Adapazar\'nda 6 yıl önce 15 yaşını henüz doldurmayan Selin Bozkurt’u kaçıran Servet Aynacı, yaklaşık bir yıl sonra kızın ailesinin şikayetinden vazgeçmesi üzerine nikah kıydı.
İki çocuk sahibi olan Aynacı çiftinin hayatı yıllar sonra gelen hapis cezasıyla alt üst oldu. Aynacı hakkında kız kaçırmak suçundan devam eden kamu davasında Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği toplam 11 yıl 4 ay hapis cezasını onadı. Aynacı, altı yıl sonra cezaevine gönderildi.
Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde oturan Servet Aynacı, 26 yaşındayken şimdi eşi olan Bozkurt’u kaçırdı. Bozkurt ailesi, polise başvurarak şikayetçi oldu. Bir süre saklanan ve daha sonra ortaya çıkan çift anlaşarak kaçtıklarını ifade edince genç kızın ailesi şikayetten vazgeçti. 2009 Mayıs ayında da Selin’in 16 yaşını doldurması ve ailesinin özel izniyle resmi nikahları kıyıldı. Bu sürede Yasin (4) ve Umutcan (3) adını verdikleri iki çocukları oldu. Servet Aynacı hakkında açılan kamu davası ise devam etti. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, küçük yaşta çocuğun istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından Aynacı’ya toplam 11 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Cezanın Yargıtay tarafından onanması üzerine Aynacı, Ferizli Cezaevi\'ne girdi.
"Devlet yuvamı dağıtıyor"
Bir sitede kapıcılık yapan eşinin cezaevine girmesiyle iki çocukla ortada kalan Selin Aynacı, mağduriyetini anlatırken gözyaşlarını tutamıyor. Davanın Yargıtay’da temyiz aşamasında resmi nikah cüzdanını ve iki çocuklarının doğum kâğıtlarını bildiren Aynacı, buna rağmen hapis cezasının onanması karşısında büyük şaşkınlık ve üzüntü yaşıyor. Aynacı, "Herkes yuva yapmaya çalışıyor, benim yuvam devlet tarafından dağıtılıyor. Benim eşim adam öldürmedi, biz yuva kurduk." şeklinde tepkisini dile getiriyor.
"Çok güzel bir yuvam vardı"
Eşiyle kendi isteğiyle kaçtığını ve çok güzel bir yuvaları olduğunu söyleyen Aynacı, iki çocukla ortada kaldığını vurguluyor. Eşinin adam öldürmediğini, sadece yuva kurduklarını belirten gözü yaşlı genç anne, üzüntüsünü şöyle dile getiriyor: "Bütün her şey yıkıldı. Bir anda eşimi aldılar götürdüler. Ne yapacağımı, nereye başvuracağımı da bilmiyorum. Kaldım böyle. Bir işim de yok. Kapıcı dairesinde ne kadar otururuz bilmiyorum. O kadar uğraşıyorlar yuva yapmak için, ben yuvamın yıkıldığını görüyorum. Hiçbir şey elimden gelmiyor, bunun üzüntüsünü yaşıyorum. Ne olursunuz birileri yardım etsin. Biz hiçbir şey yapmadık, biz yuva kurduk."
Çocuklarının da perişan olduğunu, her gün babalarını sorarak ağladıklarını anlatan Selin Aynacı, "Eşimle önceki gün görüştüm. Onun da psikolojisi bozulmuş, oturup ağlıyor. Benden özür diliyor. Yargıtay’ın kararının bozulamayacağı söyleniyor. Küçük bir umut ışığı varsa bize yardımcı olsunlar ne olur." diyor.
Aynacı’nın kayınvalidesi Zeliha Aynacı da çocuğunun imrenilecek bir yuvası olduğunu ifade ederek, “Benim çocuğum ne yaptı? Bir yuva kurdu. İki evladı var. Yazık değil mi? Benim gelinim, iki evlatla kaldı. Çocukları, \'babam\' diye ağlıyor. Başbakan\'a yalvarıyorum, evladımı geri versinler. Çok güzel yuvaları vardı. O kadar güzel yuvaları vardı ki imrenirdim. Benim evladımı görseniz, bir tanedir, karıncayı bile incitemez.” sözleriyle gözyaşı döküyor.