Baro başkanlarından ultimatom gibi sonuç bildirgesi

2015-2016 yılı adli tatil öncesi son toplantılarını gerçekleştiren Ege Marmara Bölgesi Baro Başkanları toplantı sonuç bildirgesini kamuoyu ile paylaştılar.

2015-2016 Adli yılının son toplantısını Aydın Barosu ev sahipliğinde Kuşadası’nda gerçekleştirildi. Ege ve Marmara Bölgesi Baro başkanları Alman Meclisi tarafından kabul edilen “sözde soy kırım” ile ilgili çok sert ifadelerle Alman Hükümetine tepki gösterdiler.

Baro başkanlarının: “Alman meclisinin bilimsel ve tarihsel araştırmaların önünü tıkayan böyle bir karar almaya hakkı, yetkisi ve haddi bulunmamaktadır.”  şeklinde kaleme aldıkları sonuç bildirgesinde, Alman Devletine aldıkları bu karar ile ilgili “sonuçlarına katlanacaksınız” diyerek uyarıda bulundular.

"Sorumluluklarınıza uygun davranın"

Toplantının ana gündem maddelerinden bir diğeri ise yargının bağımsızlığı idi. Baro Başkanları hassasiyetle üzerinde durdukları bu konu ile ilgili kuvvetler ayrılığı ilkesine vurgu yaparlarken: “Anayasa’ya göre yargı kimseye “bağlı”, “bağımlı” olmayıp sadece Türk Milleti adına, hukuka, kanuna ve vicdanına göre karar verir, kimseden emir, talimat almaz.”diyerek tüm yargı mensuplarını sorumluluklarına uygun davranmaya davet ettiler.
Baro Başkanları, ülkeyi yönetenlere kullandıkları bu yetkilerin kaynağını Anayasa’dan aldıklarını hatırlatırken fiili olarak askıya alınmaya çalışılan Anayasayı “çiğnetmeyeceğiz” mesajı verdiler.

"Oldu bittileri kabul etmeyeceğiz"

Başkanlar : “Hukuksuzluğa, bilinçli ve sistematik olarak yaratılan fiili duruma hukuki kılıf oluşturulmasına ALIŞMAYACAĞIZ, bu tür oldu bittileri KABUL ETMEYECEĞİZ” dedikleri sonuç bildirgesinde sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade ettiler.
Üniter devlet yapısından, misak-ı milli ile belirlenen sınırlardan taviz vermeyeceklerini belirten Başkanlar Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinde yer alan Anayasal ilkelerden, hukuk devleti ve demokratik rejimden hiçbir şekilde vazgeçmeyeceklerine vurgu yaptılar.
Sonuç bildirgesine imza atan Baro Başkanlarından; Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan sosyal paylaşım hesabından: “Temel yurttaşlık görevi ve topluma karşı olan sorumluluğu gereği, aşağıdaki hususları kamuoyu ile paylaşmayı yararlı görmekteyiz” şeklinde bildirgenin maddelerini duyurdu.

Ege Marmara Bölge Baroları Başkanlarının uyarı dolu toplantı sonuç bildirgesi maddelerinin tamamı şu şekilde kaleme alındı:

"Ortak arıyorlar"

1) Alman Federal Parlamentosunun; kendisini ”mahkeme” ve “tarihçi” yerine koyarak, hiçbir ciddi bilimsel ve tarihsel referansa dayanmayan, gerçeklikten ve ciddiyetten uzak, tek taraflı, dostluğa sığmayan kararı kabul edilemez. Alman meclisinin bilimsel ve tarihsel araştırmaların önünü tıkayan böyle bir karar almaya hakkı, yetkisi ve haddi bulunmamaktadır. Kin ve düşmanlık tohumları eken, yaraları kaşıyıp kanatan bu kararı tanımıyoruz ve kabul etmiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşmiş kararlarına da açıkça aykırı olan bu karar, Almanya’nın kendi soykırımcılığına ortak arama gayretinin dışında bir anlam taşımamaktadır. Alman Devleti bu haksız ve hukuksuz tutumunun sonuçlarına katlanacaktır.

2) Yüksek Yargı Başkanlarının; tarafsız olmadığı kendi eylemleri ve söylemleri ile sabit olan, Anayasa ve yargı ile ilgili olumsuz tutumu belli Cumhurbaşkanı ile “yurt gezilerine” çıkmaları, Anayasal konumlarına, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına uygun olmayan, yargının saygınlığını zedeleyen, yargı ile ilgili kaygı ve kuşkuları haklı kılan bir tutumdur ve kabul edilemez. Bu nedenle Anayasamızın 6,9, 11 ve 138.maddelerinin ışığında Yüksek Yargı başkanlarını ve tüm yargı mensuplarını hem görüntüde hem de özde yargı bağımsızlığına ve saygınlığına, anayasal konumlarına, Türk Milletine olan sorumluluklarına uygun davranmaya davet ediyoruz.

3) Bu gelişmelere bağlı olarak, yargı bağımsızlığı hususunda iktidar cephesinden gelen açıklamalar ise dehşet vericidir. Hatırlatmak isteriz ki demokrasi ve hukuk devletinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında ve Anayasa’ya göre yargı kimseye “bağlı”, “bağımlı” olmayıp sadece Türk Milleti adına, hukuka, kanuna ve vicdanına göre karar verir, kimseden emir, talimat almaz.

