Bu Havalar Tam Grip Havası

Uzmanlar, değişen hava sıcaklığının üst solunum yolu enfeksiyonlarını artırdığını belirterek, gribe riskine karşı dikkatli olunmasını istedi. İlkbahar ve sonbaharın ilk aylarında grip vakalarının en çok görüldüğü aylar olduğunu belirten uzmanlar, içinde bulunduğumuz mart ayı havasının soğuk-sıcak dengesinin sürekli değişmesi sebebiyle tam bir grip havası olduğunu belirtiyor.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Cevdet İzmirli, Mart ayında gece gündüz ısı farkı yanında, havanın sürekli değişiklik göstermesinin gribal enfeksiyonlara zemin oluşturduğunu ifade ediyor. "Mart ayı tam bir hastalık havası' diyen İzmirli, gribal enfeksiyonların artış gösterdiğini dile getiriyor. İzmirli, giyim ve beslenme konusunda alınacak önlemlerle bu ayın gribe yakalanmadan atlatılabileceğini kaydediyor. Havalar ısındı diye sıcak tutan giysilerin hemen kaldırılmamasını öneren İzmirli, "Baharın bu ilk günlerinde hastalıklardan korunmak için özellikle giysi seçimine dikkat edilmeli. Bu nedenle vücudu sıcak tutacak biraz daha ince, terletmeyecek giysiler tercih edilmeli." uyarısında bulunuyor.

İzmirli, Mart ayının bir kez daha karakteristik özelliğini gösterdiğini belirterek şu bilgileri veriyor: "Sıcak günlerden sonra yeniden serin ve yağışlı günler yaşıyoruz. Hava sıcak diye hafif gissilerle dışarı çıkılması üşümeyi kaçınılmaz kılar. Üşümeyle birlikte vücut direnci de düşerek hastalanmamıza sebep olur. Soğuk algınlığı ve gribe yakalanabiliriz. Bu nedenle bu havalarda üşütmememiz çok önemli."

Soğuk algınlığı ile gribin birbirinden ayrı iki rahatsızlık olduğunu ifade eden İzmirli, soğuk algınlıgı ayakta atlatılabilecekken, gribin daha ağır seyettiğini ve mutlaka istirahat gerektiğini kaydediyor ve iki rahatsızlık arasındaki farkı arasındaki farkı şöyle açıklıyor: "Soğuk algınlığında ateş hafif seyreder. Gripte yüksek ateş görülür. Bu günlerce sürebilir. Soğuk algınlığında bitkinlik görülmez, ancak giripte bu söz konusudur. Soğuk algınlığında kulak ağrısı görülebilir. Grip ise sünizüt, orta kulak iltihabı, bronşit, zatürreye yol açabilir ve tedavi edilmezse ölümle bile sonuçlanabilir. Ayrıca giribin diğer bir belirtiside hapşırmanın yanı sıra kuru öksürüktür. Bunun yanında yorgunluk, halsizlik, iştansızlık, kas ağrısı şiddetli baş ağırısı ile seyreder."

KÜÇÜK ÖNLEMLER HASTALIĞIN YAYILMASINI ENGELLER

Nezle ve grip virüsünün damlacıklarla bulaştığını ve bir hapşırmada binlerce virüsün çevreye yayıldığını ifade eden İzmirli, hastalığın önüne geçmek için basit sayılabilecek tedbirlerin önemli olduğunu ifade ediyor.

İzmirli şu uyarılarda bulunuyor: "Ellerinizi sık sık yıkayın. Özellikle çocuklara hasta olan kişi ile temas ettiklerinde, elleri mutlaka yıkanmalı. Bardak ve fincanların paylaşmayın. Okullarda ve iş yerinde bir kez kullanılan plastik bardaklar tercih edin. Hapşururken mutlaka kağıt mendile hapşırın, elinize hapşırırsanız virüsleri ortamdaki eşyalara bulaştırır, buradan insanlara yayabilirsiniz. Mendilinizi hiç bir yere koymadan çöpe atın. Nezle ya da grip olan biriyle temas ettiyseniz, asla gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza elinizi sürmeyin. Bulunduğunuz mekanı mutlaka havalandırın. Mikroplar durağan havada asılı kalırlar."

16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
2ab59819f18b87fed34edc37ab18c628@