Tiyatro tüm sanatların birleşiminden oluşan bir sahne sanatıdır. Müzik gibi yalnız duygulara değil, akla da hitap eder. Edebiyat gibi yalnız sözcükleri değil, en somut biçimde insanı kullanır, sesini de onun sesi ile duyurur.
Tiyatro; insanı, insana , insanla anlatan bir sanat türüdür ve bu nedenle de bütün dünya bir oyun sahnesidir, tiyatronun ta kendisidir.
Tiyatronun bu yapısından hoşlanmayan bazı zihniyet sahipleri tiyatronun varlığını ortadan kaldırmak isteseler de hep kaybetmişlerdir.
Yüce Atatürk’ün direktifleri ile 1949 yılında oluşturulan okullu tiyatro hem kendi gelişiminde hem de toplumun gelişmesinde yadsınamayacak yararlar sağlamıştır. Oyun yazarlarının sayıları, tiyatro salonlarının artışı, her yıl onlarca genç aktörün okullardan mezuniyeti hiç de küçümsenemez… Adedi pek az da olsa bazı kentlerimizde sosyo-kültürel ortamlar oluşmuştur artık…
Ancak; bu tür sanatsal gelişmeler maddi ve manevi desteklerle ayakta durabilir.
Tiyatro sanatının değerini ve işlevini bilen yöneticiler, bireyler tiyatroya bu anlayışla destek verirler ve bu yüzyıllardır hep böyle süregelmiştir.
Yeryüzündeki tüm yönetenler ve yönetilenler! Tiyatroyu seviniz, sahip çıkınız, destekleyiniz. Tiyatro kendimize bile söyleyemediğiniz sırları açığa çıkartır, kişiyi arındırır.
Unutmayınız! Tiyatro, sanatçısı ve seyircisi ile bir bütündür ve gücü de buradan gelir.
Yeryüzünde yaşanan tüm koşullara rağmen, yüreklerindeki coşkuyu yitirmeyerek sanatlarını sürdüren tiyatroculara, onları hiçbir zaman yalnız bırakmayan tiyatro sevdalılarına...
Çağdaş uygarlık yolunda ömür tüketen bütün bu insanları bir kez daha el ele vererek, omuz omuza birlikte olmaya çağırıyor ve sonsuz saygılarımı sunuyorum…
Atilla ATASOY
Tiyatro Agora Genel Sanat Yönetmeni