Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada önlerinde iki seçenek olduğunu belirterek, “Ya eski Türkiye devam edecek Türkiye kaybedecek ve birileri kazanacak, ya da yeni Türkiye kurulacak Türkiye kazanacak, işte o birileri kaybedecek. Türkiye\'nin önünde böyle bir tercih var” dedi.
Yeni Türkiye idealinin eski Türkiye destekçilerinin saldırısına maruz kaldığını öne süren Erdoğan, "Eski Türkiye\'yi özleyenler ve rant çevirenler, yeni Türkiye karşısında direniyor. Bu direniş emin olun son direniştir. Son kez saldırıyorlar. Son bir taarruz yapıyorlar. Son bir huruç hareketine yelteniyorlar. Biz bu direnişi ve taaruzları göğüsleyecek ve eski Türkiye\'nin kapısını tamamen kapatacağız" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uçakla saat 14.00 sıralarında İzmit Cengiz Topel Sivil Havalanına geldi. Buradan Başbakanlık otobüsüne binen Başbakan Erdoğan, Adapazarı’nda Sakarya Üniversitesi kampusuna geldi. Başbakanın gelişi sırasında çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Başbakanın gelişinden yaklaşık 1 saat önce protesto gösterisi yapmaya hazırlandıkları ileri sürülen 13 öğrenci polisler tarafından gözaltına alınarak otobüsle Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Başbakan Erdoğan saat 14.15\'de Sakarya Üniversitesi önünde karşılanırken, törenin gerçekleştirildiği kültür merkezi önünde kendisini bekleyen sporcularla konuşup onlarla bir süre sohbet ederek, birlikte fotoğraf çektirdi. Başbakan Erdoğan’a fahri doktora ünvanı verilmesinden önce salondaki kalabalık \'Büyük usta\' ve \'Türkiye seninle gurur duyuyor\' sloganları ile tempo tuttu.
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas üniversiteyi tanıtımının ardından kendisine fahri doktora verilmesi nedeniyle Başbakan\'ı kürsüye davet etti.
Başbakan\'a fahri doktora ünvanı
Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Şahsıma verilen fahri doktora ünvanında Sakarya üniversitesine çok teşekkür ediyorum. Sakarya Ünversitesi teknokent binası ile Hukuk Fakültesi, Ortadoğu Araştırma Enstitüsü binalarının öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Sakarya teknokentin başarılı işler yapacağına gönülden inanıyorum. Bugün toplu açılış töreni gerçekleştirecez. Dün Bakanlar Kurulu kabinemizde bazı görev değişiklikleri yaptık. Bir Sakarya milletvekilimizi aile ve sosyal politikalar bakanı olarak görevlendirdik. Ayşenur hanımın 81 vilayetimize ve Sakaryamıza büyük hizmetler kazandıracağını umuyorum. Türkiye geride bıraktığımız 11 yıl içinde her alanda önemli ilerlemeler kaydetti. 11 yıl boyunca ekonomide, dış politikada, sosyal hayatta Türkiyeyi ilklerle tanıştırdık”dedi.
"İstikrar ve güven var"
Türkiye’de güven ve istikrarın olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan konuşmasına söyle devam etti:
“İki sır kavram istikrar ve güven. Hiç kuşkusuz bu 11 yılın en temel formülü bu iki sır kelimedir. Esasen Türkiye\'nin yakın tarihine baktığınızda istikrar ve güvenin güçlü olduğu dönemde Türkiye\'nin büyük adımlar gerçekleştirdiğini geörüyoruz. 1960-1980\'li yıllarda Türkiye başarıyı elde etmişti. Koalisyon dönemlerinde Türkiye\'nin her alanda kan kaybettiğini, enerjisini kaybettiğini ya da geriye gittiğini görüyorsunuz. Mevcut uluslararası sistemde eğer bir kazanan varsa, biliniz ki bir de kaybeden vardır. Eğer bir kaybeden varsa, biliniz ki bir de kazanan vardır. Türkiye\'nin kaybettiği dönemlerde birileri muhakkak kazanmıştır."
