Belçika'nın başkenti Brüksel'in, hafta sonunu dolu dolu değerlendirmek için ideal bir şehir olduğunu bloglardan okumuştuk.
Biz de çikolata tadında küçük bir hafta sonu tatili için aldık Brüksel biletimizi Sunexpress'ten, kafamız rahat çıktık yola. Brüksel, Benelux ülkeleri arasında önemli bir yere sahip. Mimarisi ve tarihiyle büyülenmemek elde değil.
Brüksel'de Nereleri Gezmeli?
Grand Place
Brüksel'in en büyük ve en ünlü meydanı olan Grand Place çevresinde birçok restaurant, kafe ve mağaza bulunuyor. Gece ve gündüz hareketli olan meydanda Maison du Roi, Le Renard Lonca, Hotel Ville gibi önemli binalar yer alıyor. Grand Place'de kültürel gezi yapabilir, bir şeyler yiyip içebilir ve alışveriş yapabilirsiniz.
Hotel de Ville (Belediye Binası)
13. yüzyılda inşa edilen Hotel de Ville, gotik mimarisiyle Brüksel'in önemli yapılarından biri. Grande Place meydanında yer alan yapı, komün meclisi olarak kullanılmakla beraber kraliyet ailesinin bazı özel törenlerine de ev sahipliği yapıyor. Hotel de Ville'nin en dikkat çeken kısmı ise Jan Van Ruysbroek tarafından tasarlanmış 96 metre uzunluğundaki asimetrik kulesidir. Kulenin hemen altında şeytanı yenen Aziz Mikail heykeli bulunmaktadır.
Manneken Pis (İşeyen Çocuk Heykeli)
İşeyen çocuk olarak bildiğimiz meşhur heykel Manneken Pis, Brüksel'in sembolüdür. 17 yüzyılın başında yapılan İşeyen Çocuk Heykeli, 61 cm uzunluğundadır. Grand Place çevresinde bulunan heykelin bir giysi dolabı da bulunmaktadır. Yılın belli dönemlerinde giydirilen heykelin en dikkat çekici kostümü Santa Claus kostümüdür. Bazı kutlamalarda Manneken Pis'ten Belçika Birası akmakta ve ziyaretçilere ikram edilmektedir.
Cathedrale Saint – Michel et Gudule (St. Saint ve St. Michel Katedrali)
12. yüzyıldan kalma St. Saint ve St. Michel Katedrali, katedral ünvanına 1962 yılında sahip olmuştur. Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilen katedral, kraliyet ailesinin düğün ve cenaze törenleri için de kullanılmaktadır. Katedral içerisinde küçük bir müze de yer almaktadır. St. Saint ve St. Michel Katedrali, haftanın 7 günü ziyarete açıktır.
Royal Palace (Belçika Kraliyet Sarayı)
Kraliyet ailesine ait resmi saraylardan biri olan Royal Palace'ın yapımına 18. yüzyılda başlanmıştır. İki ayrı bölüm olarak inşa edilen saray, daha sonra birleştirilmiş ve Royal Palace oluşturulmuştur. 20. yüzyılda genişletilen ve mimarisi zenginleştirilen saray içerisinde Belçika tarihi sergileyen bir müze de bulunmaktadır. Haftanın her günü ziyarete açıktır.
Musee de Jouet (Oyuncak Müzesi)
1000 metrekarelik bir alan üzerinde kurulan ve 20 odası bulunan Musee de Jouet, küçük-büyük herkesin ilgisini çekebilecek bir müze. 1850'den bu yana bağışlarla derlenen oyuncak arabalar, bebekler, oyunlar ve minyatür çeşitleri gibi zengin bir koleksiyon sergilenmektedir. Musee de Jouet, haftanın her günü ziyaret edilebilir.
Mini Europe
Avrupa'nın en ünlü minyatür parklarından biri olan Mini Europe'de 1:25 ölçekli 350 minyatür yapı sergilenmektedir. Brüksel'de en çok ilgi gören parklardan biri olan Mini Europe, haftanın her günü açık.
Parc du Cinquantenaire (Cinquantenaire Parkı)
Diğer adıyla Jubelpark olarak bilinen Parc du Cinquantenaire, Brüksel'in en büyük ve en ünlü parkıdır. 30.000 hektarlık bir alan üzerine kurulan park, Belçika'nın özgürlüğünün 50. yılı şerefine yapılmıştır.
Bahçeler, mini göller, şelaleler ve tarihi eserlerle çevrili park içerisinde tiyatro, konser gibi etkinlikler de düzenlenmektedir.
Brüksel'i gezip gördükten sonra şehirden ayrılırken sevdiklerinize meşhur Belçika çikolatası almayı da unutmayın! :)