Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Bekerecioğlu, vücuttaki her benin kötü olmadığını ve kansere dönüşmeyeceğini bildirdi.
Bekerecioğlu, insan vücudunda "ben" denilen çoğu zaman koyu renkli lezyonlar bulunabildiğini, benlerin sayısında yaşla birlikte artış yaşanabildiğini ve bir insanın yaşamı boyunca yaklaşık 100 adet beni bulunmasının normal olduğunu belirtti.
Benlerin insan vücudu için gerekli olduğuna ve vücutta artık hücreleri temizleyerek çöp kutusu görevi gördüğüne işaret eden Mehmet Bekerecioğlu, bazı benlerin ise ayrı tutulması gerektiğini ifade etti.
Bekerecioğlu, "Her ben kötü değildir, kötüye dönmez (kanserleşmez). Benlerde karakter ve huy değişikliği varsa, takip edilmeli ve gerekirse çıkarılmalıdır." dedi.
Benlerde, herhangi bir kaşıma ve sürtme olmadan kendiliğinden bazı değişiklikler olduğunu anlatan Bekerecioğlu, bunları "benin düzensiz hale gelmesi, sınırlarının ve etrafının girintili çıkıntılı olması, renginde değişiklik, benin çapının ve kabarıklığının artması" şeklinde açıkladı.
Bu değişikliklerden biri veya bir kaçının oluşması durumunda hemen bir plastik cerrahi uzmanına başvurulması gerektiğine işaret eden Bekerecioğlu, "Bazı benler doğuştan vardır. Doğuştan olan benlerin çocuğun vücudunu kapladığı alan önemlidir. Bu alan büyüdükçe, bu benler üzerinden gelişecek deri kanseri riski de artar. Bu benlerin erken yaşlarda çıkarılması gerekir. Sonradan ortaya çıkan benlerin ortak özelliği ise güneş ışınlarına maruz kaldıkça kötüye dönme potansiyellerinin artmasıdır. O yüzden güneş ışınlarına maruz kalmaktan kaçınılmalı, güneşten koruyucu kremler ile ışınların zararlı etkileri azaltılmaya çalışılmalıdır." dedi.
Bekerecioğlu, "Benlerin kötüye dönme potansiyelleri, genetik yatkınlıkla da ilgilidir. Her ben kötü değildir, ama benlerin sayısı fazla olan kişiler risk taşıyabilir. Ayrıca, açık tenli olmak da bir risk faktörüdür. Benler ile oynanmamalı ve tahriş edilmemelidir." şeklinde konuştu.