"Bütün Yöneticiler Hesap Veriyor Olmalı"

AK Parti İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer, 1. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, "Bütün yöneticilerin hesap veriyor olmaları lazım" dedi.

Sakarya Üniversitesi tarafından düzenlenen 1. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu, Esentepe Kampusu'nda bulunan Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Sempozyumda konuşan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran, devlet kurumlarında meydana gelen değişimin yerel kurumlardaki değişimle ele alınması gerektiğini söyledi. Dünyada yerel yönetimlerde büyük değişim yaşandığını anlatan Duran, "Türkiye'de bu değişime ayak uyduruyor. Bu güne kadar diğer hükümetlerin deneyip de başaramadıklarını, hükümetimiz başarmış ve yerel yönetimler yasasını çıkarmıştır. Bu çalışmanın baş mimarı yerel yönetimlerde gerçekleştirdiği çalışmalarla İstanbul Milletvekilimiz Prof. Dr. Ömer Dinçer'dir" dedi.

Günü Kurtarmak İçin Değil, Gelecek için Planlar Yapıyoruz

Yapılan reformların bizi rekabete teşvik ettiğini anlatan Duran, şöyle konuştu: "Bu rekabette üstünlük kazanmak, vizyoner belediyecilik anlayışından geçmektedir. Dolayısıyla kentlerimizin 20-30 yıl sonrasını planlayarak hareket etmek ilk adımlarımız arasındadır. Günü kurtaracak çalışmalar değil geleceğe şekil verecek hizmetler gerçekleştiriyoruz."

AK Parti İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer, yeniden yapılanmanın bizim ülkemizde farklı anlaşıldığını belirterek şöyle konuştu: "Daha yeniden yapılanma konuşulurken sanki reorganizasyon çalışması yapılacak gibi düşünülüyordu. Halbuki yeniden yapılanma reorganizasyon değildir. Şayet zihni değişim olmazsa, şayet gelecek tasarımı ortaya koyamazsak, kısmen kaynakları yeniden dağıtmanın ve örgüt yapısını ve toplum yapısını yeniden gözden geçirmenin çok fazla etkili olmayacağını ifade etmek istiyorum. Yeniden yapılanma bir reorganizasyon çalışması değil bir reform çalışmasıdır. Bir reform rönesans olmadan yapılamaz."

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>G&uuml;n&uuml; Kurtarmak İ&ccedil;in Değil, Gelecek i&ccedil;in Planlar Yapıyoruz</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><font color="#333399">Yapılan reformların bizi rekabete teşvik ettiğini anlatan Duran, ş&ouml;yle konuştu:</font> &quot;Bu rekabette &uuml;st&uuml;nl&uuml;k kazanmak, vizyoner belediyecilik anlayışından ge&ccedil;mektedir. Dolayısıyla kentlerimizin 20-30 yıl sonrasını planlayarak hareket etmek ilk adımlarımız arasındadır. G&uuml;n&uuml; kurtaracak &ccedil;alışmalar değil geleceğe şekil verecek hizmetler ger&ccedil;ekleştiriyoruz.&quot;</font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">AK Parti İstanbul Milletvekili &Ouml;mer Din&ccedil;er, yeniden yapılanmanın bizim &uuml;lkemizde farklı anlaşıldığını belirterek ş&ouml;yle konuştu: <font color="#333399">&quot;Daha yeniden yapılanma konuşulurken sanki reorganizasyon &ccedil;alışması yapılacak gibi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;yordu. Halbuki yeniden yapılanma reorganizasyon değildir. Şayet zihni değişim olmazsa, şayet gelecek tasarımı ortaya koyamazsak, kısmen kaynakları yeniden dağıtmanın ve &ouml;rg&uuml;t yapısını ve toplum yapısını yeniden g&ouml;zden ge&ccedil;irmenin &ccedil;ok fazla etkili olmayacağını ifade etmek istiyorum. Yeniden yapılanma bir reorganizasyon &ccedil;alışması değil bir reform &ccedil;alışmasıdır. Bir reform r&ouml;nesans olmadan yapılamaz.&quot; </font></font></p>

