3,5 Yıldır Beynindeki Kurşunla Yaşıyor
Sakarya'da, evlendikten 8 ay sonra bunalıma girerek kafasına tabancayla ateş ederek intihara teşebbüs eden Serdar Şehit, 3,5 yıldır beynindeki kurşunla yaşıyor. Anne Çiçek Gündoğdu, yürüyemeyen ve konuşamayan Serdar'a Deniz Feneri Derneği'nin yardımlarıyla bakabildiğini söyledi.
Sakarya'da yaşayan Serdar Şehit, 2005 yılında askerden geldikten sonra biricik aşkı Didan'la evlendi. Evliliğin 8. ayında bunalıma giren Serdar, tabancayla kafasına silahla ateş ederek intihara teşebbüs etti. Hastaneye kaldırılan Serdar'ın kafasına saplanan kurşun ölüm riski nedeniyle çıkarılamadı. 3.5 yıldır beynindeki kurşunla yaşayan Serdar (29)'ı eşi terk etti.
Yürüyemeyen, konuşamayan, sadece yemek suyu ve mamayla beslenen Serdar'a annesi Çiçek Dündoğdu (51) bakıyor. Tüm gününü Serdar'a ayıran anne Çiçek Dündoğdu bundan dolayı çalışamıyor. Eşinden de boşanan Çiçek, zor şartlarda Serdar'a bakıyor. Tek gelirlerinin Serdar'ın sakat maaşı olduğunu ifade eden anne Çiçek Dündoğdu, "Serdar, 8 aylık evli iken girdiği bunalım sonucu beynine kurşun sıktı. Bize bakacak kimse olmadığı için ne araştırması ne soruşturması yapıldı. İntihar girişimi denip bırakıldı. Karısı bırakıp gitti. Evimiz bana kaldı. Eşimden ayrıldım. Hiçbir şey yok. Serdar'ın bakımı bana kaldı" dedi.Birinci eşi vefat eden ikinci eşinden de ayrılan acılı anne,
Serdar'ı bırakıp çalışamadığını söyledi. Serdar'ı doktorlara götürdüğünü ama "hiçbir şeyi yok deyip" geri yolladıklarını anlatan anne Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: "Sürekli ağzı akıyor. Dişleri çiğneme orantısı olmadığından çekildi. Dişleri varken de aynı vaziyetteydi. Dişleri çekildikten sonra ağız akıntısı değişmedi. Dişleri varken sadece şekerli yoğurt yiyordu. Haftada 30 kilo yoğurt, 8 kilo şeker tüketiyordu. Dişlerin çekilmesinden sonra doktor yoğurt yeme yasağı getirdi. Sadece şekerli mamayla besleniyor bir de yemek suları. Günün 24 saati ailece bize ait değil tamamen Serdar'a ait. Ağızdan gelen suların sebebini doktorlar tespit edemedi. Bunun tedavisini yapabilecek bir doktora ihtiyacımız var."
![<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Yürüyemeyen, konuşamayan, sadece yemek suyu ve mamayla beslenen Serdar'a annesi Çiçek Dündoğdu (51) bakıyor. Tüm gününü Serdar'a ayıran anne Çiçek Dündoğdu bundan dolayı çalışamıyor. Eşinden de boşanan Çiçek, zor şartlarda Serdar'a bakıyor. Tek gelirlerinin Serdar'ın sakat maaşı olduğunu ifade eden anne Çiçek Dündoğdu, <font color="#333399">"Serdar, 8 aylık evli iken girdiği bunalım sonucu beynine kurşun sıktı. Bize bakacak kimse olmadığı için ne araştırması ne soruşturması yapıldı. İntihar girişimi denip bırakıldı. Karısı bırakıp gitti. Evimiz bana kaldı. Eşimden ayrıldım. Hiçbir şey yok. Serdar'ın bakımı bana kaldı"</font> dedi.Birinci eşi vefat eden ikinci eşinden de ayrılan acılı anne, <br />Serdar'ı bırakıp çalışamadığını söyledi. Serdar'ı doktorlara götürdüğünü ama <strong>"hiçbir şeyi yok deyip"</strong> geri yolladıklarını anlatan anne <font color="#333399">Çiçek,</font> <font color="#333399">sözlerine şöyle devam etti:</font> "Sürekli ağzı akıyor. Dişleri çiğneme orantısı olmadığından çekildi. Dişleri varken de aynı vaziyetteydi. Dişleri çekildikten sonra ağız akıntısı değişmedi. Dişleri varken sadece şekerli yoğurt yiyordu. <font color="#333399">Haftada 30 kilo yoğurt, 8 kilo şeker tüketiyordu.