"Türkiye\'nin kazandığı günlerde birileri kaybetmiştir"
Türkiye’nin büyüdüğü dönemlerde de birilerinin kaybettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan konuşmasını söyle sürdürdü:
"Faiz bu noktada en somut örneklerden biridir. Bir ülkenin borçlanmada kullandığı faiz oranları yüksekse, o ülke kaybediyor. O ülkeye borç verenler de yüksek miktarda kazanıyor demektir. 2002 yılında Türkiye bütçesinin yüzde 45\'ini faiz ödemelerine ayırıyordu. Şu anda bütçenin yüzde 13 ünü faiz ödemelerine ayırıyor. Faizler 2002 yılındaki gibi kalsaydı 642 milyar kaybedecekti. 11 yılda sadece faizleri düşürmenin Türkiye\'ye kazandırdığı 642 milyar olmuştur. Biz Marmaray\'ı 5.5 milyar liraya tamamladık. 11 yılda faizleri düşürmek suretiyle 117 Marmaray yapacak şekilde kazandırdık. Bu tasarruf ettiğimiz parayla yollar inşa ettik. Barajlar inşa ettkik. Türkiye 642 milyar lira kazanırken birileri de 642 milyar lira kaybetmiş oldu. Bu parayı kaybedenlerin güvenli ve istikrarlı Türkiye istemeleri tabiî ki mümkün değildir. Biz hep malum ekonomi tahsili gördüm. Başarıda şunu öğretirlerdi. Emek, istihdam, tüketim. Ben de diyorum ki hayır. Başarının tek sırrı insandır. Bu saydıklarımız insanın türevidir. İnsan varsa bunlar var. Yatırımı yapmamız gereken insandır. Onun için Sakarya Üniversitesinin şu başarıları geleceğe yönelik çok farklı bir nesli yetiştirmek suretiyle ülkelerimizin yarınlarını aydınlatacaktır. Bu gelişmeler istikrarsız ve güvensizlik ortamından kazanç sağlayanları rahatsız ediyor.”
"Türkiye 30 yıldır terörle mücadele ediyor"
Türkiye 30 yıldır terörle mücadele ettiğini söyleyen başbakan Erdoğan, “Her gün yüreklerimiz yandı. Her gün bu terörü nasıl sona erdiririz diye münakaşalar yaptık. Hem can almaya, hem de Türkiye\'ye ağır fatularalar ödetmeye devam etti. Yurt içinde ekonomik boyutu, dipolomatik boyutu, kültürel boyutu var. Ama en önemlisi uluslararı rant çevrelerini zengin eden bir durumu olduğunu da ifade etmiştim. Terör varsa silah satıyorlar. Dün Libyalı bir dostum yanımdaydı. Gece dertleştik. Bir ifade kullandı. ‘Şu anda Libya\'da 22 milyon silah var’ dedi. Halkta olan silah. Libya\'nın nüfusu 6 milyon. Bu ne demektir. Libya çok tehdit altında. Orada herhangi bir fitilin ateşlenmesinde Libya şu anda güya demokratikleşmeye geçiyoruz dediği dönemde, bir çok şeyi kaybedebilir. Terör varsa mesala turist gelmez. Terör varsa faiz yüksek kalıyor. Faizden kazanıyorlar. Ekonomik, sosyal ve diplomatik boyutlarını çözseniz bile bataklıktan beslenen sorununu çözmesi gerekiyor" dedi.