Bizim Yönetimimiz Küçük Sorunları Çözer, Geçmişi Denetler

Türkiye'de yönetim zihniyetinin geleneksel ve eski bir anlayış olduğunu anlatan Dinçer, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim yönetim anlayışımız, kapalı sistem bir anlayıştır. Devlet kapalıdır, kamu yararına olacak şeyi kendisi bilir ve bunu uygular. Onun dışında vatandaşların yükümlülükleri var. Vatandaşlar da yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Bizim yönetimimiz gelecek yönetimi değildir. Bir 5 yıl sonrasını bir 10 yıl sonrası için hareket etmez. Hatta bir yıl sonrasını düşünerek hareket etmez. Küçük sorunları çözer ve geçmişi denetler. Halbuki bütün modern ülkeler ve yönetimler, gelecekleri için bir vizyon belirlemeyi, bu vizyona kendilerini ulaştıracak misyonu, stratejileri amaçları ve taktikleri ortaya koyma doğrultusunda hareket etmeye başladı."

Bütün Yöneticiler Hesap Veriyor Olmalı

Bütün kamu kurumlarının hangi alan olursa olsun denetlenebilir olması gerektiğini belirten Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Denetlenme denince bizim aklımıza gelen şey, bir müfettişin gönderilmesi ve yapılan faaliyetlerin kanunlara uygun olup olmadığıdır. Ama denetlemeden bizim kastımız bu değil. Elbette bu denetim de olmalı; ama her şey kanuna ve usulüne göre olmalı. Ama denetimde bir kişinin yapacağı görevler ve gerçekleştireceği performans kriterleri ortaya koymazsanız o zaman onun davranışlarını kontrol etmeye çalışırsınız. Bu yüzdendir ki; bizim insanların kılık kıyafetleri çok önem kazanır. Taktıkları kravat, giydikleri elbiseler çok önem kazanır. Halbuki insanların kendilerini ölçebilecekleri kişisel veya kurumsal performans ölçüleri olsaydı, biz performansa göre denetleseydik, o zaman inanın bu ülkede çok şey değişir. Bu açıdan bakıldığında bütün yöneticilerin de hesap veriyor olmaları da lazım."

1007 Belediye Kapatılacak

Kapatılan belediyelere de değinen Dinçer, önceki kanunda bir belediye kurmak için gerekli ölçeğin 2000 nüfus olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Son yıllarda yapılan ölçümlerde 4 bin üzerindeki belediye, 2 bin nüfusunun altında kaldı. Nüfusa göre kaynak aktarıldığında pek çok belediye nüfuslarını artırmak için çalışıyordu. Son nüfus sayımında gördük ki şehirlerimizin nüfusunda birtakım yanlışlık var. Belediyelerimizin pek çoğu optimal büyüklükte değil. Yaptığımız bir çalışmada bir belediye açmak için ideal nüfusun 10000 olduğunu tespit ettik. Ama Türkiye'nin şartları ve yerleşim alanı genişliği göz önüne alındığından kanunda 5000 nüfus ölçek olarak kullanıldı. 5000 nüfusun olmadığı yerlerde belediye açılmayacak. Şayet Anayasa Mahkemesi aksi bir karar vermezse 1007 belediye kapanacak."