</font> Dişlerin çekilmesinden sonra doktor yoğurt yeme yasağı getirdi. Sadece şekerli mamayla besleniyor bir de yemek suları. Günün 24 saati ailece bize ait değil tamamen Serdar'a ait. Ağızdan gelen suların sebebini doktorlar tespit edemedi. Bunun tedavisini yapabilecek bir doktora ihtiyacımız var." <br /><br /></font></p>](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim13088.jpg&w=3840&q=75 "<p><font face=\"arial,helvetica,sans-serif\" size=\"2\">Yürüyemeyen, konuşamayan, sadece yemek suyu ve mamayla beslenen Serdar'a annesi Çiçek Dündoğdu (51) bakıyor. Tüm gününü Serdar'a ayıran anne Çiçek Dündoğdu bundan dolayı çalışamıyor. Eşinden de boşanan Çiçek, zor şartlarda Serdar'a bakıyor. Tek gelirlerinin Serdar'ın sakat maaşı olduğunu ifade eden anne Çiçek Dündoğdu, <font color=\"#333399\">"Serdar, 8 aylık evli iken girdiği bunalım sonucu beynine kurşun sıktı. Bize bakacak kimse olmadığı için ne araştırması ne soruşturması yapıldı. İntihar girişimi denip bırakıldı. Karısı bırakıp gitti. Evimiz bana kaldı. Eşimden ayrıldım. Hiçbir şey yok. Serdar'ın bakımı bana kaldı"</font> dedi.Birinci eşi vefat eden ikinci eşinden de ayrılan acılı anne, <br />Serdar'ı bırakıp çalışamadığını söyledi. Serdar'ı doktorlara götürdüğünü ama <strong>"hiçbir şeyi yok deyip"</strong> geri yolladıklarını anlatan anne <font color=\"#333399\">Çiçek,</font> <font color=\"#333399\">sözlerine şöyle devam etti:</font> "Sürekli ağzı akıyor. Dişleri çiğneme orantısı olmadığından çekildi. Dişleri varken de aynı vaziyetteydi. Dişleri çekildikten sonra ağız akıntısı değişmedi. Dişleri varken sadece şekerli yoğurt yiyordu. <font color=\"#333399\">Haftada 30 kilo yoğurt, 8 kilo şeker tüketiyordu.</font> Dişlerin çekilmesinden sonra doktor yoğurt yeme yasağı getirdi. Sadece şekerli mamayla besleniyor bir de yemek suları. Günün 24 saati ailece bize ait değil tamamen Serdar'a ait. Ağızdan gelen suların sebebini doktorlar tespit edemedi. Bunun tedavisini yapabilecek bir doktora ihtiyacımız var." <br /><br /></font></p>")
Daha önce Deniz Feneri Derneği'nden yardım aldıklarını anlatan Çiçek Gündoğdu, şöyle konuştu: "Geçimimiz çok zor. Deniz Feneri'nden nakit yardım alıyorduk. Dernek hakkındaki iddialardan dolayı bu yardımlar kesildi. Ama ileride düzeleceğini söylediler. Tıbbi malzemelere ihtiyacımız oluyor. İdrar torbası, idrar sondası gibi bunları hep Deniz Feneri'nden karşılıyorduk. Hepsiyle ayrı ayrı görüşüyorum."
Bir evi olsa aç kalmaya razı olduğunu anlatan Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bundan sonra çalışma şansım bile yok. 3,5 yıldır uyku uyumuyorum. Gece 30-40 sefer kalkıyorum. Serdar bir şey istediği için. Kızıp bağırdığım için elimden değil ne yapayım diyor. Elimde olsa yapar mıydım diyor. Bilinci yerinde bana her şeyi anlatabiliyor. Kiradayım, 50 yaşına geldim. Bundan sonra ne yapabilirim bilmiyorum. Rehabilitasyon merkezinde fizik tedavi görmesini isterdim. Hastaneye gittiğimizde sadece ilaç yazıp gönderiyorlar. Kendi ihtiyacını karşılasa ben oh diyebilirim."
