Ankara Şehir Hastanesi'nde, ağız ve burundan da uygulanabilen yerli aşının Faz-1 çalışmaları başladı. Aşıyı geliştiren ekibin başındaki Akbulut, "2 yıla kadar etkili olmasını bekliyoruz" dedi.
Koronavirüs ile mücadele kapsamında aşı çalışmaları, hız kesmeden devam ediyor.
TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu'nca desteklenen 7 yerli aşı adayından Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından, 17 Mart 2020'de aşı çalışmalarına başlandı.
Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut öncülüğündeki 8 kişilik ekip, 'adenovirüs' yöntemiyle yerli aşıyı geliştirdi.
HAYVAN DENEYLERİ TAMAMLANDI
Laboratuvar ortamında üretimi yapılan aşının hayvan deneyleri başarıyla tamamlanmasından sonra, klinik çalışma için 28 Temmuz 2020'de Sağlık Bakanlığı'na başvuruldu.
Ancak yönetmelik gereği insan deneyleri için fabrika ortamında üretim yapılması gerektiği belirtilerek, izin verilmedi. Bunun üzerine geçen kasım ayında Çerkezköy'deki ilaç fabrikasıyla anlaşma yapıldı.
FAZ-1 ÇALIŞMASI BAŞLADI
Fabrikada aşının üretilmesinin ardından klinik çalışma için ikinci kez Sağlık Bakanlığı'na başvuru yapıldı. Bakanlığın izin vermesinin ardından ağız ve burundan da uygulanabilen aşının Faz-1 çalışması başladı.
“TÜM VARYANTLARA ETKİLİ OLMASINI BEKLİYORUZ”
Ankara Şehir Hastanesi Klinik Araştırmalar Merkezi'nde başlayan çalışmayla ilgili konuşan Prof. Dr. Hakan Akbulut, şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda en yaygın ve dünyada kullanılan aşılar mRNA tabanlı aşılar, inaktif aşılar ve benzer adoneviral vektör aşılarda var. Bizim aşımız, tasarımı itibarıyla yenilikçi bir aşı ve ileri teknoloji ürünü bir adoneviral vektör aşısı. Böyle bir aşının ülkemizde yapılabilmesi ve bu aşamaya getirilmesi bizler için önemli bir olay. Platformumuzun 3'üncü aşısı bu. Turkovac ile de birlikte toplam 4 tane yerli aşı geliştirilmiş oldu. Aşımızın tüm varyantlara etkili olmasını bekliyoruz, Omicron da dahil. Kesin sonuçları klinik çalışmadan sonra söyleyebileceğiz.
“ORTALAMA 2 YIL KADAR ETKİLİ OLMASINI TASARLADIK”
Tasarım itibarıyla mevcut aşılardan yaklaşık 6-8 kat daha güçlü ve daha geniş kapsamda olacak şekilde planlandı. Bir diğer özelliği de uzun süreli bir bağışıklık oluşturmasını bekliyoruz. Yani 3-4 ayda bir tekrar doz yapmak yerine aşılandıktan sonra ortalama 2 yıl kadar etkili olmasını tasarladık. Ama tabii şu an bütün bunları tasarım olarak söyleyebiliyoruz. Gerçek çalışmayı klinik çalışmayı yaptıktan sonra hep beraber göreceğiz.”
“AĞIZDAN VE BURUNDAN UYGULANABİLİR”
Prof. Dr. Hakan Akbulut, normalde koronavirüsün ağız ve burun yoluyla vücuda girdiğine vurgu yaparak, "Burada 'mukosal immünite' dediğimiz ağız ve burun boşluğumuzda bulunan yapılarda bir bağışıklık oluşturulması lazım. Gerçek anlamda pandemiyi kıracak, pandemiyi bitirebilecek aşı tipi ağızdan ve burundan uygulanabilir aşılar olacak. Bizim aşımız da şu an bunu sağlayacak; ama Faz-2'den itibaren ağızdan ve burundan uygulama başlayacak. Ayrıca gönüllü olmak için hiç koronavirüs geçirmemiş olmak ve aşılanmamış olma şartı var. Biraz zor gibi görünüyor; ama ben bütün halkımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Henüz Covid-19 geçirmemiş ve aşılanmamış olanlar varsa 18- 59 yaş arasındakileri bu çalışmaya katılmaya çağırıyorum.” ifadelerini kullandı.
"ÇOK KIYMETLİ GÖRÜYORUM"
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise, desteklemiş oldukları 'adenovirüs' tabanlı aşının Faz-1 çalışmasına başladıklarını belirterek, "7 aşı adayımız vardı. Bunlardan 3’ü klinik aşamaya gelen aşılarımızdı. Bunlardan şu an 3'üncüsü olan 'adonevirüs' tabanlı aşımızın Faz-1 çalışmasına başlanacak. Her gün yaşadığımız değişik virüslerle karşı karşıyayız. Vücudumuzun alışık olduğu virüsler bunlar esasında. Bu aşının diğer bir özelliği de Faz-1 çalışmasını başarı ile tamamlandığında, bu aşının ağız ve burundan verilebilme potansiyeli de var. O anlamda ben çok kıymetli görüyorum.” dedi.
36 GÖNÜLLÜ İLE BAŞLANACAK
Mandal, aşının Faz-1 çalışmasının 36 gönüllü ile başlayacağını belirterek, "Bu bizim bu çalışmamıza özel bir sayı değil. Diğer çalışmalarda da benzerdi. Bunun ağızdan veya burundan verilmesi bir defa tercih noktası." ifadesini kullandı.