Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve Ak Parti Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam, TGRT Haber’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı savundu.
Bakan İslam, “gündemin tartışma konusu olan “Kadın-Erkek eşitliği fıtrata ters” şeklindeki sözlerinin cımbızlandığını öne sürerek, “Ortada Cumhurbaşkanına yönelik bir algı operasyonu var” dedi.
İşte Ayşenur İslam’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve sözlerini savunduğu TGRT Haber’deki o konuşması:
“Çok muhtevalı bir konuşmaydı”
“Sayın Cumhurbaşkanımı çok dikkatle ve baştan sona dinledim. Şu anda gündemin bir algı operasyonuna maruz kaldığını düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanının konuşması, çok muhtevalı bir konuşmaydı. Bir kaşık suda fırtına koparıldı.
Ben o konuşmadan ne anladığımı anlatmak isterim.
Şunu anladım; bir kere, fıtrat kelimesinin anlamını bilmek gerek. Fıtrat yaratılış demek… Kadınla erkek yaradılışları yönüyle farklıdır. Pek çok cins arasında mutlak bir eşitlik olmayacağı gibi, kadınla erkek arasında da mutlak bir eşitlik olduğu söylenemez demek istedi sayın Cumhurbaşkanı…
“Eşitliği sağlayacak şey adalet dedi”
Pozitif ayrımcılık bir tarafın zayıf olduğunu kabul etmek ve eşitlik dışı davranmaktır. Kadına pozitif ayrımcılığı çok değerli bulmak ve kadınla erkeğin eşit olduğunu söylemek birbiriyle çelişir. Fıtrat itibariyle kadın ve erkek eşit değildir; ancak eşdeğerdir cümlesi şunu anlatır; varoluşsal manada kadın ve erkekler eşittir, hukuk önünde eşittir, hakları yönünden eşittir. Söyleme buradan bakarsak, ortada ters bir durum yok. Yani özetle sayın Cumhurbaşkanımız kadınla erkek arasındaki eşitliği sağlayacak şeyin adalet olduğunu ifade etmek istedi.
“Feminizm pozitif ayrımcılık, dünya adalet diyor”
Dünya toplumsal eşitliği tartışıyor. Feminizim sıkışma noktasında, pozitif ayrımcılığı öneriyor ama, doğu dünyası bu noktada adaleti öneriyor. Adaleti sağladığınızda eşitliği de sağlarsınız diyor…
Osmanlı şunu da yapardı, sadece kadın ve erkek arasındaki çatışmada değil, bir müslüm veya gayrimüslüm arasında da, genç ile yaşlı arasında da adaleti böyle tesis ederdi. Bu bizim 1000 yıllık devlet idaremizde zaten olan bir şeydi. Yani Batı buna pozitif ayrımcılık biz ise adalet diyoruz.
Özetle söylemek gerekirse sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmalarında herhangi bir sorun yok, sorun olan şey, bir cümleyi cımbızla çekmek ve ona yorum getirmek. Pek çok siyasetçinin başına gelen bir algı operasyonudur bu…
Öte yandan sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik şöyle bir suçlama var; kadın haklarını görmezden gelmek, kadın haklarıyla ilgili çalışmaları yok saymak veya yapılmasın demek… Öncelikle birine bir suçlama yaptığınızda önce suçlamayı kime yaptığınızı unutmamanız gerekiyor.
“Dünyanın en büyük kadın siyasi hareketini kurdu”
Şu anda suçladığınız kişi, dünyanın en büyük kadın siyasi hareketini kuran, Ak Partiyi kuran biri… Dolayısıyla suçlanan kişinin bugüne kadar kadınlara kazandırdıklarına da bakmak gerekir.
Cümleleri cımbızlayacaksak eğer, biraz da pozitif yönleriyle cımbızlayalım, sayın Cumhurbaşkanımız “kadınlarla alakalı tek bir ayrımcılığa müsamaha edebiliriz, o da pozitif ayrımcılıktır” dedi… Kısaca söylemek gerekirse bir siyasetçiden söz ederken, yaptıklarına da bakmak gerekiyor.”