4) Hep dile getirdiğimiz gibi, hukuk güvenliği herkes için bir gerekliliktir. Bunun için de yargının bağımsız ve tarafsız olması şarttır. Bu nedenle siyasi iktidar dahil hiçbir gücün yargıya egemen olmasına izin verilmemelidir. Buna bağlı olarak konum ve sıfatı ne olursa olsun ülkeyi yönetenlerin ve herkesin Anayasaya, hukuka uygun davranması bir zorunluluktur. Hiç kimse kaynağını Anayasa’dan almayan bir yetkiyi kullanamaz, Anayasayı askıya alıp çiğneyemez, buna göz yumamaz. Bu tür davranışlar suçtur.

Anayasanın fiilen askıya alınıp çiğnenmesine, hukuksuzluğa, bilinçli ve sistematik olarak yaratılan fiili duruma hukuki kılıf oluşturulmasına ALIŞMAYACAĞIZ, bu tür oldu bittileri KABUL ETMEYECEĞİZ, bunlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz.

5) Son dönemlerde, en yakın örnek olarak Tekirdağ’da, kolluk görevlilerinin avukatların görevlerini yapmasını engelleyen ve güçleştiren, saygınlığına aykırı, silah doğrultma, tehdit ve hakaret boyutuna ulaşan tutum ve davranışlar kabul edilemez. Avukatlara yönelik olarak sarf edilen, haksız ve saldırı niteliği taşıyan sözlerin sahiplerini de hadlerini aşmamaya ve sözcüklerini seçerken dikkatli ve saygılı olmaya davet ediyoruz. Bu hususta yetkilileri uyarıyor, bu tür tutum ve davranışlarla sonuna kadar mücadele edileceğini, her türlü yasal ve idari yola başvurulacağını da tekrar belirtiyoruz.

6) Yurttaşların hak ve özgürlüklerinin güvencesi, koruyucusu ve kollayıcısı olan avukatların mesleki sorunları kendi kişisel sorunları değil, hak arama özgürlüğüne dair sorunlardır. Bu sorunların çözülmesi ve daha güçlü bir avukatın varlığının, hukuk devletinin ve hak arama hürriyetinin teminatı olduğu unutulmamalıdır.

7) Ülkenin üniter yapısının korunması, huzur ve güvenliğin tesisi için terörle kararlılıkla mücadele edilmeli, ancak bu mücadelede alınan ve uygulanan önlemler demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun ve orantılı olmalı, hiçbir şekilde hukukun dışına çıkılmamalıdır.

8) Daha önce de belirttiğimiz üzere, önemine binaen şu hususları bir kez daha tekrar etmek isteriz ki;
- Üniter devletten, misak-ı milli ile belirlenen sınırlardan, Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinde ifadesini bulan Anayasal ilkelerden, hukuk devleti ve demokratik rejimden, ülkenin bir karış toprağından hiçbir şekilde vazgeçilemez ve taviz verilemez.

-Emperyalist planlar doğrultusunda Türkiye’yi bir kardeş kavgasına götürebilecek bir takım provokasyonlara karşı uyanık olunmalı, etnik veya mezhepsel ayrımlar reddedilmeli, yurttaşlık temelinde kardeşlik ve birlikten uzaklaşılmamalı, milli birlik ve beraberliğe, hukukun üstünlüğüne sımsıkı sarılınmalı, emperyalizme karşı birlik olunmalıdır.
-Siyaset alanında belirli bir seviye ve üslup muhafaza edilmeli, ülkenin ve ulusun çıkarları, cumhuriyet değerleri ortak payda ve yol gösterici olmalıdır.
Kamuoyuna saygı ile sunarız.

Aydın Barosu Başkanı
Gökhan BOZKURT

Antalya Barosu Başkanı
Alper Tunga BACANLI

Balıkesir Barosu Başkanı
Yaşar MEYVACI

Bursa Barosu Başkanı
Ekrem DEMİRÖZ

Çanakkale Barosu Başkanı
Bülent ŞARLAN

Denizli Barosu Başkanı
Müjdat İLHAN

Edirne Barosu Yönetim Kurulu Üyesi/ Sayman
Kaan POLAT

Gaziantep Barosu Başkanı
Bektaş ŞARKLI

İstanbul Barosu
Ümit KOCASAKAL

İzmir Barosu Başkanı
Aydın ÖZCAN

Mersin Barosu Başkanı
Alpay ANTMEN

Muğla Barosu Başkanı
Cumhur UZUN

Uşak Baro Başkanı
Baki KANTAR

Sakarya Barosu Başkanı
Av. Zafer KAZAN


Tekirdağ Barosu Genel Sekreteri
Havva NALBANT TEKİN

Yalova Barosu Başkanı
Hakan GERGEROĞLU

Baro başkanlarından ultimatom gibi sonuç bildirgesi
Baro başkanlarından ultimatom gibi sonuç bildirgesi
Baro başkanlarından ultimatom gibi sonuç bildirgesi
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
d7b0edd0beacdd524c621c2e1d9d232a@