Ayağa bile kalkılamayan dükkanda geçen bir ömür

"Tavan alçaktır, bana derler ki 'Kafanı tavana vurmuyor musun?' 30 senede 2 kere vurdum. İnsanlar şükrettikten sonra... Küçük şeylerden mutluluk duyan kişileriz"

Sakarya'nın Adapazarı ilçesindeki Tarihi Uzun Çarşı'da 12 yaşında çırak olarak başladığı ayakkabı tamirciliğinde 60 yılı geride bırakan Abidin Uzun, tavanının alçak olması nedeniyle ayağa bile kalkamadığı 3 metrekarelik dükkanında ailesinin rızkını çıkartıyor.

Evli ve 2 çocuk babası Uzun, 1957 yılında çırak olarak başladığı mesleğini sürdürdüğünü söyledi.

Yaşının geçtiğini, yaptığı işin eğlenceli hale geldiğini aktaran Abidin Uzun, mesleğini sevdiği için yaptığını ve 30 yıldır bu dükkanda olduğunu anlattı.

Mesleğinde eski ustalardan olduğu için eski müşterilerinin çok olduğunu belirten Uzun, "Yeniler zaten ayakkabı tamir işine bakmıyor. Yenilerin kazançları yüksektir, pek tamir işine bakmazlar. Normal bizim yaştakiler, bizden sonraki kuşak bu konuda güzel. Onlar da bize yetiyor. Şimdiki nesil zaten ayakkabıyı boyatmasını sevmiyor. 'Benim ayakkabım mat olsun' diyor. Bizim delikanlılık zamanımızda günde 2 defa ayakkabı boyattığımız olurdu. Güzel olsun diye en az 15 günde bir ense tıraşı olurduk, şimdi öyle bir şey yok." ifadelerini kullandı.

 

Abidin Uzun, bir iki firmanın çok güzel bot yaptığını, fiyatlarının da çok pahalı olduğunu, fakat taklitlerinin çok daha ucuza alınabildiğine işaret ederek, durumu iyi olmayan gençlerin bu ayakkabılardan aldığını, o yüzden 15 günde bir tamire geldiklerini belirtti.

Bu tür ucuz ayakkabıların ayaklarda koku yapabileceğini vurgulayan Uzun, "Bir yağmurluk canı var ama iyi markayı aldığı zaman, mesela müşterilerime soruyorum; 'Ne zaman aldın?' 'Valla unuttum, 7-8 senedir aynı botu giyiyorum' diyor. O botlar, çizmeler suda çekmiyor. Şimdikiler imitasyon. Ayakkabı da aynı şekilde." dedi.

Bu meslekteki kazancıyla 2 çocuk büyüttüğünü, mesleğini dükkana gelemeyecek seviye gelene kadar devam ettirmeyi düşündüğünü vurgulayan Abidin Uzun, ihtiyaç sahibi olmamasına rağmen dükkanını her gün aynı saatte açmaya devam ettiğini bildirdi.

"30 senede 2 defa kafamı vurdum"

Dükkanının tavan yüksekliğinin 1 metre 30 santimetre olmasına rağmen hiç zorlanmadığını anlatan Uzun, "Alıştım, gayet rahatım. Mesela tavan alçaktır, bana derler ki 'Kafanı tavana vurmuyor musun?' 30 senede 2 kere vurdum. İnsanlar şükrettikten sonra... Küçük şeylerden mutluluk duyan kişileriz. Gözüm hiç yükseklerde olmadı, daima şükürle şimdiye kadar götürdük. Merdiven altında çalıştığım için bana acıyanlar oluyor. Yaşlı bir kadın, 'Gel bizim mahallede kocaman dükkanım var, ben senden kira da almayacağım' dedi. Zekat teklif edenler, fitre verecekler oldu ama ben bu çarşıda senelerim geçtiği için bütün komşularımla irtibatım iyidir. Herhangi bir huzursuzluğum yok." ifadelerini kullandı.

Dükkanına herkesten önce gelip sonra gittiğini aktaran Abidin Uzun, kış aylarında da dükkanını küçük tüple ısıttığını dile getirdi.

