Adalet Bakanlığı ve HSYK, Hakimleri eziyor!

 Yargı, geçmişin sıkıntısını çekiyor” diyen Ateş, sert çıktı!

Sakarya Adalet Komisyonu eski başkanı, emekli hakim Turan Ateş, yargının geçmişteki uygulamaların sıkıntısını çektiğini, Adalet Bakanlığı ve HSYK’nın da hakimleri ezdiğini öne sürdü.

Denetleyen hakimin, kendisini denetleyen müfettişten daha donanımlı olduğunu hatırlatan Ateş, “Adalet Bakanlığı ve HSYK, bu şekilde hakimleri eziyor” şeklinde konuştu.

“Hakimler ve Savcıların Kurulları ayrılmalıdır”diyen Turan Ateş, 12 Ekim’de gerçekleştirilecek olan HSYK seçimleri öncesinde, Gazeteci Hülya Sürücü’ye konuştu…

İşte “Seçilecek HSYK’nın işi çok zor” diyen emekli hakim Turan Ateş’in, HSYK seçimleri öncesinde yaptığı o çarpıcı açıklamalar:

“Tartışma konusu başka mecralara çekildi”
HSYK üye seçimlerine kısa bir süre kaldı..

Çok tartışılıyor....Tartışılan konu ise başka mecralara çekildi...
Adalet  Bakanlığının AKP\'nin destek verdiği YBP.....Tarikatın destek verdiği BAĞIMSIZ adaylar....Nihayet iki Yargı Kurumu olan YAR-SAV ve YARGIÇLAR SENDİKASI’nın  çıkardığı ORTAK ADAY  listesi....Tartışma bu adaylar ve bunlara destek veren kurum ve birimler üzerinde...

“Seçimler siyasi partilerin gündem konusu oldu”

Bu güne kadar HSYK üye seçimleriyle, sadece hakim-savcılar ve bazı HUKUK  KURUMLARI ilgilenirdi….Seçimler dikkat çekilmeksizin yapılırdı… Artık HSYK’ya Üye seçimleri Siyasi Partilerin yönetim organlarının gündemlerini oluşturdu… siyasi demeçlere konu oldu…

“Hakimlik ayrı, C. Savcılığı ayrı”

-Birincisi HAKİMLİK-SAVCILIK mesleği terazinin aynı kefesine de konmaz; ayrı kefelerine de konamaz.... Hakim, karar merciidir....Türk Milleti adına karar verir.... C. Savcısı ise, karar mercii değildir... Taraftır.... Cumhuriyet Kanunlarının ve Cumhuriyetin getirdiği demokratik, laik ve sosyal devletin savunucusudur.... Yani Avukatı konumundadır.... Bu nedenle bu iki meslek mensubu bir araya getirilmemelidir....

-1961 Anayasası getirdiği düzenleme ile bu iki meslek kurumunu birbirinden ayırmıştır... Hakimlerin atama ve tüm özlük sorunlarının çözümü  için; YÜKSEK HAKİMLER KURULUNU-YHK-; C.SAVCILARININ sorunlarının çözümü için ise YÜKSEK SAVCILAR KURULUNU -YSK-getirmiştir.

-YHK; 10 Üye ve belirli yedek Üyesi, Yargıtay Üyeleri arasından gizli oyla 4 yıllık süre için seçimle belirleniyordu.... 5 üye ve sınırlı yedek üye; Türkiye\'deki 1.sınıf hakimler Ankara\'da toplanarak gizli oyla seçerlerdi... 1971 deki Anayasa değişi-mi ile YHK.nun üye sayısı Yargıtay\'dan seçilen 11 üyeye  indirildi. 1.Sınıf hakim-lerden üye seçimi kaldırıldı.
YHK üç daireden oluşuyordu....Adalet Bakanı gerekli gördüğünde genel kurula katılıp başkanlık ediyor, ama oy kullanamıyor… Bakan oy hakkı olmadığı için pek de toplantıya katılmıyordu.

“YHK üzerinde siyasi esinti yok”

Bakınız, YHK-Yüksek Hakimler Kurulu- ÜZERİNDE SİYASİ BİR RÜZGAR ve ESİNTİSİ DE YOK....YSK-Yüksek Savcılar Kuruluna- gelince; Adalet Bakanı kurulun başkanı, Adalet Bakanlığının Müsteşarı,Personel Genel Müdürü kurulun üyesi. Yargıtay Başsavcısı ile Yargıtay Ceza Dairelerinin Ceza Daireleri Üyelerinden seçtiği 3 asil ve 3 yedek ... Yargıtay Başsavcısı Başkan Vekili idi.

“Savcıları şu cebimden çıkarır, ötekine koyarım”

Bir Adalet Bakanı şu sözü etmiş; "Hakimlere bir şey yapamam. Ama savcıları şu cebimden çıkarır; öbür cebime koyarım..."

Dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL\'in yeğeni,”HAYALİ MOBİLYA TİCARETİNDE  tutuklandı. Tutuklayan ve tutuklu halin devamına karar veren Hakimler yerlerinde DURDULAR… Başka bir yere atama veya soruşturma da yapılmadı…

1980 Askeri Müdahalesi sonrası HSYK-Hakimler-Savcılar Yüksek Kurulu- oluşturuldu. Başkan Adalet Bakanı, Müsteşarı ve Personel Genel Müdürü HSYK’nın doğal üyesi. Yargıtay ve Danıştay 2 şer asil ve 2 şer yedek seçiyorlardı. Bu mahkemelerin gösterdiği 3 misli aday arasında Cumhurbaşkanı birisini seçiyordu.

