Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, İstanbul ve Ankara’daki katliamları protesto ederek, herkesi mevcut çatışma sürecini bitirmek üzere kardeşliğin ve barışın dilini kullanmaya çağırdı.
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, İstanbul’da ve geçen hafta Ankara’da gerçekleşen katliamları protesto etti. 549. hafta basın açıklamasını Diriliş Saati Dergisi’nden Serdar Duman okudu. “Son dönemde gerçekleştirilen kanlı eylemlerin bu ülkenin halklarını tahrik etmeye, Güneydoğu'da devam eden çatışmaları tüm ülke sathına yaymaya dönük bir hedefinin olduğunu düşünüyoruz. Ülkemizin ana etnik unsurları olan Türk ve Kürt halklarının bu oyuna gelmemeleri için tüm kanaat önderlerinin, aydınların, alimlerin birleştirici ve barışçıl bir dili kuşanarak toplumu aydınlatmaları zorunludur.” denilen açıklamada “18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde bu savaşın mesajları dikkatle tekrar gözden geçirilmelidir. Çanakkale Savaşı'nın en önemli mesajı; Osmanlı topraklarında yaşayan mazlum Türk, Kürt, Arap diğer tüm Müslüman unsurların zalim emperyalist güçlere karşı birçok imkansızlıklara rağmen gösterdikleri şanlı direniştir. Çanakkale Savaşı, bu topraklarda yaşayan çeşitli etnik unsurların et ve tırnak gibi olarak ümmet bilinciyle, vahdet şiarıyla nasıl bir tarih yazabileceğinin canlı örneğidir. Bugün aynı ruhla, bu coğrafyanın tümünde barışı sağlayamazsak, yangın bölgemizi ve ülkemizi sarmaya devam edecektir.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, son gelişmelerin bölgesel gelişmelerden bağımsız değerlendirilemeyeceği söylenerek “Ak Parti iktidarı; Arap Baharı sürecinde Amerika, İsrail ve Batılı müttefiklerinin oyununa gelmiştir. Türkiye özellikle Suriye'de tam bir figüran gibi kullanılmış, amaç hasıl olduktan sonra da derin bir sorun yumağı ile baş başa bırakılarak kenara atılmıştır. Sonuç olarak Rusya, İran, Irak, Suriye gibi tüm komşuları ile sorunlu bir Türkiye gerçeği ile yüzleşiyoruz. Komşularımızla sorunlarımızı giderecek, barışı tesis edecek adımların acilen atılması ülkemizin içindeki sorunların çözümünü büyük ölçüde mümkün kılacaktır. Komşularımızla sorunlu olmamız kimin işine yarıyorsa, Türkiye'nin istikrarsızlığına dönük eylemler de onların işine yaramaktadır. Bu noktada özellikle Amerika, İngiltere ve İsrail istihbaratlarına dikkat çekmek istiyoruz. İkinci önemli husus ise Türkiye'nin Amerika-Suud-İsrail şer eksenine dâhil edilme çabalarıdır. Türkiye'nin bir yandan "Sünni Blok" yalanı ile İslam coğrafyasındaki Amerikan karakolu olan Suudi Arabistan ile işbirliğini, bir yandan da işgalci ve zalim Siyonist İsrail ile yakınlaşmasını öngören proje tam bir Amerikan projesidir. Türkiye'nin de Amerika-Suud-İsrail şer ekseninden uzak durmasının ülkemizin geleceği açısından kritik öneme sahip olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.” denildi.