"Yeni Türkiye gündemi belirleyen Türkiye\'dir"
Türkiye’nin gündem belirleyen bir ülke olduğunu söyleyen başbakan Erdoğan, “Önümüzde 2 seçenek var. Ya eski Türkiye devam edecek, Türkiye kaybedecek ve birileri kazanacak. Ya da yeni Türkiye kurulacak, Türkiye kazanacak, işte o birileri kaybedecek. Türkiye’nin önünde böyle bir tercih var. Eski Türkiye ile devam edersek zira herkes az çok ne olacağını biliyor. Eski Türkiye yüksek faiz, yüksek enflasyon ile devam etmek anlamına geliyor. Eski Türkiye yolsuzlukla devam etmek anlamına geliyor. Eski Türkiye boynu bükük bir halde dünya sahnesinde yer almak anlamına geliyor. Eski Türkiye gündemi belirlenen bir Türkiye\'dir. Yeni Türkiye gündem belirleyen Türkiye\'dir. Eski Türkiye birilerinin çok para kazandığı, milletin kaybettiği Türkiye\'dir. Yeni Türkiye yasaklarından tamamen kurtulmuş, yolsuzlukla mücadeleyi sürdüren ülke haline geliyor" diye konuştu.
"Devletin malını birileri söğüşlüyorsa onun hesabını biz sorarız"
Yolsuzluk adı altında başlatan operasyonlar yeni Türkiye’yi inşa etmeyi engelleyen olaylar olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:
“Bir çok şeyler yavaş yavaş gündeme gelecek. Burada yolsuzluğa bulaşmış olanlar varsa bunlar zaten ortaya çıkar. Devletin, yetimin malını birileri alıyor söğüşlüyorsa, onun hesabını önce biz sorarız. Ancak iftira at, tutmazsa iz bırakır, olmayan şeyleri olmuş gibi gösterenleri de kusura bakmayın ifşa etmek bizim görevimizdir. Örneğin şu anda bazı medya organlarına gizlilik esaslı olan dosyaları servis eden hukukun neresinde yazıyor böyle bir şey. Akşam başsavcı bunu nasıl servis ettiğini açıkladı. Ben buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Hakim ve savcılar kurulu da suç işledi. Onlar o davanın sürdüğü esnada kalkıp açıklama yapıyorlar. Anayasanın 138\'inci maddesine aykırı hareket ediyorlar. Bu HSYK\'yı kim yargılayacak? Söyleyeyim bunu millet yargılayacak. Son günlerde iki şey söyledim. Ya millet ya zillet dedim. Burada milletin manşeri vicdanı çok önemli. Olmayan şeyi varmış gibi göstermek, medyaya servis yaparak masum insanları bu ülkenin tertemiz işadamlarını zan altına sokmaya kimsenin hakkı var mı? Vakıf hizmeti yapacaklar diyelim ki bunlarla ilgili tahsislere yönelik yasal olmasına rağmen suç olacak şekilde yapacak şekilde insanlar var. Biz hukuktan yanayız. Kanundan yana değil. Kanun hukuka ters düşüyorsa orada sıkıntı vardır. Demek ki eksik var. Bizim de eksiğimiz var. Kanun hukukla bütünleşiyorsa hak tecelli eder.”
"Bildiri dağıtan savcı yüz karası"
Eğemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, “Olmamış şeyler varmış gibi gösterilirse, örneğin Enerji Bakanlığında termik santralleri filancaya verildi. Henüz böyle bir ihale yapılmadı. 2014\'de yapılacak ihale bunlar. Buna benzer baştan aşağı safsata sonra da bir savcı adliyenin önünde basın mensuplarına bildiri dağıtırmı ya. Böyle birşey olabilir mi. Böyle bir savcı bizim için adaletin yüz karasıdır. Yüz karası. Sen nasıl adliyenin önünde bildiri dağıtırsın. Bunu başkaları yapıyor. Demek sende de bazı esintiler var. Bunu millettin kararını en güzel şekilde verecektir. Burdan suç duyurusunda bulunuyorum. HSYK bu zatla ilgili sen ne yapıyorsun ve ne yapacaksın. Ben şuna inanıyorum. Eğemenlik kayıtsız şartsız miletindir. Yargının değildir. Ama yargı eğemenlik benimdir diyorsa bunu da bilelim. Yeni Türkiye\'de eğemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Dünyada iddiası olan, itibarı olan, küresel meselelerde adaleti savunan hakkı savunan ülke olmak için yeni Türkiye diyoruz. Ya eski Türkiye\'ye dönüş yapılacak ya da yeni Türkiye\'nin inşaası hız kazanacak. Şu anda yeni Türkiye ideali ve eski Türkiye destekçileri tarafından saldırıya maruz kalmış durumda. Eski Türkiye\'yi özleyenler ve rant çevirenler yeni Türkiye karşısında direniyor. Bu direniş emin olun son direniştir. Son kez saldırıyorlar. Son bir taarruz yapıyorlar. Son bir huruç hareketine yelteniyorlar. Biz bu direnişi ve taaaruzları göğüsleyecek ve eski Türkiye\'nin kapısını tamamen kapatacağız."
