Çelik İş Başkanı Toyota ile ilgili neler söyledi?
Çelik İş Sendikası Genel Başkanı A. Cengiz Gül, Sakarya’da Toyota Fabrikası\'ndaki örgütlenme çalışmalarını, işyeri huzurunu ve iş barışını bozmadan yürüteceklerini, bu süreçte hiçbir sendika ile herhangi bir kavganın içine girmeye niyetli olmadıklarını söyledi.
"İşçinin kararına saygı duyarız"
Sendikacı Gül, Çelik İş Sendikası tarafından düzenlenen ve 3 gün sürecek olan bir sempozyuma katılmak üzere geldiği Sakarya’da Toyota Fabrikası\'nda yürüttükleri örgütlenme çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Çelik İş Sendikası Genel Başkanı A.Cengiz Gül demecinde, “Kimseyi zorla sendikalı yapma gibi bir amacımız yok. Sendikalı olmak veya olmamak konusundaki tercih ve karar, tamamen Toyota işçisine ait. İşçi ve işveren ne derse, biz o karara saygı duyarız” şeklinde konuştu. Sempozyuma katılacak olan bazı sendika yöneticileriyle birlikte kahvaltı yapan A. Cengiz Gül, Toyota Fabrikası’ndaki örgütlenme sürecine ilişkin şu açıklamaları yaptı:
"Çağrılmadığımız yerde olmayız"
“Çelik İş Sendikası ve Hak İş, çağrılmadığı hiçbir yere gitmez. Bizim Toyota’da örgütlenme veya örgütlenememe gibi bir sorunumuz yok. Zaten fiili anlamda üyede yapmıyoruz. İşçiler sendikalı olmaya karar verirlerse, o zaman onların haklarını korumaya çalışacağız. Bu noktada işçilerin vereceği karara saygılıyız.
"Zorlama yok"
İki sendika mücadele ediyor anlayışını veya algısını kabul etmiyoruz. Böyle bir algılamayı veya anlayışı da doğru bulmuyoruz. Bizim dışımızdaki sendikaya işçinin “Hayır” dediği ortada. “Hayır” demişler ki, bize, yani Çelik İş’e gerek duyulmuş. Gerek duyulmasa biz bu alanda olmazdık. Fiili üye yapmadığımız için, bizi ayrı tutmaları lazım. Fiili mücadele yapmasına rağmen işçiler Türk Metal’i tercih etmediyse, gönüllerinde Çelik İş’in olduğu anlaşılıyor. İşçi ne zaman sendikalı olmak isterse biz hazırız. Zorlama yok. Amacımız işyerinde sosyal barışı ve huzuru bozmadan örgütlenmek. Bu yüzden dikkatli olmak zorundayız.
"Kimseyle yarış ve kavga niyetinde değiliz"
Biz kendimizi diğer sendika veya sendikalarla kıyaslamıyoruz. Kimseyle de bir yarışın içinde değiliz. Bazı değerlerimiz var. Biz iş barışını önemsiyoruz. Ülkemizde iş sağlığı, iş güvenliği çok önemli kavramlar. Bir kavganın içine girmek niyetinde de değiliz. İşyerini veya çalışanları huzursuz etme amacımız yok. Bugüne kadar yaptığımız sözleşmeler ortada. İşçiler bu sözleşmelere bakacak ve değerlendirmesini ona göre yapacak.
"İsdemir ve Kardemir örnekleri ortada"
Gördüğümüz kadarıyla Toyota işçisi aldığı ücretlerden ve sosyal haklardan genel olarak memnun. Yönetimin anlayışıyla da bir sorunları yok. Kimseyi kandırmaya gerek yok. Örneklerimiz ortada. İsdemir’de yaptığımız son sözleşme güzel bir örnek. Aynı şekilde Kardemir’deki sözleşmemizi de örnek gösterebiliriz. Kardemir’de 4500 çalışan var. Yılda %42 gibi bir hedef koyduk önümüze. Toyota işçileri bu iki sözleşmeyi dikkate alarak kararını verebilir.
