Cani koca, "Bana 'karı kılıklı' dedi, ben de öldürdüm"
Adapazarı'nda 3,5 ay önce eşini bıçaklayıp öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 50 yaşındaki sanığın yargılanmasına başlandı.
Sanık, eşinin kendisine 'kadın kılıklı sen ancak kadın işi yaparsın' demesi üzerine kendisini kaybederek eşine bıçakla vurduğunu sonrasını hatırlamadığını söyledi. Ölen kadının çocuğu ve kardeşleri sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını istedi. Soruşturma sürecinde İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde kontrolden geçirilen ve hezeyanlı bozukluk hastalığı olduğu yönünde rapor verilen sanık, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'nda da muayenden geçecek.
Kasımlar Mahallesi'nde 17 Eylül'de yaşanan olayda, M.A., evlerinin bahçesinde eşi N. A.'yı (47) bıçakladı. Canını kurtarmak için kaçarak komşularının evinin bahçesine giden ve bağırarak yardım isteyen kadının peşinden gelen M.A., eşini burada da bıçakladı. Nebahat A., olay yerinde hayatını kaybetti. Olay sonrası gözaltına alınan M.A., tutuklandı.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen cinayet soruşturmasında, İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde kontrolden geçirilen sanık hakkında, suç esnasında ceza sorumluluğunun bulunmadığına yönelik rapor verilmişti. Raporda, olayın oluş şekli, şüphelinin suç öncesi, esnası ve sonrasında tutum ve davranışları göz önüne alındığında işlediği iddia edilen suç esnasında hezeyanlı bozukluk hastalığı olduğu, bu hastalığın işlediği iddia edilen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen ortadan kaldıran türden bir hastalık olduğu, dolayısıyla şüphelinin suç tarihinde ceza sorumluluğunun bulunmadığının tespit edildiği vurgulanmıştı.
Savcı, sanık için akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasını talep etmişti. Mahkeme, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'nda da muayeneden geçmesine karar vermişti.
Cinayetin ilk duruşması geçtiğimiz cuma günü Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Duruşmaya tutuklu sanık M.A., avukatı, maktul N.A'nın kızı ve üç kardeşi katıldı. "Kendimi kaybettim, sonrasını hatırlamıyorum"
Duruşmada ifade veren sanık M.A., geçmiş yıllarda eşinin davranışlarından dolayı kendisini aldattığı düşüncesine kapıldığını öne sürdü. İki yıl önce görüşmesini istemediği komşu kadınla görüştüğü için eşine şiddet uyguladığını itiraf eden M.A., olay sabahı yaşananları şöyle anlattı; "Sabah bir otomobil geçti. Onun sesine uyandım. Eşim evde yoktu. Eşimin bu araçla gittiğini düşündüm. Motosiklete bindim. Çalıştığı iş yerine gittim. Çalışıyordu. Konuşmadım. Geri döndüm. Kahvaltı yaptım. Tekrar dışarıya çıktım. Bu sırada eşim geldi. 'Kahvaltıyı hazırladım. Seni bekliyordum." dedi. Bana 'kadın kılıklı sen ancak kadın işi yaparsın' dedi. Bu söz üzerine kendimi kaybettim. Yemlik üzerine bırakılmış bıçağı aldım. Bıçakla eşime vurdum. Sonrasını hatırlamıyorum."
Günlük tutmuş
2012 yılından bu yana hezeyan teşhisi ile tedavi gördüğünü iddia eden M.A., 2014 yılında 9 gün süre ile psikiyatri servisinde yataklı tedavi gördüğünü ileri sürdü. Sanık, hekimlerin verdiği ilaçları 2015 yılının nisan ayında bıraktığını ileri sürdü. Avukatının sorusu üzerine evde bulunan günlük ve notların kendisine ait olduğunu söyleyen sanık M.A.; "Ben bu günlüğü tuttum. Çünkü eşimin beni aldattığına ilişkin kuşkularım vardı. Günlüğü 2012'de tutmaya başladım."
Kızı göz yaşını tutamadı
Maktul ve sanığın kızı, babasından şikayetçi olduğunu söyledi. Anne ve babasının sık sık tartıştığını belirten genç kız, duruşmada gözyaşlarını tutamadı. Genç kız; "Genellikle tartışmalar sebepsiz şekilde ve babamın müdahalesiyle başlıyordu. Kimi zaman babam anneme şiddet uyguluyordu" dedi. "En ağır ceza verilsin"
Maktulün kardeşi S.Ö., kardeşinin suçsuz ve sebepsiz yere öldürüldüğünü kaydederek sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.
Nebahat A'nın diğer kardeşi G.K da kardeşinin ölümüne neden olacak kadar bir sebep olmadığını ifade ederek; "Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Kardeşim çalışarak evine katkı da bulunuyordu. Sanık çalışmıyordu. Vereceğiniz cezanın kardeşimi geri getirmeyeceğini biliyorum. Bunca yıllık eşini ne sebeple öldürdü? En ağır ceza verilsin" diye konuştu.
Maktulün erkek kardeşi M.U ise sanığın 20 yıllık eşini sebepsiz yere öldürdüğünü söyleyerek; "Olay oluncaya kadar kardeşimin namusuna güvendi. Olayın olmasına yakın zamanda mı namusu kirlenmiştir. Savunmasını kabul etmiyorum. Kardeşimin hakkında yaptığı savunma asılsız. Kardeşim benimle dertleşirken sanığın çalışmamasından yakınırdı" ifadesini kullandı.
Sanık avukatı, müvekkilinin cezai ehliyeti için ATK'dan görüş istenirken sanığın tedavi belgelerinin de gönderilmesinin icap ettiğini kaydederek; "Oysa soruşturma safhasında celp edilen tedavi belgeleri eksiktir. Bunların tamamlanmasını ve sanığa ait günlüğün ve notların da ATK'ya gönderilmesini istiyoruz" dedi. Adli Tıp Kurumu günlüğü inceleyecek
Mahkeme heyeti, sanığa ait tüm tedavi bilgilerinin Kocaeli ve Sakarya'daki hastanelerden istenmesine karar verdi. Hastaneden gelecek tedavi belgeleri ve sanığın tuttuğu günlük ve notların dosya ile birlikte ATK'ya gönderilmesi kararlaştırıldı.