"Faiz lobisi ve terör lobisi kaybedecek"
Çeşitli saldırıların yapıldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Sergilenen direnç ve yapılan taaruzlar benim şahsıma, hükümetimize yönelik değildir. Milli iradeyi ve siyaset kurumunu Türkiye’nin istikbalini ve istiklalini hedef almaktadır. Bugün hükümetimize yönelik saldırı Allah korusun başarıya ulaşacak olsa yarın aynı saldırı başka bir parti ve başka bir hükümete tekrarlanacaktır. Çünki rant var. Eğer milletimiz bize git derse gideriz. Hiç buna tereddüt yok. Ama millet kal derken birilerinin git demesine de hiç ama hiç kulak asmayız. Biz milletin emanetine sım sıkı sağlam çıkacağız. Bir çok tehdit ve engelin kalktığı 2023 yılına ilerleyeceğiz. Faiz lobisi kaybedecek. Terör lobisi kaybedecek ve Türkiye ekonomisi kazanacak. Kardeşlik kazanacak. Kaos lobisi de kaybedecek. Bizim 2002 de sadece 2 teknoparkımız vardı. Şu anda 37\'si faal olmak üzere 52 teknoparkımız var. Teknoparktan 900 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Bunlar üniversite sanayi işbirliğiyle oldu. 4 bin firmanın 8 bin projesi TÜBİTAK tarafnıdan destekleniyor. Hürkuş adını verdiğimiz uçağımız bu yıl uçuş başladı. Bunun yanında milli savaş uçağımızın ilk kavramsalları da tamamlandı. Hisar adını verdiğimiz füzelerin ilk atış denemelerini yaptık. 2023 yılı için kendi uydusunu fırlatabilen bir ülke olmak için emin adımlarla yürüyoruz. Son saldırıda demiryolu var. Niye yüksek hızlı treni yaptık onun için. Onlar bizi eski kara trenle gidrip gelin. Bunlarla bizi görmek istiyor. Bunlar yüksek hızlı trenle gidip gelen bür Türk evladı görmek istemiyorlar. 76 milyon ile güzel yarınlara ulaşacağız“ dedi.
Erdoğan toplu açılış töreninde konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın mensuplarına basın bildirisi dağıtan Cumhuriyet Savcısını eleştererek, "Orada bildiri yayınlayan bir kişi bu ülkede adil bir savcı olabilir mi? Gazeteleri medyayı yanına almak suretiyle gizlilik olan bütün dosyayı medyada görüyoruz.
Sen bu servisi nasıl yaparsın. Bu ne demek bu. Sen tertemiz insanları bununla nasıl lekelersin. Sen nereye çalıyorsun. Sen açıkla sen açıklamazsan biz açıklayacağız" dedi. Sakarya\'da toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, "Sakarya milli iradeye sahip çıktığını bu meydandan çok daha farklı şekilde gösteriyor. Sakarya yalnız değil. Sizin şu meydanda gösterdiğiniz kardeşlik ve dayanışmayı şu anda inanın 80 milyon da paylaşıyor. Dünyanın her yerinden güzel mesajlar alıyoruz. Rabbim yeryüzünde birliğimizi, dirliğimizi kardeşliğimizi daim etsin" dedi.
