"Cami yapımına izin yok"
Hacıoğlu, Balkanlar\'da yaşayan Türk Müslüman toplulukları arasında dinine en çok Batı Trakya\'daki Türkler\'in bağlı olduğunu, bu açıdan sol bir siyasi partiye tam birlik içinde destek vererek 3 Türk milletvekili çıkarılmasının iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi.
Yunanistan\'daki seçimlerin, önceki Avrupa Parlamentosu seçimleriyle değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Hacıoğlu, "Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Batı Trakya Türk azınlığı tarihinde ilk defa birlik beraberlik içinde 40 binin üzerinde oy çıkardı. Bu milletvekili seçimlerinde de yine bir partiden 3 milletvekili çıkarmaları gösteriyor ki azınlık birlik ve beraberlik içinde, bilinçli şekilde oyunu kullanıyor" diye konuştu.
Hacıoğlu, Türkler\'in haklarının kendilerine daha fazla verilebileceğine kanaat getirerek Yunanistan\'da sol bir partiyi desteklediklerini ancak aşırı milliyetçi bir partiyle kurulan koalisyonun azınlık tarafından hayal kırıklığıyla karşılandığını dile getirdi.
Koalisyondaki milliyetçi partinin liderinin Türkiye ve Türk azınlığına karşı ön yargısının ortada olduğunu savunan Hacıoğlu, "Bu biraz Türk azınlığını karamsarlığa itti ama yine de Türkiye, Yunanistan\'daki değişikliği iyi okumalı, iyi ilişkiler kurmalı ve Batı Trakya\'da Türk azınlığın Lozan Antlaşması\'ndan kaynaklanan haklarının iadesi için azınlıklarla beraber çalışma yapmalıdır" ifadesini kullandı.
"Cami yapımına izin yok"
Zülfettin Hacıoğlu, Batı Trakya\'daki merkezi ve yerel idarelerin cami yapımının yanında mevcut ibadethanelerin tadilatına dahi izin vermediğini, Atina\'da 1 milyonun üzerinde Müslüman\'ın yaşamasına rağmen bir caminin bile olmadığını vurguladı.
Okul öncesi eğitimle ilgili çok ciddi sıkıntıların yaşandığına dikkati çeken Hacıoğlu, şunları kaydetti:
"Merkezi idare, kendi yetiştirdiği Yunan öğretmenlerin Batı Trakya\'da Türk çocuklarına Türkçe eğitim vermesi için bazı yönetmeliklerde değişiklik yaptı. Batı Trakya Türkünün şu anda yetişmiş çok güzel kadroları var ama onlar değerlendirilmiyor. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Çünkü Lozan Antlaşması\'nda Türk azınlığın eğitimi tamamen Türkiye Cumhuriyeti\'nin tasarrufuna bırakılmıştır."