Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu 510. hafta eyleminde Ramazan mesajları verilerek “Kanaati diğergamlığı, paylaşmayı, direnmeyi, dayanışmayı arttıracağımız bu ayı fakirle zengini bir araya getirmeyen ve statü teşhirciliğine dönüşen sofralarla harcamayalım.” denildi.
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu’nun 510. hafta basın açıklamasını Sakarya Dayanışma Derneği’nden Kadrican Mendi okudu. Ramazan ayıyla ilgili mesajların verildiği açıklamada Mendi, “İnsanın nefsiyle mücadelesinin zirvesi olan; bedensel ve nefsi açlıklarımızla, daha güçlü, daha zengin olma hırslarımızla, hiç ölmeyecekmiş gibi biriktirme arzularımızla mücadele edeceğimiz, kanaati, tevazuyu, diğergamlığı, paylaşmayı, direnmeyi, ortaklaşmayı, dayanışmayı yeni bir fırsattır Ramazan. Bu fırsatı şatafatlı, ihtişamlı lakin fakirle zengini bir araya getirmeyen, bir güç, iktidar ve statü teşhirciliğine dönüşen sofralarla harcamayalım. Allah’ın dinini TV ekranlarından pazarlayan, Ramazan gecelerini kendine sermaye edinip, din adına türlü şarlatanlık yapan ekran hocalarına, Allah’ın dinini geçimlik bir sektör haline dönüştüren bu bezirganlara prim vermeyelim. Ülkede yaşanan derin krize, halk arasında gittikçe yükselen kin ve nefrete, iktidarlara, saraylara ilişkin tek bir kelam etmeyen sözde ulemanın, her sene tekrar ve tekrar iftar, sahur, imsak saatleriyle, dakika-saat hesaplarıyla gündemimizi belirlemesine de Allah rızası için izin vermeyelim.” dedi.
Ramazan ayının sabır ve kardeşlik ayına dönüşmesi çağrısı yapan Kadrican Mendi, açıklamanın devamında şu mesajları verdi: “Bu ay dindar, dindar olmayanı, zengin fakiri, farklı partilerden olanlar, farklı milletlerden olanlar birbirini horlamasın. Sadece bir ay olsun nefretlerimizi, kinlerimizi, hesaplarımızı erteleyelim, selamı, tebessümü, çoğaltalım. Bu ay gizliden ve açıktan harcayalım, yoksulu, yolda kalmışı, yetimi sevindirelim. Şehrimizde zor şartlar altında kalan mülteci kardeşlerimize de mutlaka rızkımızdan bir pay ayıralım. Yanlış devlet politikalarının mağduru olan bu insanlara karşı en azından güleryüzü ve bir parça ekmeği esirgemeyelim. Namazını, orucunu aksatana buğz etmeyelim, gönlünü kazanmaya, dindarlığımızla değil hoşgörümüzle, olgunluğumuzla, hakkaniyetimizle örnek olmaya çalışalım. Allah’ın arzını parsellemeye yeltenen bedbahtların Allah’ın cennetine de tapu çıkartmalarına izin vermeyelim. Kötülük yapan eli tutalım, iyilik yapan eli öpelim. Kan ve ateş çemberine dönmüş İslam dünyasını unutmayalım, devletlerin ve iktidarların değil halkların selameti ve felahı için dua edelim.”