"Büro açma niyetimiz yok"
Türk Metal Sendikası gibi Sakarya’da bir irtibat bürosu açma gibi niyetimiz yok. Sendika şube binamız var, ayrı bir büro açmaya ne gerek var? Biz işçilerle birebir görüşmeyi tercih ediyoruz. Kimsenin işten atılma gibi bir korku duymasına gerek yok. Ülkemizde sendikalı oldu diye tabi ki işten atılmalar olduğu bir gerçek, ama Toyota’da böyle bir şeyin yaşanacağını sanmıyorum.
"Toyota’nın da, işçinin de yıpranmasını istemeyiz"
Bizim başka sendika genel başkanları gibi “Toyota’ya bayrağımızı dikeceğiz” gibi iddialı söylemlerimiz yok. Bu bir bayrak meselesi değil. Amaç işçi haklarını savunmak, korumak, onları sendikalı yapmak. Önemli olan iş barışı. Toyota’da iş barışı var demek ki, işçiler sendikaya gitmiyor veya sıcak bakmıyor. Kıvırmaya gerek yok, işçi isterse eğer sendikalı olur. Ne işçinin, ne de Toyota yönetiminin yıpranmasını veya yıpratılmasını istemeyiz.
"İşveren demokrat ve doğru bir duruşu var"
Toyota ciddi bir istihdam kaynağıdır. Bunu gözden kaçırmamak lazım. Genel müdürlük de öğrendiğimize göre çok demokrat bir anlaşıya sahip. Doğru bir duruşu var. Saygı duyuyoruz.
Sendikacılık nereden nereye geldi, şöyle bir bakacak olursak; askeri ihtilaller ve darbeler sendikalar üzerinde baskı kurdu. Bu baskılar yüzünden sendikalar bugün bu halde.
Sakarya’da 3 günlük sempozyum
Sakarya’da 3 gün sürecek bir sempozyum düzenliyoruz. 9-10-11 Nisan tarihlerinde Elmas Otel’de gerçekleştirilecek olan sempozyuma Çelik İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve Sakarya protokolü katılacak. Bu sempozyumda 7 Kasım 2012’de yürürlüğe giren 6356 sayılı yasa ve uygulamadaki zorluklar anlatılacak”.
"İşçinin kararına saygı duyarız"
Sendikacı Gül, Çelik İş Sendikası tarafından düzenlenen ve 3 gün sürecek olan bir sempozyuma katılmak üzere geldiği Sakarya’da Toyota Fabrikası\'nda yürüttükleri örgütlenme çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Çelik İş Sendikası Genel Başkanı A.Cengiz Gül demecinde, “Kimseyi zorla sendikalı yapma gibi bir amacımız yok. Sendikalı olmak veya olmamak konusundaki tercih ve karar, tamamen Toyota işçisine ait. İşçi ve işveren ne derse, biz o karara saygı duyarız” şeklinde konuştu. Sempozyuma katılacak olan bazı sendika yöneticileriyle birlikte kahvaltı yapan A. Cengiz Gül, Toyota Fabrikası’ndaki örgütlenme sürecine ilişkin şu açıklamaları yaptı:
"Çağrılmadığımız yerde olmayız"
“Çelik İş Sendikası ve Hak İş, çağrılmadığı hiçbir yere gitmez. Bizim Toyota’da örgütlenme veya örgütlenememe gibi bir sorunumuz yok. Zaten fiili anlamda üyede yapmıyoruz. İşçiler sendikalı olmaya karar verirlerse, o zaman onların haklarını korumaya çalışacağız. Bu noktada işçilerin vereceği karara saygılıyız.
"Zorlama yok"
İki sendika mücadele ediyor anlayışını veya algısını kabul etmiyoruz. Böyle bir algılamayı veya anlayışı da doğru bulmuyoruz. Bizim dışımızdaki sendikaya işçinin “Hayır” dediği ortada. “Hayır” demişler ki, bize, yani Çelik İş’e gerek duyulmuş. Gerek duyulmasa biz bu alanda olmazdık. Fiili üye yapmadığımız için, bizi ayrı tutmaları lazım. Fiili mücadele yapmasına rağmen işçiler Türk Metal’i tercih etmediyse, gönüllerinde Çelik İş’in olduğu anlaşılıyor. İşçi ne zaman sendikalı olmak isterse biz hazırız. Zorlama yok. Amacımız işyerinde sosyal barışı ve huzuru bozmadan örgütlenmek. Bu yüzden dikkatli olmak zorundayız.
