85. Başörtüsü Platformu
Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu, 85. eylemini bugün gerçekleştirdi.
Başörtüsü yasağının kalması için sloganların atıldığı eylemde yapılan açıklamada, "Ülkemizin son aylarda içinden geçmekte olduğu siyasi süreç, devlet ve toplum ilişkilerinin adalet ve özgürlük temelinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Şeffaf ve sivil bir toplum için öncelikle bireysel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı özgürlükçü bir devletin varlığı gerekmektedir. Hepimiz biliyoruz ki devlete rağmen devlet için örgütlenen birtakım derin güçler, ülkede barış ve kardeşlik ortamını bozmak ve halkın özgürlük taleplerini manipüle etmek için her türlü karanlık senaryoyu uygulamaktan çekinmemişlerdir. Müslüman kamuoyunun yıllardır dini duygularını istismar eden, yazılı ve görsel basın aracılığı ile başörtüsü zulmünü açıkça destekleyen ve dini eğitim öğretimi engellemeye çalışan bir medya grubunun son günlerde yaptığı yayınlar ibretle izlenmektedir. Hukuken yargı tarafından çözülecek olan bir dava bahanesiyle Müslüman halkın dini değerleriyle alay edilmekte, insani yardım duyguları köreltilmeye çalışılmakta ve "çamur at, izi kalsın" politikası izlenmektedir. Dini özgürlüklere karşı her fırsatta cephe almayı kendisine vazife edinen bu medya grubunun Ergenekon soruşturmasında tutuklu bulunan sanıkları her gün gazete sayfalarında suçsuz ilan etmesi bir tesadüf olmasa gerek diye düşünüyoruz. Medya gücünü toplumun yararı için değil, birtakım çıkarları için adeta bir silah gibi kullanan çevrelerin hukuk dışı eylemlerine son verilmelidir. Bu çerçevede dini değerlerimize karşı saldırgan bir tutum izleyerek inananları rencide eden medya kartellerini şiddetle kınıyoruz. İnanç özgürlüğünün önündeki engellerin bir an önce kaldırılması için siyasi iktidarı göreve çağırıyoruz" ifadeleri kullanıldı. Grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
Başörtüsü yasağının kalması için sloganların atıldığı eylemde yapılan açıklamada, "Ülkemizin son aylarda içinden geçmekte olduğu siyasi süreç, devlet ve toplum ilişkilerinin adalet ve özgürlük temelinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Şeffaf ve sivil bir toplum için öncelikle bireysel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı özgürlükçü bir devletin varlığı gerekmektedir. Hepimiz biliyoruz ki devlete rağmen devlet için örgütlenen birtakım derin güçler, ülkede barış ve kardeşlik ortamını bozmak ve halkın özgürlük taleplerini manipüle etmek için her türlü karanlık senaryoyu uygulamaktan çekinmemişlerdir. Müslüman kamuoyunun yıllardır dini duygularını istismar eden, yazılı ve görsel basın aracılığı ile başörtüsü zulmünü açıkça destekleyen ve dini eğitim öğretimi engellemeye çalışan bir medya grubunun son günlerde yaptığı yayınlar ibretle izlenmektedir. Hukuken yargı tarafından çözülecek olan bir dava bahanesiyle Müslüman halkın dini değerleriyle alay edilmekte, insani yardım duyguları köreltilmeye çalışılmakta ve "çamur at, izi kalsın" politikası izlenmektedir. Dini özgürlüklere karşı her fırsatta cephe almayı kendisine vazife edinen bu medya grubunun Ergenekon soruşturmasında tutuklu bulunan sanıkları her gün gazete sayfalarında suçsuz ilan etmesi bir tesadüf olmasa gerek diye düşünüyoruz. Medya gücünü toplumun yararı için değil, birtakım çıkarları için adeta bir silah gibi kullanan çevrelerin hukuk dışı eylemlerine son verilmelidir. Bu çerçevede dini değerlerimize karşı saldırgan bir tutum izleyerek inananları rencide eden medya kartellerini şiddetle kınıyoruz. İnanç özgürlüğünün önündeki engellerin bir an önce kaldırılması için siyasi iktidarı göreve çağırıyoruz" ifadeleri kullanıldı. Grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
16 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
0a83575c351eed7f1bc2657bdb87dbff@