"Yolsuzluk operasyonu değil"
Türkiye’de yolsuzluk kılığına gizlenmiş tehlikeli bir operasyon yürütüldüğünün altını çizen Erdoğan, "Bu operasyon bir yolsuzluk operasyonu değil. Minare çalan kılıfını hazırlamış. Bunlar minareyi çaldılar şimdi kılıfı hazırlıyorlar. Burada içinde ajanlık, casusluk olan ihanet olan niyetler var. Türkiye üzerine bir tasarım yaptılar, kirli bir oyun kurdular. Yolsuzluk süsü vererek yeni Türkiye’yi hedef aldılar. Benim ülkemin vatandaşlarını, kurumlarını, polisini, hakimini savcısını medyasını sermayesini kullandılar. Geçmişte itirazları bastırıyorlar. Farklı seslerin susturuyorlar gerçekleri milletten gizliyorlardı. Güneşi artık balçıkla sıvayamıyorlar. Millet vakti gelince yine bunlara hesap soracak. Sakaryalı kardeşlerimim şahsında sandıklar adeta patlatacak. Bu millet artık hükümetine iradesine bağımsızlığına ülkesinin geleceğine artık sahip çıkıyor" diye konuştu.
"Egemenlik yürütmeni değildir"
Egemenliğin yargının olmadığını belirten Erdoğan, "Bu ülkede egemenlik yürütmenin değildir. Bu ülkede egemenlik milletindir milletin. Kimse bu egemenlik yetkisini almaya kalkmasın. Herkes anayasadaki yerini konumu iyi bilecek. Kimse yargılama sürecini etki altına alamaz. 11 gündür devam eden saldırının hedefi milli iradedir. Millettir. Ekonomisi büyüyen dünyada ağırlığı artan Türkiye’dir. Arkasında uluslararası güçler de var. Büyüyen Türkiye’yi hazmedemiyorlar" dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Medyaya servis yapmak suretiyle adil yargılama olabilir mi. Sen savcı mısın, bildiri dağıtan biri misin. Çıkıyorsun Adalet Sarayı’nın önüne orada bildiri dağıtıyorsun. Yargı’nın tarihinde böyle bir şey var mı. HSYK’ya sesleniyorum. Adli Kolluk konusunda Danıştay’ı baskı altına almak için bildiri yayınladın. Dosyasındakileri medyaya açıklayan bir savcı adil yargılama yapabilir mi? Orada bildiri yayınlayan bir kişi bu ülkede adil bir savcı olabilir mi? Gazeteleri medyayı yanına almak suretiyle gizlilik olan bütün dosyayı medyada görüyoruz. Sen bu servisi nasıl yaparsın. Bu ne demek bu. Sen tertemiz insanları bununla nasıl lekelersin. Sen nereye çalıyorsun. Sen açıkla sen açıklamazsan biz açıklayacağız. Türkiye çözüm süreciyle kardeşliğin pekişmesiyle dev yatırımlarıyla birilerini rahatsız etti. Gezi olaylarından başaramadılar şimdi de bu komployu yaptılar. Kendi kararlarımızı kendimiz verdiğimiz için istikametimizi kendimiz çizdiğimiz izin rahatsız oldular. Kendi helikopterimizi üretiyoruz, uydularımızı, piyade tüfeklerimizi üretiyoruz. Bundan rahatsızlar. İçeride bunların işbirlikçileri var. Bundan rahatsızlar. Müslümana beddua edenlerin gerçekten kimin hesabına çalıştıkların inşallah benim imanlı kardeşlerim tanımıştırlar.
Biz beddua etmeyeceğiz. Biz bedduanın kendisine lanet edeceğiz, duaya davet edeceğiz. Bizler faniyiz. Gelip geçiciyiz. Vakti zamanı gelince millet bize git der emaneti sahibine teslim ederiz".