Sakarya Barosu Başkanı Av. Recep Hacıeyüpoğlu, “Anayasasında ‘Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik bir Hukuk devletidir’ yazan bir devletin, kanunları rahatça ve hesapsızca çiğneyebiliyorsa, yine kanunlara aykırı bir şekilde kişi hak ve özgürlüklerini rahatça kısıtlayabiliyorsa, değil hukuk devleti olmak, kanun devleti dahi olmamış demektir” dedi.
Sakarya Barosu Başkanı Av. Recep Hacıeyüpoğlu 18 Ocak tarihinde Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya gibi birçok ildeki barolara mensup avukat bürolarında gece saat 03.30’dan itibaren başlayan aramalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Hacıeyüpoğlu, “Söz konusu aramalar, hangi soruşturmayla, hangi suçlamayla ilgili yapılmış olursa olsun kanunlara uygun olarak yapılmış olmasını beklemek en tabi bir beklentidir. Kanun devletinde kanunlara uymak esastır. Hukuk devletinde ise, kanunlara itaat bir temel olmakla birlikte, hiçbir kanun insan hak ve onurunu mutlak ve sınırsız olarak kısıtlayamaz, temel insan haklarına aykırı olamaz. Bu itibarla hukuk devletinin sağladığı hak ve özgürlükler temelinde gelişmek ve büyümek isteyen bir devlet, bırakınız kanunlara aykırı davranmayı, Hukuka aykırı olan kanunlarını hukuka uygun hale getirmek amaç ve idealinde olmalıdır. Anayasasında “Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik bir Hukuk devletidir” yazan bir devlet, kanunları rahatça ve hesapsızca çiğneyebiliyorsa, yine kanunlara aykırı bir şekilde kişi hak ve özgürlüklerini rahatça kısıtlayabiliyorsa, değil Hukuk Devleti olmak, kanun devleti dahi olmamış demektir” dedi.
Hakkında soruşturma yapılan bir kişinin avukat değil, kim olursa olsun, soruşturmaların, aramaların kanunlara uygun olarak yürütülmesinin asgari bir zorunluluk olduğunun altını çizen Hacıeyüpoğlu şunları söyledi:
“Hukuk ilkelerine riayet ise kanunlara uygun olmasının ötesinde evrensel bir beklentidir. Ancak bir soruşturma ve aramanın en azından kanuna uygun olarak yapılması beklentisi veya aksi duruma gösterilen tepkiler anlaşılabilir olmalıdır. Şüpheli avukatların ikametgâh ve bürolarına, yasaların emredici hükümlerine aykırı biçimde savcı ve baro temsilcisi olmaksızın, kapılar kırılarak girildiği iddiaları oldukça endişe verici bir durum olup, olaylar gerçekten de basın aracılığıyla kamuoyuna yansıyan şekilde meydana gelmiş ise hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bir kanunsuzluktur. Meslektaşlarımız hakkında yürütülen soruşturma; suçlamalar her ne olursa olsun, suçlanan kim ve hangi görüşe mensup olursa olsun, bu ilkeler ve yasalar ışığında yürütülmelidir. Bu itibarla; meslektaşlarımız hakkında yürütülen soruşturmaların takipçisi olduğumuz hususu kamuoyuna saygı ile duyurulur.”