Bu kurulun yapısı ile HAKİMLER, C.SAVCILARINA bağlandı. Bakanlık ve HSYK bir hakim hakkında tüm bilgileri Başsavcılardan aldı. Hakimler de Savcılarla iyi geçinmenin yollarını aradılar. BUNUN YOLU DA; C.SAVCISININ TÜM İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA KARAR OLUŞTURMAK.

“Yargı geçmiş uygulamanın sıkıntısını çekiyor”

Yargı, bugün bu geçmişteki uygulamanın sıkıntılarını yaşıyor. C.Savcıları Hakimler üzerinde mevzuat gereği bir gölge oldular.....
HAKİMLER  ve SAVCILARIN KURULLARI AYRILMALIDIR....

Adliye’deki hakimlerin odaları,mahkeme kalemleri C.Savcılarının belirlemesi ile geçerlilik kazanmaktadır.

Kesilen ve yok edilen koskoca ormanı görmüyorsunuz, ama bir ağacı görüyorsunuz

1961 Anayasamız,YHK müessesesini HUKUK DÜZENİMİZE armağan etmiştir. YHK’na düşen ilk görev, çalışmalarını gayet sağlam ilkeler ve doğru gelenekler üzerinde kurmak, işlemleri üzerinde eşitliğe aykırılık ve adaletsiz gölgelerinin düşürülmesine meydan vermemektir. Gerçek hakim,TEMİNAT ZIRHINA bü-rünmüştür. Ama o hakim her şeyden önce davranışları ve tutumu ile böyle bir zırha layık olduğunu her an ispat etmek zorundadır. İşte hakime bu borcunu yerine getirmek YÜKSEK KURULUN görevlerindendir.

O zamanki YHK, görevini titizlikle yapabilseydi; bu kurula karşı olanların cesaretini artıramazdı... 1961 Anayasasındaki ilk düzenleme de; HAKİMLER ÜZERİNDE MÜFETTİŞ DENETİMİ GETİRMEMİŞTİR.1971 Askeri Müdahalesi sonrası, hakimler üzerinde MÜFETTİŞLİK denetimini getirmiştir. 1982 Anayasası,"ADALET MÜFETTİŞLİĞİ" müessesesini getirerek; Adalet Bakanlığı-İktidar Partisi-hakimler üzerinde yoğun bir baskı unsuru oluşturmuşlardır....

“Denetlenen Hakim, denetleyen Müfettişten daha donanımlı”

5 yıl Hakimlik-C.Savcılığı yapan mensup Adalet Müfettişi olarak; 20 yıllık hukuk hakimini denetleme görevini üstleniyor. DENETİM ESNASINDA; MÜFETTİŞ DE, DENETLENEN HAKİM DE SIKINTI YAŞAMAKTADIR. Denetleyen Müfettiş de bilgi birikimi yeterli değil. Denetlenen hakim, denetleyen müfettişten daha donanımlı.

“Bakanlık ve HSYK, Hakimleri eziyor”

Adalet Bakanlığı veya şimdiki HSYK; hakimleri bu şekilde ezmektedir.
Ben kaleme aldığım; "HAKİMLERİN DENETİMİ, CEZAİ ve HUKUKİ SORUMLULUKLARI " adlı kitabımda bu konuları örnekleri ile işledim.

Denetime geldikleri bölgelerde misafirhane beğenmezler. Hakimevlerine kamu araçları ile gidip gelirler. Kalem memurlarının 5 tl.harç -pul eksikliği nedeni ile "HAZİNEYİ ZARARA SOKMAKTAN "soruşturmalar açarlar. Kendilerini taşıyan kamu araçları herhalde su yakmıyor. Devlet burada ne kadar zarara uğrar?

“Seçilecek HSYK’nın işi çok zor”

Bu dönem göreve gelecek HSYK üyelerinin görevleri çok çok ağır ve sıkıntılı... Çünkü; İktidar "17-27 Aralık Olayları" soruşturması, Balyoz, Ergenekon Da-vaları… Bu davaları karara bağlayan hakim-savcıların durumu… Soruştur-maları.... Disiplin uygulamaları..... Kamu davaları..... Tazminat davaları....

Sıkıntının nedenleri…

Bir kısım siyasiler bu dava ve soruşturmaların nasıl bir şekilde KAPATILABİLE-CEĞİ.... Bir kısım siyasilerin, bu davaların KAPATILMAMASI ve KAPATILAN-LARIN DA tekrar yeniden YARGILANMASININ SAĞLANMASI....
HSYK’nın  ÜYE SEÇİMLERİNİN NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ VE SIKINTILI OLMASININ NEDENLERİ BU KONULARDAN KAYNAKLANMAKTADIR...”

1982 Anayasasını getirdiği 7 kişilik HSYK ile Hakimler; hep C.Başsavcılarının Bakanlıktan gelen isteklerine uymaya zorlandılar... ERGENEKON ve BALYOZ DAVALARINDA bu sıkıntılar tamamen su yüzüne çıktı...
“Savcılar, kendini ‘Hakimlerin amiri’ gibi gördüler”
Yeni HSYK ile C.Savcıları kendilerini hakimlerin amiri konumunda gibi gördüler.... Bu sıkıntı hala devam etmektedir... İstedikleri kararı mahkemeden alamayan taraflar ve hatta bazı avukatlar; hakimi C.Başsavcısına şikayete giderler.... O, C.Başsavcı da havaya girer..... Hakime bir uyarı yapar.... Şika-yetçinin konumundan gücünden bahseder. 12 Eylül 1980 döneminde de;istekleri yerine getirilmeyen taraflar İlçe Jandarma Komutanına giderlerdi...”

10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
ca364f9e56d1891580c79fb789ec55ca@