![<font face="Arial" size="2">Serdar'ın beynindeki kurşunla yaşadığını ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: </font><font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399">"Ölüm riskinden dolayı kurşun alınmıyor. Olay anında kurşunu almaya çalışmasalardı bu kadar tahrip olmayacaktı. Kurşunu almaya çalıştıkları için konuşma merkezine zarar verildi. Yüzde 5 oranında zeka zarar gördü. Mesela idraki yok. Kendisi çok mükemmel bir çocuktu. İdraki olmasaydı zaten gururundan dolayı kendi kendini yok ederdi. Arada sırada bazen derdi keşke kalbime sıksaydım diye böyle yaşamaktansa." <br /></font><br />Daha önce Deniz Feneri Derneği'nden yardım aldıklarını anlatan Çiçek Gündoğdu, şöyle konuştu: "Geçimimiz çok zor. Deniz Feneri'nden nakit yardım alıyorduk. Dernek hakkındaki iddialardan dolayı bu yardımlar kesildi. Ama ileride düzeleceğini söylediler. Tıbbi malzemelere ihtiyacımız oluyor. İdrar torbası, idrar sondası gibi bunları hep Deniz Feneri'nden karşılıyorduk. Hepsiyle ayrı ayrı görüşüyorum." <br />Bir evi olsa aç kalmaya razı olduğunu anlatan Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bundan sonra çalışma şansım bile yok. 3,5 yıldır uyku uyumuyorum. Gece 30-40 sefer kalkıyorum. Serdar bir şey istediği için. Kızıp bağırdığım için elimden değil ne yapayım diyor. Elimde olsa yapar mıydım diyor. Bilinci yerinde bana her şeyi anlatabiliyor. Kiradayım, 50 yaşına geldim. Bundan sonra ne yapabilirim bilmiyorum. Rehabilitasyon merkezinde fizik tedavi görmesini isterdim. Hastaneye gittiğimizde sadece ilaç yazıp gönderiyorlar. Kendi ihtiyacını karşılasa ben oh diyebilirim." </font></font>](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim13089.jpg&w=3840&q=75 "<font face=\"Arial\" size=\"2\">Serdar'ın beynindeki kurşunla yaşadığını ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: </font><font size=\"2\"><font face=\"Arial\"><font color=\"#333399\">"Ölüm riskinden dolayı kurşun alınmıyor. Olay anında kurşunu almaya çalışmasalardı bu kadar tahrip olmayacaktı. Kurşunu almaya çalıştıkları için konuşma merkezine zarar verildi. Yüzde 5 oranında zeka zarar gördü. Mesela idraki yok. Kendisi çok mükemmel bir çocuktu. İdraki olmasaydı zaten gururundan dolayı kendi kendini yok ederdi. Arada sırada bazen derdi keşke kalbime sıksaydım diye böyle yaşamaktansa." <br /></font><br />Daha önce Deniz Feneri Derneği'nden yardım aldıklarını anlatan Çiçek Gündoğdu, şöyle konuştu: "Geçimimiz çok zor. Deniz Feneri'nden nakit yardım alıyorduk. Dernek hakkındaki iddialardan dolayı bu yardımlar kesildi. Ama ileride düzeleceğini söylediler. Tıbbi malzemelere ihtiyacımız oluyor. İdrar torbası, idrar sondası gibi bunları hep Deniz Feneri'nden karşılıyorduk. Hepsiyle ayrı ayrı görüşüyorum." <br />Bir evi olsa aç kalmaya razı olduğunu anlatan Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bundan sonra çalışma şansım bile yok. 3,5 yıldır uyku uyumuyorum. Gece 30-40 sefer kalkıyorum. Serdar bir şey istediği için. Kızıp bağırdığım için elimden değil ne yapayım diyor. Elimde olsa yapar mıydım diyor. Bilinci yerinde bana her şeyi anlatabiliyor. Kiradayım, 50 yaşına geldim. Bundan sonra ne yapabilirim bilmiyorum. Rehabilitasyon merkezinde fizik tedavi görmesini isterdim. Hastaneye gittiğimizde sadece ilaç yazıp gönderiyorlar. Kendi ihtiyacını karşılasa ben oh diyebilirim." </font></font>")
