Sakarya\'da yaşayan iki çocuk sahibi İhsan (41) ve Döne Gül (42) çifti, 5 yıldır öksüz ve yetim çocuklara koruyucu ailelik yaparak kol kanat geriyor. Üç çocuğa korucuyu aile olan çift, 8 aylıkken yurttan aldıkları down sendromlu kız çocuğunu yürütmeyi başardı. Hayatlarını öksüz ve yetimlere adayan çift, koruyucu aileliğin yanısıra yurtlardaki çocukları da ziyaret ediyor.
Koruyucu ailelik hikayelerinin bir market alış verişiyle başladığını belirten anne Gül; "Alış verişte bir koruyucu aileyle tanıştım. Dikkatimi çekti. Eşimle paylaştım. \'O kadar boş zamanım var. Lüzumsuz yere harcıyorum\' diye kendi kendime düşündüm. Bende koruyucu aile olmak istedim. Eşim de destek verdi. 3 ay uğraştıktan sonra bir kız çocuğunu aldık. İlkini bir sene sonra yakınlarına teslim ettik. İkinci kız çocuğumu da baktım, onu da dedesine verdik. Onlardan ayrılırken çok zorlandım. Terliğini halen saklıyorum" dedi.
Şimdiye kadar üç çocuğa koruyucu aile olduklarını anlatan Gül hanım, çocuklarla güzel bağlar kurduklarını ifade etti. Üçüncü çocukları olan down sendromlu kız çocuğunu 8 aylıkken yuvadan aldıklarını kaydeden Gül, şunları söyledi; "Down sendromlu olduğunu almadan önce bize söylediler. Bilerek aldım. Hiç pişman değilim. Zorlukları var mı? Çok zorlukları var. Üç senedir özel hayatımız yok. Hayatımız onunla. Onun sevdiği yerlere gidiyoruz. Hayatımız ona göre. Çok sevdiğim için beni mutlu ediyor. Bir kere öpmesi bütün zorlukları alıp götürüyor. Allah ona göre sevgi veriyor."
"Bu Çocukların da Yaşamaya Hakkı Var"
Baba İhsan Gül ise koruyucu aileliğin hayatlarını değiştirdiğini belirtiyor. Çocuklara karşı büyük sevgilerinin olduğunu vurgulayan Gül, duygularını şu sözlerle dile getiriyor: "Onlar sayesinde sevginin aşamadığı hiç bir şey olmadığını öğrendik. Hayatta su, ekmek, oksijen nasıl lazımsa sevginin o kadar gerekli olduğunu gördük. Engelli kızımızdan önce iki kıza daha koruyucu ailelik yaptık. Gelişimleri çok iyiydi. Down sendromlu kızımızı verirken \'10 gün bakın\' dediler. Bizden önce iki, üç aile almış denemişler yapamamışlar. 3 gün içinde kabul ettim. Bu çocukların normalde 4 yaşından önce yürüyüp, konuşamadıklarını söylediler. Özel okula götürdüm. Fizik tedavi uygulayıp kaslarını geliştirdik. 18 aylıkken yürüdü. Bunda sevginin de yararı oldu. Kızımızın kalkıp oturduğunu gördük. Yürüdüğünü görmek hiçbir şeyle ölçülmez. Onun ilk baba, anne demesi büyük mutluluktu."
Koruyucu ailenin dışında hafta sonları ve boş zamanlarında yuvadaki çocukları ziyaret ettiklerini dile getiren Gül, bu ziyaretleri herkese tavsiye etti ve ekledi, "Onlarla vakit geçiriyoruz. Ufak da olsa sevinç kaynağı. O atmosferi yaşamak lazım. Yuvadaki çocuklar ev ortamı yaşamak için ellerinden geleni yapıyorlar."