayene ederken &ccedil;ocuğun ayakta durmasını istedi. Ancak &ccedil;ocuk ayakta duramıyor, bacaklarıma sarılıyordu. Daha doktor tahlil yapmadan &ccedil;ocuğuma 'l&ouml;semi' teşhisi koydu. Tahlillerde teşhisi doğruladı.&quot;</font></font></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2" color="#000000"><strong>Sen Ne Bi&ccedil;im Babasın?</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">İzmit'teki hastanede yer olmadığı gerek&ccedil;esiyle &ccedil;ocuğunun G&ouml;ztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiğini kaydeden Kurt, o zor ge&ccedil;en gecede yaşadıklarını ş&ouml;yle anlattı:<font color="#333399"> &quot;Eşim doktora <strong>'Yanımızda &ccedil;amaşır yok. Eve uğrayıp yarın İstanbul'a gidebilir miyiz?'</strong> dedi. Doktor eşime <strong>'İşin ciddiyetini bilmiyorsunuz. &Ccedil;ocuğunuz &ouml;l&uuml;yor, sabaha ya &ccedil;ıkar ya &ccedil;ıkmaz'</strong> diye tepki g&ouml;sterdi. Biz de acele olarak gece G&ouml;ztepe'ye geldik. Hemen muayene ve tahlilleri yapıldı. Doktor beni yanına &ccedil;ağırdı ve <strong>'Sen ne bi&ccedil;im babasın? &Ccedil;ocuğun halini g&ouml;rm&uuml;yor musun? &Ccedil;ocuğun bitmiş ardık. 24 saat ya yaşar ya yaşamaz. Hastalığı en ileri safhaya gelmiş. Bu zamana kadar neredeydiniz?'</strong> diye kızdı. &Ccedil;ok &uuml;z&uuml;ld&uuml;k.&quot;</font></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Hastalığın en ileri seviyede olması sebebiyle hem Ahmet'in hem de kendilerinin &ccedil;ok zor anlar yaşadıklarını dile getiren Kurt, &ccedil;ocuğuna ağır bir kemoterapi uygulandığını kaydetti.<br /><br /><strong><font color="#333399"><font color="#000000">Kemoterapiyi Kaldıramayabilirdi</font><br /><br /></font></strong></font><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Kurt,<font color="#333399"> &quot;Doktor bizi yanına &ccedil;ağırarak Ahmet'e kemoterapi uygulanacağını s&ouml;yledi. Ancak genelde hastalara 50 cc'lik kemoterapi uygulanıyormuş. Ahmet'in durumunun &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; olması sebebiyle 150 cc uygulayacaklarını s&ouml;ylediler. Doktorlar <strong>'&Ccedil;ocuğunuz bu kemoterapiyi kaldıramayabilir, kemoterapi uygulamasak ta zaten hayatını kaybedebilir' </strong>dediler ve bizden imza aldılar. &Ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r bir şey olmadı. Şu anda evde tedavisi s&uuml;r&uuml;yor. Durumu iyiye gidiyor. Hem doktorlar, hem hastane personeli, hem de yakın &ccedil;evrem Ahmet'in bu kadar iyileşmesine şaşırıyorlar.&quot;</font> diye konuştu.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Oğlunun hastalığı ile uğraşması sebebiyle uzun s&uuml;re işe gidemediği, bu sebeple işinden olduğunu belirten baba Kurt, uzun s&uuml;re iş aramasına rağmen bulamadığını, Yeşil Kart alarak &ccedil;ocuğunun tedavi masraflarını karşılamaya &ccedil;alıştığını s&ouml;yledi.</font></p>
Derdi Veren Allah Dermanını da Veriyor

Kurt, Ahmet ile uğraşmaktan 2 yaşındaki gelişim bozukluğu yaşayan diğer çocuğu Uğurcan ile ilgilenemediklerini dile getirdi.

