Atabek, çözüm süreci ve akîl insanları değerlendirdi

AK Parti MKYK Üyesi Çiğdem Erdoğan Atabek, çözüm süreci ve akil insanlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kendinin de bir anne olduğunu söyleyen Atabek, terörden en fazla kadınların yara aldığını söyleyerek artık anaların ağlamayacağını belirtti.Akil insanların topluma malolmuş aydın kişiler olduğunu anlatan Atabek, akil insanların AK Parti’ye yaranmak veya şirin gözükmek gibi bir dertleri olmadığını toplumun kanayan bir yarasında ellerini taşın altına sokma cesaretini gösterdiklerini söyledi.

“Öğrenilmiş çaresizliğe mahkum bırakılmış bir millettik” diyen Atabek, ”Vatandaşlarımız yıllardır öğrenilmiş çaresizliğe alıştırılmıştı. Yani ekonomik sorunlarla, ulaşımla, terörle yaşamanın normal bir şey olduğu bunlar olmadan bir ülke olmaz denilmiş ve alıştırılmıştık. Bu psikoloji tüm vatandaşların beynine işlenmişti. Bu sorunların çoğu çözüldü. Ekonomik sıkıntılar, ulaşım sosyal hayat bunların hepsi son 10 yılda yapılan çalışmalarla giderildi" diye konuştu. Şimdi çok önemli bir dönüm noktasına girildiğini anlatan Atabek, şunları söyledi: "35 yıldır akan kanın durması için Türkiye çok önemli bir sürece girdi. Gerçekten bu elini taşın altına sokmaktır. AK Parti iktidara geldikten sonra her sorun masaya yatırıldı ve birer birer çözüldü. Çözülmeye devam ediliyor. Bu terör sorunu uzun vadede çözülecek bir sorun. Bunun için çalışmalar yıllardır devam ediyor ve bu sorun da çözülecek.”

Şehit acısının düştüğü yeri yaktığını söyleyen Atabek, Sakarya’da şehit veren ailelerin acılarına ortak olmak için sürekli ziyaretler yaptığını ve onları yalnız bırakmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Hepsinin ayrı bir hikayesi hepsinin ayrı bir acısı var. Hangi anne ister ki büyütüp belli bir yaşa getirdiği oğlunu kör bir kurşuna kurban etmek? Hepsinin tek dileği var artık bu acı bu dökülen kanlar sona ersin başka evlerde bu acılar yaşanmasın. Bu acılardan en büyük payı hep kadınlar alıyor. Anne olarak kız kardeş olarak, eş olarak kızı olarak henüz doğmamış olan çocuklar bu acıyı yaşıyor. Kadınlar bu süreçte büyük acı çekiyor. Hem bir anne olarak hem de bu partiye gönül veren biri olarak bu sürecin hayırlarla tamamlanmasını çok arzuluyorum.”
Atabek, terör sorununun bitirilmesi noktasında özellikle kadınlara büyük işler düştüğünün altını çizdi.

Akil insanlar heyetinin çözüm sürecinde çok önemli bir rol üstlendiğinin altını çizdi

Atabek, 2 Mayıs günü Sakarya’ya gelecek olan Akil insanlar heyetinin çözüm sürecinde çok önemli bir rol üstlendiğinin altını çizerek, akil insanlar ve Türkiye halkının ortak derdinin çözüm sürecinin hayırlısı ile sona ermesi olduğunu söyledi. Akil insanların toplumun sanatçısı, akademisyeni, yazarı, çizeri toplumun aydın kesimi diye nitelendirilen insanlardan oluştuğunun altını çizen Atabek, sözlerine şöyle devam etti: "Böylesine önemli bir kesim toplumun sorunlarına duyarsız kalamazdı. Akil insanlar toplumsal rollerini bu çalışmalarla yerine getiriyor. Hepimizin bu topluma karşı sorumlulukları var. Bu kadar önemli bir süreçte akil insanların bu sürece destek veriyor olması da ne kadar duyarlı olduklarını gösteriyor. PKK sorununun terör sorununun çözülmesi sadece AK Parti’nin sorunu değil, Türkiye’nin sorunudur. Bu sürece destek veren Akil insanlar Türkiye’nin sorunlarıyla ilgileniyor. Akil insanların AK Parti’ye şirin görünmek veya yaranmak gibi dertleri olamaz zaten onlar kendilerini topluma kanıtlamış isimler. Akil insanların muhalefet tarafından tepki görmesinin asıl sebebi ise, yıllardır ülkemizde sorunlar iktidar ve muhalefet arasında görüşüldü. İkiye ayrılıp kutuplaşma tercih edilirdi. Topluma malolmuş kişilerin soruna el atmış olmaları muhalefetin işine gelmiyor."

Muhalefetin bu kadar hassas bir konuda kan ve gözyaşı üzerinden siyaset yapmaya devam ettiğini anlatan Atabek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oysa akil insanlar ve Türkiye halkının ortak derdi çözüm sürecinin hayırlısı ile sona ermesi ve doğusu, batısı, güneyi kuzeyiyle kardeşlik ikliminin her yerde hakim olmasıdır. Bu sürecin sonucunda özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu’ya yatırımlar daha fazla gidecek ve işsizlik oranlarının da hızla düşeceği öngörülmektedir. Kaldı ki, çözüm sürecinin konuşulmaya başlandığından bu yana bu bölgelerde hem istihdam oranları hem de yatırımlar hızla artmaktadır.”