Beş yıl süreyle Karasu Gündoğdu Tersanesi’nde güvenlik amiri olarak çalışan Koray Çakan, iflas dolayısıyla icra yoluyla satılan tersaneden işçilerin 1,6 milyon TL’ye yakın alacağı bulunduğunu söyledi. Çakan “Son satış miktarı işçi alacaklarının yarısını bile karşılamıyor. Gündoğdu hiç değilse işçiden helallik alsın” dedi.
Karasu Gündoğdu Tersanesi’nin icra yoluyla satışı yapıldı. 2007 yılında üretime açılan ancak ekonomik kriz nedeniyle sadece iki gemi yapabilen tersane İstanbul 3. İcra İflas Müdürlüğü tarafından 6 Mayıs 2016 günü 643.500 TL bedelle Kapsan Hurda Nakliyat Metal İnş. San. Tic. Ltd. Şirketi’ne satıldı. Gündoğdu Şirketler Grubu’nun fiyatı az bulup satışa itiraz ettiği, ancak bu itirazını daha sonra geri çektiği öğrenildi.
Güvenlik Amiriydi
Üretime geçildiği tarihten itibaren tersane güvenlik amiri olarak çalışmaya başlayan Koray Çakan, yaşanan gelişmeler konusunda Karasu Haber’e konuştu. Çakan, şu anda 96 çalışanın 2009 yılından beri şirketten birikmiş alacağı bulunduğunu söyledi. 2011’de şirketin iflas edip tersaneyi kapattığını kaydeden Koray Çakan “Bu tarihten sonra sadece güvenlik elemanları görevlerine devam etti. Onlar da paralarını alamadı” bilgisini verdi.
Tazminatsız 35 bin TL
Güvenlik Amiri olarak şu anda tazminat hariç 35 bin lira alacağı bulunduğunu hatırlatan Çakan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gündoğdu’ya bağlı beş firma iflas etti. Atlas, buranın lokomotifi konumunda. Gündoğdu, gemi boruların üzerinde çalışıp oradan yükselmiş. Gemi içi boru döşemesi denildiğinde akla gelen ilk firma. Bu işin yüklenicisi de Atlas Gemi. İşte bu firma iflas edince burada çalışan arkadaşlar alacaklarını alamadılar. Çünkü satıştan gelen para bankalara bile yetmedi. Ancak bakıyoruz, Atlas’taki işçilerin formeninin şirketten 150 bin lira alacağı görünüyor. Dolayısıyla büyük bir haksızlık söz konusu.”
İcraya geçiş
İflas sonrası tasfiye işlemlerini icranın yürüttüğünü ve dolayısıyla güvenlikçiler olarak icra adına çalışmayı sürdürdüklerini anlatan Koray Çakan, satışlardan elde edilen gelirin azlığı dolayısıyla oradan da para alamayınca işi bıraktıklarını ifade etti. Çakan sözlerini şöyle sürdürdü: “Üst üste üç ay bile kimse düzenli maaş alamadı. İflastan sonra arkadaşları topladım. Zekeriya Bey bize sıkıntılı bir sürece girildiğini söyledi. Borcum borç, en kısa zamanda ödeyeceğim dedi. O sırada İspark’a çalıştılar ve park sistemleri yapıldı. Onu da beceremediler. Arkadaşlar şartları kabul etti ve çalışma sözü verdi. Bu arada iflas masası da bize kazık attı. Bizi yediemin olarak atadıklarını söylediler. Ancak koruma görevlisi olarak imza attırdılar.”
Umut yok gibi
İcra İflas’ın yaptığı satıştan işçilere para ödenip ödenmeyeceği konusundaki görüşlerini de açıklayan Koray Çakan şunları söyledi: “Alacakların tümünü almak gibi bir şansımız yok. Toplam alacağımız yaklaşık 1,6 milyon lira. Çalışanlar birinci sırada alacaklı yazılmış. Karasu’dan 45 kişi var listede. Toplam 350 bin lira tutuyor alacağımız. Şu anda İflas Masası’nda 325 bin lira para var. Satılan trafolar, konteynerler, depolar, vinçler hep bedavadan gitti. Şimdi de 60 bin liraya geriye kalan tesis satıldı. Toplamı 1 milyon ediyor. Bu paranın 450 bin lirasını şu andaki yediemin alacak. Geriye kalanı da alacak ve eldeki para oranlamasıyla işçilere bölüşülecek. Artık kime ne kadar düşerse. Alacağımız miktarın yüzde 20’si en iyi ihtimaldir.”
Herkes kaybetti
Gelinen noktanın sürpriz olmadığını anlatan Koray Çakan “Yatırımcı da, krediyi veren bankalar da, teşvik veren devlet de, burada çalışanlar da ve sonuçta Karasu da kaybetti” değerlendirmesinde bulunan Koray Çakan iflası neden kaçınılmaz gördüğünü şöyle anlattı:
“Karasu’da tersanecilik için bir altyapı yok. İşin gerçeği adama zorla iş yaptırdılar diyebiliriz. Her şeyde ekstra harcama yapıldı. Uygun koy yok, malzeme yok, kalifiye işçi yok. Karasulu burada çalışacak deniliyordu. Kendim şahidim ki, Karasulu çalışmıyor. İşsizi masa başı iş istiyor. Başvuru CV’lerini ben alıyordum. Karasu’dan 100 kişi işe girmişse 80’i işi bırakıp gitmiştir. Dolayısıyla işçiler Tuzla’dan taşındı sabah akşam otobüslerle. Yan sanayi desen yok. Gereken malzeme İstanbul’dan getiriliyor. Bire yaptıracağın iş üçe mal oluyor. Bence bu tersaneyi burada kurmanın hiçbir mantığı yok! Bu olumsuzluklara karşı Gündoğdu buraya neden geldi diye sorulabilir. Çünkü 11 tane gemi yapımı için anlaşma yapmış. Ama tüm dünyayı etkileyen kriz onu teğet geçmedi. Sonuç da bu oldu.”
Karasuhaber