Akyazı ilçesinde geçirdiği trafik kazasında omuriliği zedelenen ve boynundan aşağısını kullanamayan Firdevs Karan (38), 1'i özürlü 5 çocuğu ile birlikte hayata tutunmaya çalışıyor.
Aşırı hızın kurbanı olan Karan, "Keşke Yolda durup, şoförleri hız yapmayın diye uyarabilsem." diye konuştu.
Akyazı ilçesinde yaşayan Firdevs Karan, geçen yıl 17 Ağustos'ta hasta ziyaretinden dönerken eşi ve oğlunun da içinde bulunduğu otomobil bir köpeğe çarpıp takla attı. İki kişinin ölümüyle sonuçlanan kazada eşi Ali, oğlu Gökdeniz ile birlikte yaralanan Karan, omuriliğinin zedelenmesi sonucu sakat kaldı. Dört ay hastanede tedavi gören ve 5 ameliyat geçiren Karan, 1'i özürlü 5 çocuğuyla birlikte hayat mücadelesi veriyor.
Karan, CİHAN muhabirine yaptığı açıklamada, aşırı hızın kurbanı olduğunu söyledi. Mutlu giden bir hayatının geçirdiği kazanın ardından alt üst olduğunu belirten Karan, kaza gününü şöyle anlattı: "Eşim, oğlum, kız kardeşimin kocası ve eşimin arkadaşı ile birlikte Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kardeşimi ziyarete gitmiştik. Dönüşte aracı eşimin arkadaşı Nazım Öksüz, kullanıyordu. Önümüze aniden köpek çıktı. Çok süratliydik. Hızlı olduğumuz için duramadık. Köpeğe çarpıp takla attık. Kazada sürücü ile kız kardeşimin eşi öldü. Eşim, oğlum ve ben yaralandık. Eşimin ve oğlumun durumları iyiydi. Dört ay Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gördüm. 5 ameliyat geçirdim."
ÖZÜRLÜ ÇOCUĞUM İÇİN BENİ YAŞATIN
Omuriliği zarar gördüğü için boynundan aşağısının tutmadığını anlatan Karan, çocukları ve eşinin desteği ile hayatını devam ettirebildiğini ifade etti.
Belediyenin kurduğu prefabrikte 1'i engelli 5 çocuğu ile yaşamaya çalıştıklarını dile getiren Karan, "4 kızım 1 oğlum var. Oğlum 3 yaşında. En büyük kızım ise 20 yaşında. 18 yaşındaki bir kızım zihinsel engelli. En büyük kızım çalışarak evin bütçesine katkıda bulunuyordu. Ben sakat kalınca işi bırakmak zorunda kaldı. Yemeğimi kendim yiyemiyorum. Kollarımı azda olsa kaldırabiliyorum. Ama parmaklarımı kullanamadığı için yemeğimi kendim yiyemiyorum. Eşim inşaatlarda çalışarak geçimimizi sağlıyor. Her zaman iş bulamıyor. Kaymakamlığın yardımıyla ayakta durmaya çalışıyoruz. Hayırseverlerin yardımını bekliyoruz." dedi.
Özürlü çocuğu için hayata tutunduğunu anlatan Karan, şunları söyledi, "Kazadan önce bahçe işlerine giderek çalışıyordum. Şimdi iş yapamıyorum. Ancak özürlü kızım için yaşadığıma seviniyorum. Hastanede yoğun bakımda doktorlara 'beni özürlü kızım için yaşatın' demişim. Bunu doktorlar kendime gelince söyledi."