Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamu personelinin kılık-kıyafet özgürlüğüne kavuşması amacıyla başlatılan \'Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyası\'yla ilgili "Darbecilerin giydirdiği daracık elbiseler bu milletin üzerinde duruyor. Bunun artık rafa kaldırılmasını istiyoruz." dedi.
Sakarya\'da Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önünde \'Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyası\' standını ziyaret eden Gündoğdu, gazetecilere yaptığı açıklamada, kuruldukları günden bu yana ülkenin demokratikleşmesi için mücadele verdiklerini söyledi. 1930\'lu yıllarda milletin değerleriyle kavga eden anlayışın dinin dilini, ezanın dilini de değiştirerek millete zulüm yaşattığını kaydeden Gündoğdu, şunları söyledi: "Bu zulmün yasal bir dayanağı yoktu. Ama 1950 yılında bu zulüm kaldırıldığı zaman bir tek kişi bile, yasakçılar dahil \'niye bu yasağı kaldırdınız?\' diye soran olmadı. Şimdi 1982 yılından beri Anayasa\'nın yasaklamadığı, yasaların yasaklamadığı, darbecilerin yönetmelikle ortaya koyduğu bir toplum mühendisliği var. Bir yasak var. Bu yasak halen burada duruyor. Buradan iktidara çağrımız, bu yasağı da kaldırdığınızda tıpkı 1950\'de ezan orjinaline dönüp yasak kalktığında kimsenin karşı çıkmadığı gibi buna da karşı çıkan olmayacak. En azından karşı çıkan yasakçılar karşı çıkmaya utanacaklar."
Eşitlik istediklerini anlatan Gündoğdu, "Eğitim hakkında, çalışma hakkında, seçme seçilme hakkında eşitlik istiyoruz. Bu nasıl bir demokratik bir ülkedir ki 79 yıl önce kadına seçilme hakkı tanımış, 79 yıl sonra hala kıyafetini seçme hakkı tanımayan bir ülkeyiz. Bunu 12 Eylül 2010 referandumuna kadar anlıyorduk. Çünkü devletin milleti olmuştuk. Devlet genellikle bürokratik devlet olduğu için vatandaşını dövmekten, darbelerden medet ummaktan, vesayetçilerin yaklaşımından keyif alan bir devletti. Ama artık bu devlet milletin devletidir. Anayasasının en azından 23 maddesini çok özgürlükler boyutuyla değiştirmiştir. Yüzde 58 ile iradesini ortaya koymuştur. Şimdi bu millet darbecilere \'yönetmeliğinizi de alın ve gidin\' demektedir. Sayın Başbakan\'ın da hükümetin de kulak vermesini istediğimiz ses bu sestir." diye konuştu.
"Milletimizi destek olmaya çağırıyorum"
Belçika\'da siyaset hakkını başörtüsüyle, inancıyla kullanan milletvekilinin ayakta alkışlandığını, Bosna Hersek\'te başörtülü belediye başkanının bulunduğunu kaydeden Gündoğdu, Türkiye\'de kadınlara başörtüsüyle öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik yapma hakkı tanınmadığını dile getirdi.
\'Bu ucube yönetmelik artık kaldırılmalıdır\' diyen Gündoğdu, şöyle konuştu: "Erkek inancıyla devlet memurluğu, siyasetçilik, meclis ve encümen üyeliği gibi çalışma ve siyaset hakkını kullanabiliyorken, aynı inanca mensup iki kadından başı açık kadın bu haklardan yararlanıyorken, başı kapalı kadına eş kontenjanından özgürlük tanıyan defolu ülke olmak istemiyoruz. Başörtülü kadın Cumhurbaşkanı\'nın, Başbakan\'ın, bürokratın, devlet memurunun, belediye başkanının eşi olabilir. Ama bunların kendisi olamaz. Bu eşitsizliktir. Cinsiyet ayrımcılığıdır. Kadın kadına eşitsizliktir. Yönetmeliğin erkek kısmına bakıyoruz. Bıyıklar üzerinden olamaz. Dudak hizasını geçemez. Favoriler kulak hizasını geçemez. Kadınların giyimine bakıyoruz. Başı kesinlikle açık olmalıdır. Ayaklarında sandalet olamaz. Neredeyse ayakkabı numarasına kadar karışan bir yönetmelik. Yasal engel yok, anayasal engel yok. Ama darbecilerin giydirdiği daracık elbiseler bu milletin üzerinde duruyor. Bunun artık rafa kaldırılmasını istiyoruz."
Bir ayıptan daha kurtulmak için milleti destek olmaya çağıran Gündoğdu; "Özgürlük İçin 10 Milyon İmza\' kampanyası başlattık. Milletimizi destek olmaya çağırıyorum. Kadınlarımıza, gençlerimize sesleniyorum. Siz el atmazsanız hiçbir özgürlük tam manasıyla hayata geçemez." ifadesini kullandı.