ATSO Başkanı: "Dava Bizi Şaşırttı"
Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Öztürk, demokrasinin de içinde yer aldığı bu ilkelerden vazgeçilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Öztürk, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine katkı sağlayacak, uluslararası arenada itibarımızı artıracak, milli birlik ve beraberliğimizi perçinleyip bütünleştirecek her türlü çabayı desteklemenin toplumsal bir görev olduğunu çok iyi bildiklerini dile getirdi.
Öztürk, şöyle devam etti: "Dolayısıyla ülkenin gereksiz tartışmalar içine sürüklenmesine ve ülkemizde bir kaos ortamı yaşanmasına reel sektör olarak kesinlikle tahammülümüz yoktur. Unutulmamalıdır ki siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Partilerin kolaylıkla kapatılıyor olması Türk Demokrasisi'ne zarar vermekte ve uluslararası arenada itibarımızı zedelemektedir. Parti kapatmaları konusunda geçmişten acı tecrübeleri olan bir ülkede zihniyetin aynı şekilde devam ediyor olması bizleri hayrete düşürmektedir. Dünyayı küresel kriz korkusunun sardığı, finans piyasalarındaki dalgalanmanın büyüdüğü bu kritik süreçte, öncelik yapısal makro ve mikro reformlara verilerek bu dalgalanmalara karşı alınacak önlemleri belirlememiz gerekmektedir. Yaşanılan bu süreçte serinkanlılıkla hareket edilmesinin toplumsal menfaatlerimiz için gerekli olduğunu tüm kamuoyuna hatırlatmak isteriz."
Dünyada finansal piyasalarının diken üstünde olduğu bir süreç yaşandığını ve ABD kaynaklı finansal dalgalanmaların boyutunun her geçen gün derinleşerek küresel bir krizin tetikleyicisi olma tehdidi taşıdığını belirten Öztürk, Türkiye açısından bu sürecin kayıpsız atlatılması için öncelikli gündem maddelerinin olası krizlere ve dalgalanmalara karşı alınacak önlemlerin acilen belirlenmesi beklediklerini dile getirdi. Öztürk, "İş alemi bu beklenti içindeyken; demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan siyasi partilerin kapatılması ülke gündemini bir anda değiştirmiştir." dedi.
Öztürk, Türkiye'nin kanayan sosyal birer yarası haline gelen işsizlik, terör, cari açık, rekor kıran iç ve dış borçlar, kayıt dışı ekonomi, reel sektörün girdi maliyetleri, dış politika gündemi, Avrupa Birliği sürecinde aşırı yavaşlama gibi pek çok konu başlığında acilen kalıcı çözümler üretilmesi için adım atılmasının beklendiği bu günlerde, ülkenin başka gündem maddeleri ile meşgul edilmesinin ekonomide gelecek adına endişeleri artırdığını sözlerine ekledi.