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>Bizim Y&ouml;netimimiz K&uuml;&ccedil;&uuml;k Sorunları &Ccedil;&ouml;zer, Ge&ccedil;mişi Denetler</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><font color="#000000">T&uuml;rkiye'de y&ouml;netim zihniyetinin geleneksel ve eski bir anlayış olduğunu anlatan Din&ccedil;er, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</font><font color="#333399"> &quot;Bizim y&ouml;netim anlayışımız, kapalı sistem bir anlayıştır. Devlet kapalıdır, kamu yararına olacak şeyi kendisi bilir ve bunu uygular. Onun dışında vatandaşların y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;kleri var. Vatandaşlar da y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;klerini yerine getirmek zorundadır. Bizim y&ouml;netimimiz gelecek y&ouml;netimi değildir. Bir 5 yıl sonrasını bir 10 yıl sonrası i&ccedil;in hareket etmez. Hatta bir yıl sonrasını d&uuml;ş&uuml;nerek hareket etmez. K&uuml;&ccedil;&uuml;k sorunları &ccedil;&ouml;zer ve ge&ccedil;mişi denetler. Halbuki b&uuml;t&uuml;n modern &uuml;lkeler ve y&ouml;netimler, gelecekleri i&ccedil;in bir vizyon belirlemeyi, bu vizyona kendilerini ulaştıracak misyonu, stratejileri ama&ccedil;ları ve taktikleri ortaya koyma doğrultusunda hareket etmeye başladı.&quot; </font></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>B&uuml;t&uuml;n Y&ouml;neticiler Hesap Veriyor Olmalı</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><font color="#333399">B&uuml;t&uuml;n kamu kurumlarının hangi alan olursa olsun denetlenebilir olması gerektiğini belirten Din&ccedil;er, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</font> &quot;Denetlenme denince bizim aklımıza gelen şey, bir m&uuml;fettişin g&ouml;nderilmesi ve yapılan faaliyetlerin kanunlara uygun olup olmadığıdır. Ama denetlemeden bizim kastımız bu değil. Elbette bu denetim de olmalı; ama her şey kanuna ve usul&uuml;ne g&ouml;re olmalı. Ama denetimde bir kişinin yapacağı g&ouml;revler ve ger&ccedil;ekleştireceği performans kriterleri ortaya koymazsanız o zaman onun davranışlarını kontrol etmeye &ccedil;alışırsınız. Bu y&uuml;zdendir ki; bizim insanların kılık kıyafetleri &ccedil;ok &ouml;nem kazanır. Taktıkları kravat, giydikleri elbiseler &ccedil;ok &ouml;nem kazanır. Halbuki insanların kendilerini &ouml;l&ccedil;ebilecekleri kişisel veya kurumsal performans &ouml;l&ccedil;&uuml;leri olsaydı, biz performansa g&ouml;re denetleseydik, o zaman inanın bu &uuml;lkede &ccedil;ok şey değişir. Bu a&ccedil;ıdan bakıldığında b&uuml;t&uuml;n y&ouml;neticilerin de hesap veriyor olmaları da lazım.&quot; </font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong>1007 Belediye Kapatılacak</strong></font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Kapatılan belediyelere de değinen Din&ccedil;er, &ouml;nceki kanunda bir belediye kurmak i&ccedil;in gerekli &ouml;l&ccedil;eğin 2000 n&uuml;fus olduğunu belirterek s&ouml;zlerini ş&ouml;yle tamamladı: <font color="#333399">&quot;Son yıllarda yapılan &ouml;l&ccedil;&uuml;mlerde 4 bin &uuml;zerindeki belediye, 2 bin n&uuml;fusunun altında kaldı. N&uuml;fusa g&ouml;re kaynak aktarıldığında pek &ccedil;ok belediye n&uuml;fuslarını artırmak i&ccedil;in &ccedil;alışıyordu. Son n&uuml;fus sayımında g&ouml;rd&uuml;k ki şehirlerimizin n&uuml;fusunda birtakım yanlışlık var. Belediyelerimizin pek &ccedil;oğu optimal b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kte değil. Yaptığımız bir &ccedil;alışmada bir belediye a&ccedil;mak i&ccedil;in ideal n&uuml;fusun 10000 olduğunu tespit ettik. Ama T&uuml;rkiye'nin şartları ve yerleşim alanı genişliği g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alındığından kanunda 5000 n&uuml;fus &ouml;l&ccedil;ek olarak kullanıldı. 5000 n&uuml;fusun olmadığı yerlerde belediye a&ccedil;ılmayacak. Şayet Anayasa Mahkemesi aksi bir karar vermezse 1007 belediye kapanacak.&quot;</font> <br /></font></p>
16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
56e3feeaac046360f56571107e7c651f@