"Kimseyle yarış ve kavga niyetinde değiliz"
Biz kendimizi diğer sendika veya sendikalarla kıyaslamıyoruz. Kimseyle de bir yarışın içinde değiliz. Bazı değerlerimiz var. Biz iş barışını önemsiyoruz. Ülkemizde iş sağlığı, iş güvenliği çok önemli kavramlar. Bir kavganın içine girmek niyetinde de değiliz. İşyerini veya çalışanları huzursuz etme amacımız yok. Bugüne kadar yaptığımız sözleşmeler ortada. İşçiler bu sözleşmelere bakacak ve değerlendirmesini ona göre yapacak.
"İsdemir ve Kardemir örnekleri ortada"
Gördüğümüz kadarıyla Toyota işçisi aldığı ücretlerden ve sosyal haklardan genel olarak memnun. Yönetimin anlayışıyla da bir sorunları yok. Kimseyi kandırmaya gerek yok. Örneklerimiz ortada. İsdemir’de yaptığımız son sözleşme güzel bir örnek. Aynı şekilde Kardemir’deki sözleşmemizi de örnek gösterebiliriz. Kardemir’de 4500 çalışan var. Yılda %42 gibi bir hedef koyduk önümüze. Toyota işçileri bu iki sözleşmeyi dikkate alarak kararını verebilir.
"Büro açma niyetimiz yok"
Türk Metal Sendikası gibi Sakarya’da bir irtibat bürosu açma gibi niyetimiz yok. Sendika şube binamız var, ayrı bir büro açmaya ne gerek var? Biz işçilerle birebir görüşmeyi tercih ediyoruz. Kimsenin işten atılma gibi bir korku duymasına gerek yok. Ülkemizde sendikalı oldu diye tabi ki işten atılmalar olduğu bir gerçek, ama Toyota’da böyle bir şeyin yaşanacağını sanmıyorum.
"Toyota’nın da, işçinin de yıpranmasını istemeyiz"
Bizim başka sendika genel başkanları gibi “Toyota’ya bayrağımızı dikeceğiz” gibi iddialı söylemlerimiz yok. Bu bir bayrak meselesi değil. Amaç işçi haklarını savunmak, korumak, onları sendikalı yapmak. Önemli olan iş barışı. Toyota’da iş barışı var demek ki, işçiler sendikaya gitmiyor veya sıcak bakmıyor. Kıvırmaya gerek yok, işçi isterse eğer sendikalı olur. Ne işçinin, ne de Toyota yönetiminin yıpranmasını veya yıpratılmasını istemeyiz.
"İşveren demokrat ve doğru bir duruşu var"
Toyota ciddi bir istihdam kaynağıdır. Bunu gözden kaçırmamak lazım. Genel müdürlük de öğrendiğimize göre çok demokrat bir anlaşıya sahip. Doğru bir duruşu var. Saygı duyuyoruz.
Sendikacılık nereden nereye geldi, şöyle bir bakacak olursak; askeri ihtilaller ve darbeler sendikalar üzerinde baskı kurdu. Bu baskılar yüzünden sendikalar bugün bu halde.
Sakarya’da 3 günlük sempozyum
Sakarya’da 3 gün sürecek bir sempozyum düzenliyoruz. 9-10-11 Nisan tarihlerinde Elmas Otel’de gerçekleştirilecek olan sempozyuma Çelik İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve Sakarya protokolü katılacak. Bu sempozyumda 7 Kasım 2012’de yürürlüğe giren 6356 sayılı yasa ve uygulamadaki zorluklar anlatılacak”.
11 yıl önce
Demir, Çelik
Makine, Çelik ve Yan Sanayi Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
3919d2321e584ed9d6c9c749a99a12f1@