Sakarya Adalet Girimi Başörtüsü Platformu 174. kez biraraya geldi.
Ağırlıklı olarak Gazze'deki vahşetin ve batılı emperyalizmin lanetlendiği açıklamaya tekbir getirilerek başlandı. "Gazze'de sadece siyonist İsrail değil, tüm işbirlikçilerde, emperyalist ülkeler de aslında zor bir sınavla, kaybetmekle karşı karşıya. Bu anlamda Gazze direnişi, bugün dünyanın en radikal, en devrimci, insan hakları açısından en trajik ve dramatik cephesidir. "ifadelerine yer verilen açıklamada filistin bayrakları, Gazze'ye destek veren döviz ve pankartlar kullanıldı.
SAGİR adına Ribat Eğitin Vakfı Adapazarı şubesi'nden Bahattin Kuruoğlu'nun okuduğu basın açıklamasından sonra katılımcılara ve halka aşure dağıtıldı.
Açıklamanın tam metni:
Allahu ekber!
Allah büyüktür! Allah Amerika'dan da, İsrail'den de, İngiltere'den de büyüktür. Biz Müslümanlar buna iman ediyoruz. Ancak bunu Allah'tan korktuğundan daha fazla Amerika'dan ve İsrail'den korkanlar için bunu söylüyoruz. Amerika'dan, İsrail'den korkularından birileri sanki dillerini yutmuş gibi.
Biz Müslümanlar açısından bir önemleri yok.
-Hasbunallâhi ve niğmel vekil, niğmel Mevlâ ve niğmen Nasîr.
-İyyâ kenağbüdü ve iyyâ kenastaiyn.
"Kadiri mutlak" olan "bir ve tek" olan bir Allah'a inanıyoruz. O, mutlak iktidar sahibidir ve O, ne derse o olur! O, gören, bilen ve hüküm sahibi olandır. Ecele, rızka ve kadere hükmeden odur.
-Ve bil Kaderi, Hayrihi ve Şerrihi minellâhu tealâ.
Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde Allah hayır murat etmiş olabilir.
Mekerallâhu! O tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirendir.
Sonunda Allah'ın dediği olacak. Bu dünyadan göç edenlerimiz şehit değil mi? Onlar ölümsüzlüğe kavuşmadılar mı? Hayatın gayesi Allah'ın rızasını kazanmak değil mi? O zaman ne derdimiz olabilir?
Bir kısmımız şehit oldu. Bir kısmımız da zulme karşı direnerek cenneti hak etti, ediyor ve edecek.
Sonuçta zalimler de cehenneme gidecek. Yaşasın zalimler için cehennem.
Amerikan, İsrail, İngiliz yöneticileri yoksa nasıl cehenneme gidecek?
Allah'ın onları kahretmesini istiyoruz. Peki, neden, niçin kahretsin? İşte onlar böyle yapacak ki, kahır onları bulacak ve Allah'ın intikamı onlar açısından vahim olacak. Bu dünyada hiç kimsenin yanına kâr kalmaz.
Allah (cc), malı, serveti, iktidarı ülkeler ve halklar, insanlar arasında dönüp dolaştırır. Geceden sonra gündüz, gündüzden sonra gece vardır.
Biz ahirzaman peygamberinin ümmeti değil miyiz? Fitne zamanı değil mi?
Yeryüzünün varisi olmak, diğer halklar üzerinden sultanlık taslamak mı, İlahlık ve Rablik taslamak mı, yoksa, Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olarak yeryüzünün gamını tasasını yüklenmek mi, yeryüzünün açlarını ümmetin yetimi kabul etmek mi?
Gazze bizim için bir imtihan. Cennet ya da Cehennem bu günün, bu dünyanın sorunudur.
İnsanlar bu dünyada yaptıkları ya da yapmaları gerekirken yapmadıkları, söyledikleri ya da söylemeleri gerekirken söylemedikleri ile ya kendi sırtlarında kendi cennetlerine tuğla, ya da kendi cehennemlerine sırtlarında odun taşırlar.
Başımıza gelenler, günahlarımızın, ihmallerimizin kefareti olabileceği gibi "içimizdeki beyinsizlerin işlediği yüzünden" de bunlar başımıza geliyor olabilir. Belki de sadece imtihan gereğidir. Çünkü Allah (cc) bizleri canlarımız, mallarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan etmektedir. Daha da zor günlere hazırlanmalıyız. Yarın Mescidi Aksa'ya saldırırlarsa ne olacak?
Sonunda kazanan biz olacağız. Bizim kaybetme ihtimalimiz, onlarınsa kazanma ihtimali yok.
Ama süreç çok zor geçebilir. Uzun sürecek zor bir dönem için madden, mânen, aklen ve rûhen hazır olmamız gerekiyor. Unutmayalım bu mesele Gazzelilerin, Hamas'ın, Filistinlilerin meselesi değil. Sadece Müslümanların da değil, insanların insanlığın meselesi. Bizim ise özel meselemiz. Gazze aşılırsa, tartışacağımız yer Mescidi Aksa ve Urfa olacaktır. Bugün Gazzelilerin başına gelenler, ihmal gösterirsek yarın bizim de başımıza gelebilir. Unutmamak gerekir ki, Allah, cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez.
Bu gelişmeler sadece İsrail seçiminin sonuçlarını değil, Türkiye'deki seçimi de, işbirlikçi rejimlerin geleceğini de etkileyecek. Dahası dünya devletlerinin başındakilerin gerçek kimliklerini de gösterecek bize. Batı demokrasisinin ne kadar sahici, ne kadar inandırıcı bir demokrasi olduğunu, AB ülkelerinin insan haklarından ne anladıklarını da gösterecek dünyaya.
Gazze'de sadece siyonist İsrail değil, tüm işbirlikçilerde, emperyalist ülkeler de aslında zor bir sınavla, kaybetmekle karşı karşıya. Bu anlamda Gazze direnişi, bugün dünyanın en radikal, en devrimci, insan hakları açısından en trajik ve dramatik cephesidir. Gazze'ye atılan bombalar, Kahire'ye, Riyad'a, Ankara'ya, Londra'ya, Washington'a, Brüksel'e, Moskova'ya da düşüyor.
Lanet olası Samiri'nin çocukları, el birliği ile kendi cehennemlerine odun taşıyorlar.
Ey adı İsrail olan Yakub (as), soyundan gelenler Sana, senin şeriatına ihanet ettiler.
Herkes bu savaşta yerini belirlesin. Bugün nerede duruyorsak, yarın yanında durduklarımızla birlikte haşrolunacağız. Zalimlere yardım etmeyelim, sonra ateş bize de dokunur. Zalimlere yardım edersek, Allah o zalimleri başımıza musallat eder. Haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım, çünkü dilsiz şeytan oluruz.
Ey insanlar! Halkı zalim olan bir bölgeye sıkışıp kalmış mazlum çocukların, kadınların, yaşlıların çığlıklarını duymuyor musunuz? Eğer duymazsak bir gün bizim de Cehennem ateşinde yanarkenki çığlıklarımızı kimse duymayacak. Allah'ın intikamı vaki olduğunda bizi kim kurtaracak Allah'ın elinden? Nereye, kime kaçacağız!
Allah'ın vadi yakındır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Nasıl bir yıkılışla yıkıldıklarını zaman onlara gösterecektir.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu Adına
Ribat Eğitim Vakfı Adapazarı Şubesi
Bahaeddin KURUOĞLU