Akçay Barajı, enerji de üretecek

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) tarafından, Sapanca Gölü’ne alternatif içme suyu kaynağı oluşturmak amacıyla Pamukova Eskiyayla havzasında yapımı tamamlanma aşamasına gelen Akçay Baraj Projesi, enerji harcamadan kente içme suyu sağlamasının yanı sıra 10 bin konutun yıllık ihtiyacını karşılayacak enerji üretimine de katkı sağlayacak.

Tamamlandığında 75 metre yüksekliğe ulaşması planlanan ve 65 metresi tamamlanan baraj hattı boyunca üç noktaya kurulacak hidroelektrik santralleri sayesinde 12 megavatlık elektrik üretimiyle ekonomiye katkı sağlanacak.

Akçay deresinin akışına zarar vermeyecek şekilde projelendirilen ve bölgedeki eko-sistem dikkate alınarak inşa edilen baraj, Sapanca Gölü suyunun dengeli kullanılması açısından da büyük önem taşıyor.

Kar ve yağmur sularının gövde yapısında biriktirilmesinin ardından 47 kilometre boyunca döşenen isale hattından Serdivan ilçesindeki su arıtma tesisine ulaşacak su, buradan vatandaşların kullanımına sunulacak.

SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş, yaptığı açıklamada baraj havzasında yaklaşık 53 milyon metreküp su akımının bulunduğunu, bunun 40 milyon metreküpünün içme suyuna dönüştürüleceğini söyledi.

Kalan 13 milyon metreküp suyun can suyu olarak tekrar Akçay Deresi'ne bırakılarak, eko sistemin ve canlı hayatın devamını sağlayacaklarını dile getiren Keleş, "Sapanca Gölü, Sakarya ve Kocaeli'nin içme suyu ihtiyacını karşılıyor. Bu nedenle özellikle kurak mevsimlerde sıkıntı yaşanıyordu. Sapanca Gölü'nü rahatlatacak ve buraya önemli bir alternatif olacak. Ayrıca biz Sapanca Gölü'nden enerji harcayarak su alıyoruz. Akçay Barajı şehrimize tamamen cazibeyle su sağlayacak. Bu anlamda da çok önemli bir yatırım, önemli bir baraj." dedi.

47 kilometre isale hattıyla kent merkezine taşınacak


Barajın gövde yapısının temelden itibaren 75 metre yükseklikte olacağı bilgisini veren Keleş, şöyle devam etti:

"Şu an 65 metresi tamamlandı. Birinci çalışma gövde ve gövdeye bağlı çalışmaların yapıldığı kısım. İkinci olarak bu noktadan Hızırilyas Tepesi'ndeki arıtma tesisine kadar devam eden 47 kilometrelik isale hattı. İsale hattının yaklaşık 45 kilometrelik kısmı tamamlandı. Kalan kısımda çalışmalar hızla devam ediyor. Buradan başlamak üzere binlik, bin 200 ve bin 400'lük çaplardaki hatlar Hızırilyas Tepesi'ne ulaşmış durumda. Kar ve yağmur suyunu barajın en üst havzasındaki kısımda toplayacağız. Bu bölge yer yer 3 metre kar yağan bir bölge. Su kalitesinin yüksek olduğu, en küçük bir kirlenmenin yaşanmadığı bölge. Üst havzada yağan kar ve yağmur suyunu gövde yapısıyla toplayacağız. Burada anlık depolama 17 milyon metre küp. Dolup boşalma ile 23 milyon metreküpe kadar çıkabilecek."

Barajdan sonraki havzada meydana gelen yağışlarında inşa edilecek bir regülatörle toplanacağını ifade eden Keleş, yaklaşık 10 metre yüksekliğindeki mini baraj denilebilecek bir bağlama yapısının bulunacağını belirtti.

Yağışların da toplanıp barajdan akan suyla birleştirilerek kent merkezine ulaştırılacağını vurgulayan Keleş, "Dolayısıyla hem yukarı havzada yağan yağışı, hem de orta havzadaki yağışı toplamış olacağız. Hızırilyas Tepesi'ndeki su arıtma tesisimiz ve su yönetim merkezimiz bir taraftan Sapanca Gölü ve Akçay Barajı'ndan gelen suyla buluşup entegre olacak. Akçay Barajı'nın suyu kent merkezine, Söğütlü, Ferizli ilçelerine ve Karadeniz kenarındaki Kaynarca'ya kadar ulaşmış olacak. Cazibeyle olduğu için ağırlıklı olarak Akçay'ın suyunu kullanacağız, ihtiyaç olduğunda da Sapanca'dan besleme yapacağız. Dolayısıyla Sapanca Gölü'nün rahatlaması ve suyunun daha az kullanımı, Sapanca'daki fazla suyun Çark Deresi'ne verilerek buranın canlanması sağlanmış olacak. Çark Deresi de bir anlamda eski günlerine kavuşmuş olacak." diye konuştu.

"Eko sistemi olumsuz etkilemeyecek"


Baraj yapılırken su yapılarını ve su yatırımlarını eko sisteme olumsuz etkilerinin dikkate alındığının altını çizen Keleş, bölgede kar ve yağmurun aşırı yağdığı zamanlarda saniyede 6-7 metreküp su aktığına dikkati çekti.

Bölgede bulunan lokal kaynakların 1950'li yıllarda Adnan Menderes döneminde yapılan bir hatla Sakarya'ya kazandırıldığını anımsatan Keleş, "Buradaki su zaten içme suyu olarak değerlendirilmiş. Biz bir noktada 1950'li yıllarda yapılan içme suyu yatırımını daha kalıcı ve verimli hale getiriyoruz. Barajımızda kesinlikle tüm eko sistemi dikkate aldık. Akçay Deresi'ni kurutmayacağız, yıl içerisinde dengeli su sağlayacak ve eko sistemi besleyecek şekilde planlama yaptık." ifadelerini kullandı.

Barajın içme suyu verimliliğin yanı sıra ikinci önemli özelliğinin de yenilenebilir enerji projesi olduğunu vurgulayan Keleş, burada 950 kotunda baraj inşa edildiğini ve bu kottan alınan suyun 130 kotuna indirildiğini aktardı.

Bu suyun enerjisinin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Keleş, şunları kaydetti:

"Türkiye, enerji ihtiyacı olan bir ülke. Enerji açığı olan bir ülke. Son zamanlarda gerek hükümetimiz gerek Enerji Bakanlığımız yenilenebilir enerji noktasında çok ciddi teşvikler veriyor, yatırımları teşvik ediyor, hızla yatırımlar yapıyor, barajlar, isale hatları yapılıyor. İçme suyu kentimize gelirken aynı zamanda enerji üretecek. Üç noktada toplamda 12 megavatlık hidroelektrik santrali yapıyoruz. Yaklaşık 10 bin konutun yıllık ihtiyacını karşılayacak bir kapasitede. Bu Sakarya'daki enerji ihtiyacı bakımından önemli bir katkı. Bu anlamda projemiz hem içme suyu hem enerji yatırımı olmuş oluyor. Tamamlandığında 140 milyonu bulan bir yatırım olacak. Bu yıl kasım ayı ortalarına kadar gövde dolgusu tamamlanmış olur. 2018 yılı sonunda baraj çalışmasını ve isale hattındaki eksiklikleri tamamlamayı hedefliyoruz. Hedefimiz önümüzdeki güz yağışlarını burada depolamak."
7 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
64951961ff97ebd8bf9e71d113fedc71@