Uzun, mesleğin yavaş yavaş biteceğini, çırak bulmakta da çok zorlandıklarını vurgulayarak, bu tür mesleklere sahip çıkılması gerektiğini sözlerine ekledi.

<p>&nbsp;</p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>Abidin Uzun, bir iki  firmanın &ccedil;ok g&uuml;zel bot yaptığını, fiyatlarının da &ccedil;ok pahalı olduğunu,  fakat taklitlerinin &ccedil;ok daha ucuza alınabildiğine işaret ederek, durumu  iyi olmayan gen&ccedil;lerin bu ayakkabılardan aldığını, o y&uuml;zden 15 g&uuml;nde bir  tamire geldiklerini belirtti. </strong><br /><br />Bu t&uuml;r ucuz ayakkabıların  ayaklarda koku yapabileceğini vurgulayan Uzun, &quot;Bir yağmurluk canı var  ama iyi markayı aldığı zaman, mesela m&uuml;şterilerime soruyorum; 'Ne zaman  aldın?' 'Valla unuttum, 7-8 senedir aynı botu giyiyorum' diyor. O  botlar, &ccedil;izmeler suda &ccedil;ekmiyor. Şimdikiler imitasyon. Ayakkabı da aynı  şekilde.&quot; dedi. <br /><br />Bu meslekteki kazancıyla 2 &ccedil;ocuk b&uuml;y&uuml;tt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;,  mesleğini d&uuml;kkana gelemeyecek seviye gelene kadar devam ettirmeyi  d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurgulayan Abidin Uzun, ihtiya&ccedil; sahibi olmamasına rağmen  d&uuml;kkanını her g&uuml;n aynı saatte a&ccedil;maya devam ettiğini bildirdi. <br /><br /><strong>&quot;30 senede 2 defa kafamı vurdum&quot;</strong><br /><br />D&uuml;kkanının  tavan y&uuml;ksekliğinin 1 metre 30 santimetre olmasına rağmen hi&ccedil;  zorlanmadığını anlatan Uzun, &quot;Alıştım, gayet rahatım. Mesela tavan  al&ccedil;aktır, bana derler ki 'Kafanı tavana vurmuyor musun?' 30 senede 2  kere vurdum. İnsanlar ş&uuml;krettikten sonra... K&uuml;&ccedil;&uuml;k şeylerden mutluluk  duyan kişileriz. G&ouml;z&uuml;m hi&ccedil; y&uuml;kseklerde olmadı, daima ş&uuml;k&uuml;rle şimdiye  kadar g&ouml;t&uuml;rd&uuml;k. Merdiven altında &ccedil;alıştığım i&ccedil;in bana acıyanlar oluyor.  Yaşlı bir kadın, 'Gel bizim mahallede kocaman d&uuml;kkanım var, ben senden  kira da almayacağım' dedi. Zekat teklif edenler, fitre verecekler oldu  ama ben bu &ccedil;arşıda senelerim ge&ccedil;tiği i&ccedil;in b&uuml;t&uuml;n komşularımla irtibatım  iyidir. Herhangi bir huzursuzluğum yok.&quot; ifadelerini kullandı. <br /><br />D&uuml;kkanına  herkesten &ouml;nce gelip sonra gittiğini aktaran Abidin Uzun, kış aylarında  da d&uuml;kkanını k&uuml;&ccedil;&uuml;k t&uuml;ple ısıttığını dile getirdi. <br /><br />Uzun,  mesleğin yavaş yavaş biteceğini, &ccedil;ırak bulmakta da &ccedil;ok zorlandıklarını  vurgulayarak, bu t&uuml;r mesleklere sahip &ccedil;ıkılması gerektiğini s&ouml;zlerine  ekledi.</font></p>
Ayağa bile kalkılamayan dükkanda geçen bir ömür
Ayağa bile kalkılamayan dükkanda geçen bir ömür
Ayağa bile kalkılamayan dükkanda geçen bir ömür
Ayağa bile kalkılamayan dükkanda geçen bir ömür
Ayağa bile kalkılamayan dükkanda geçen bir ömür
7 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
46e06bc24892638b009d6f6a959801a6@