Türkiye’nin 2011 yılından bu yana 2.4 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını, bunların yüzde 10’unun sığınmacı şehirlerinde, yüzde 90’ının da şehirlerde yaşamlarını sürdürdüğünü, sığınmacılar için 8 milyar dolara yakın insani yardım temelli harcamada bulunulduğunu belirten Üstün, “Hükümetimiz savaş gibi insan haklarını tamamen askıya alan durumlarda üst düzey bir hassasiyet göstermektedir. Baştan beri ‘açık kapı’ politikasını istikrarla devam ettirmektedir.
Ülkemizin vatandaşları da bu konuda hükümetimizle ortak bir duyarlılığı taşımaktadır” dedi ve başvurusunda özetle şöyle dedi:
AYLAN KURDİ’Yİ ANIMSATTI
“Örnek ve öneri olarak sunacağım, Kilis İli, Türkiye’nin güneyinde, Suriye’ye sınır bir şehrimizdir. Kilis şehri nüfusu: 129.000’dir ve neredeyse kendikadar, 120.000 Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu dünyada eşi benzeri görülmemiş bir dayanışma ve yardımlaşma vakası olarak tüm dünyaya örnek alınmalıdır. Akdeniz’de her gün mültecilerin yaşadığı dramla ve geçtiğimiz aylarda Aylan Kurdi isimli çocuğun kıyıya vurmuş cesediyle sarsılan dünya kamuoyu, Kilis’te yaşanan barış ve misafirperverlik olgusuna şahit olmalıdır. Dünya barışı için tarihin bu anında, sivil halkın, kendi mislinde bir kitleye kucak açması bizce en büyük ve etkileyici vakadır.
OSLO’YA GELDİKLERİNİ DÜŞÜNÜN
Saygıdeğer Komite lütfen düşünün. 2,5 milyon nüfusa yaklaşan Paris şehir merkezine, 2,5 milyon savaştan kaçan sığınmacının misafir olduğunda neler yaşanırdı. Ya da 3 milyonu aşkın nüfusuyla Londra şehir merkezine, 3 Milyon savaş ya da doğal afetten kaçan insan gelse, sığınsa, İngilizler ne düşünürdü, ne yaparlardı. Ya da sizler düşünün Saygıdeğer Komite; Oslo’da 1 milyonu aşkın nüfusa ek olarak 1 milyon mültecinin Oslo’ya misafir olduğunu düşünün. Tahammül ve anlayış kriterleri sizce hangi noktaya gelirdi. Fakat Kilis’te beklenenden başka bir şey oldu; insanlar işlerini, evlerini, ticari piyasaları, sosyal mekanları paylaştı, paylaşıyor. Dünyada sanıyorum ki, kitlesel bir barış eylemi olarak böyle büyük bir örnek bulunmamaktadır.
KİLİS HALKI BARIŞ ÖDÜLÜNE LAYIK
Barış düşüncesi; anlayış göstermek, misafir etmek, affetmek, bizzat kendi evinin kapısını muhtaç birine aralamak değil midir? Barış duygusu, kendine ait olanı koşulsuzca paylaşmak değil midir? Büyük bir barış destanı yazan Kilis halkının, dünyanın en prestijli ödülüne, Komiteniz tarafından verilen Barış Ödülüne layık olduğuna bütün samimiyetimle inandığımı ifade etmek isterim.”
Kaynak: Hürriyet.com