Böbrek hastası Karaca, 24 yıldır diyaliz makinasına bağlı yaşıyor. O da Türkiye'deki binlerce böbrek hastası gibi yıllarca organ nakli bekledi. 4 kez organ nakli girişiminde bulundu. Ancak aksilikler yakasını bir türlü bırakmadı. Nakil umutları talihsizlikler nedeniyle sonuçsuz kalan Karaca, geçirdiği felç sonucu yatağa mahkum kaldı. Doktorların yürümesi için yüzde 5 ihtimal tanıdığı Karaca, yaşama azmiyle 2 yılda felci yendi. Ancak talihsizlikler bununla da bitmedi. Karaca'nın sağ bacağı damar tıkanıklığı sonucu kesildi.
Yaşanan bu olumsuzluklara rağmen ümidini hiç kaybetmeyen Karaca, organ naklinden ümidini keserek kendini diğer böbrek hastalarına adadı. Adapazarı'nda böbrek hastaları için dernek kuran Karaca, 23 yıldır yaşadıklarını diğer hastalarla paylaşıyor.
İlk olarak annesinin kendisine böbreğini vermek istediğini söyleyen Karaca, naklin annesinin son anda sarılığa yakalanmasıyla başarısız kaldığını ifade etti. Daha sonra eşinin kendisine böbreğini vereceğini söylemesiyle umutlandığını anlatan Karaca, "Doktorların dokuların uyuşma ihtimalinin çok az olduğunu söylemesine rağmen yapılan tahlillerde dokuların uyuştuğu ortaya çıktı. İkinci kez nakil için umutlandım. Bu kez de eşimin böbreklerinden birinin yüzde 25 az çalıştığı tespit edilince nakil gerçekleşmedi. Daha sonra İstanbul'daki hastanelere giderek kadavraya yazıldım. Kadavraya yazıldıktan sonra her 6 ayda bir tahlillerimi yaptırdım. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Çapa Tıp Fakültesi'ne çağırdılar. Kadavra çıktı ümidiyle hemen İstanbul'a gittim. Ancak benimle birlikte 5 -6 kişiyi daha çağırmışlar. Böbrek kime uygunsa ona takacaklardı. Bana uymadı. Ben de üçüncü kez nakil olamadan hastane kapısından döndüm. Aradan birkaç sene daha geçti. Bu sefer Cerrahpaşa'dan çağırdılar. Yine gittik olmadı. 24 seneyi de tamamlamak üzere olduğumdan artık peşini bıraktım. Çünkü artık ümit görmüyorum" diye konuştu.
FELCİ YENDİ
Böbrek yetmezliğinin yanında diğer hastalıklarla da mücadele ettiğini dile getiren Karaca, 19 yıl önce geçirdiği felç sonucu 2 yıl yatağa mahkum yaşadığını belirtti. Doktorların ayağa kalkması için kendisine yüzde 5 ihtimal verdiğini söyleyen Karaca, yaşama sevinciyle tekrar ayağa kalktığını vurguladı. Karaca şöyle konuştu: "Felç olduktan sonra doktorlar normal bir insanın bile çok az şansı varken, benim diyaliz hastası olmamdan dolayı pek ümit vermediler. Ama ben yılmadım. Yakınlarım bile ümidini yitirmişken ben yaşama isteğimi kaybetmedim. İlk olarak oturmayı denedim. Bunun için koltuk üzerinde iki kişinin arasında oturarak saatlerce acı çekmeme rağmen çaba sarfettim. Daha sonra emekleye emekleye yürümeye çalıştım. Sonra da yürüdüm. Doktorlar inanmakta güçlük çekti."
Sağ bacağının damar tıkanıklığı sonucu kesildiğini belirten Karaca, bacağının olmadığına alışmakta güçlük yaşadığını ifade etti. Ameliyat öncesi diyaliz hastası olduğu için sorunlar yaşandığını kaydeden Karaca, çektiği acı nedeniyle doktorlardan ayağını hemen kesmelerini istediğini söyledi.
Karaca sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağ bacağımda ağrı başlayınca doktora gittim. Doktorlar bana kılcal damarların tıkandığını söylediler. Ayağımın kesileceğini düşünmüyordum. Daha sonra öğrenince bunu kabullenmek zorunda kaldım. Ameliyat günü diyaliz hastası olduğumdan sorun çıktı. O kadar acı çekiyordum ki doktora ne olursa olsun bu ayağı kesin dedim. Şimdi ise ayağımın olmayışına alışmaya çalışıyorum. Otururken uyuya kaldığımda yere düşüyorum. 6 ay sonra protez taktırmayı düşünüyorum. Bu halime de şükrediyorum. Beterin beteri var."