Anne Neslihan Kurt da öldü ölecek gözüyle bakılan çocuğunun durumunun iyi gitmesi sebebiyle büyük sevinç yaşadığını belirterek, "O zamana nazaran Ahmet şimdi çok çok iyi durumda. İstanbul'a gittiğimizde durumu son derece kötüydü. Öldü ölecek dendi. Derdi veren Allah dermanını da veriyor. Önce Allah'ın izni, sonra doktorumuzun büyük çabası ve dualarımızla Ahmet yeniden ayağa kalktı." şeklinde konuştu

Ölmek Üzereydi

Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji uzmanı Dr. Çetin Timur ise Ahmet'in hastaneye geldiğinde durumunun çok kötü ve ölmek üzere olduğunu belirtti.

Timur, "Kanserli hücre her tarafını sarmıştı. Karaciğer, dalak büyümüş işlevini yapamaz hale gelmişti. Genel durumu çok kötüydü. Ölmek üzereydi. Kanserli hücreyi sayan makine bile kanserli hücreleri belli bir yere kadar sayabildi. Ağır ve uzun bir tedaviye başladık. Ancak tedaviye çok iyi cevap verdi. Hepimizi şaşırttı. 7-8 ay kemoterapi gördü. Şu an hayati tehlikeyi atlattı. 5 yıl daha kontrolümüz altında olacak." bilgisini verdi.

<strong><font face="Arial" size="2" color="#000000">Derdi Veren Allah Dermanını da Veriyor</font></strong> <p><font face="Arial" size="2">Kurt, Ahmet ile uğraşmaktan 2 yaşındaki gelişim bozukluğu yaşayan diğer &ccedil;ocuğu Uğurcan ile ilgilenemediklerini dile getirdi.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Anne Neslihan Kurt da &ouml;ld&uuml; &ouml;lecek g&ouml;z&uuml;yle bakılan &ccedil;ocuğunun durumunun iyi gitmesi sebebiyle b&uuml;y&uuml;k sevin&ccedil; yaşadığını belirterek,<font color="#333399"> &quot;O zamana nazaran Ahmet şimdi &ccedil;ok &ccedil;ok iyi durumda. İstanbul'a gittiğimizde durumu son derece k&ouml;t&uuml;yd&uuml;. &Ouml;ld&uuml; &ouml;lecek dendi. Derdi veren Allah dermanını da veriyor. &Ouml;nce Allah'ın izni, sonra doktorumuzun b&uuml;y&uuml;k &ccedil;abası ve dualarımızla Ahmet yeniden ayağa kalktı.&quot; </font>şeklinde konuştu</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>&Ouml;lmek &Uuml;zereydi</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">G&ouml;ztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji uzmanı Dr. &Ccedil;etin Timur ise Ahmet'in hastaneye geldiğinde durumunun &ccedil;ok k&ouml;t&uuml; ve &ouml;lmek &uuml;zere olduğunu belirtti.</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Timur, <font color="#333399">&quot;Kanserli h&uuml;cre her tarafını sarmıştı. Karaciğer, dalak b&uuml;y&uuml;m&uuml;ş işlevini yapamaz hale gelmişti. Genel durumu &ccedil;ok k&ouml;t&uuml;yd&uuml;. &Ouml;lmek &uuml;zereydi. Kanserli h&uuml;creyi sayan makine bile kanserli h&uuml;creleri belli bir yere kadar sayabildi. Ağır ve uzun bir tedaviye başladık. Ancak tedaviye &ccedil;ok iyi cevap verdi. Hepimizi şaşırttı. 7-8 ay kemoterapi g&ouml;rd&uuml;. Şu an hayati tehlikeyi atlattı. 5 yıl daha kontrol&uuml;m&uuml;z altında olacak.&quot;</font> bilgisini verdi.</font></p>
15 yıl önce
Promosyon saat
sakarya 24 saat oto yol yardımı
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
3dbc01eae53fd3bbff70f538c8f0dce0@