Hendek'te 7 kişinin yaşamını yitirdiği havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin 7 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına bugün devam ediliyor.
Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevkiinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de saat 11.15'te meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 127 kişi yaralanmıştı. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca patlamayla alakalı soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan fezleke, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, 7 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. 6 Ocak tarihinde gerçekleşen ilk duruşma, salonun yetersiz olması sebebiyle ertelenmişti. Bu kapsamda Ferizli ilçesinde özel olarak hazırlanan salonda görülen ikinci duruşma görülmüştü. 5 gün süren ikinci duruşmada heyet tarafından açıklanan ara kararda, iş sağlığı güvenlik uzmanı olan A.B.’nin tahliyesine diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti.
Davanın üçüncü duruşması da Ferizli ilçesi Damlık Mahallesinde Adalet Bakanlığı tarafından 450 dönüm arazi üzerine kurulumu devam eden ve yaklaşık 3 bin kişilik kapasiteye sahip olacak cezaevi yakınında bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Salonunda başladı. Salon önünde toplanan fabrika çalışanları ve patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Davanın üçüncü duruşmasında eksik kalan müştekilerin dinlenilmesi bekleniyor.
Davamız, kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir
Dava öncesi açıklamalarda bulunan Müşteki avukatı Can Atalay, “Davamız, kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir. Duruşma salonunda ağabeyini kaybeden gencecik bir arkadaşımız şöyle söyledi; hiçbir işin doğasında, fıtratında ölüm yoktur. Hendek davası, Türkiye’de en ucuz maliyet kalemi olarak, işçi canı kabul edilmeye devam edilmesin diyedir. Şimdi duruşmaya geçeceğiz, meselemiz budur” dedi.
Acılarımız bizi buluştursun istemiyoruz
Patlamada hayatını kaybeden Muhammet Seyfi Çanakçı’nın yakını avukat Gülşen Uzuner ise, “Bu celsede, eksik kalan müştekiler dinlenecek. Bizim açımızdan ilk iki celse de hem iş yerinde çalışan yaralananların hem de hayatını kaybedenlerin ailelerinin anlattıkları ile şunu çok net gördük ve bütün Türkiye’ye de göstermek istiyoruz. Çalışırken ölümümüz kader değil, fıtrat değil bunu engelleyebiliriz. Bunu görmediğimiz müddetçe, buna ilişkin bir şey yapmadığımız müddetçe daha çok böyle acılarımız ile bir araya geleceğiz. Biz çok açık söylüyoruz, acılarımız bizi buluştursun istemiyoruz. Kaybettiklerimizin arkasından ağlamak istemiyoruz, biz burada daha fazla işçi öldürülmesin diye kendi hesabımızı sormaya geldik. Biz adaleti, işçiler canını kaybetmeden, işçilerin ölüm sayısının hesabı yapılmadan gerçekleşsin istiyoruz. Biz canlarımızı korumak istiyoruz, o yüzden bütün ailelerimiz ile buradayız ve sonuna kadar bu işin hesabının sorulması için de sesimizi giderek yükseltmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Açıklamalar sonrasında alınan yoğun güvenlik önlemleri kapsamında davada hayatını kaybeden ve yaralananların yakınları duruşma salonuna alındı. Polis ekiplerince bölgede geniş güvenlik önlemleri alındı.