Sakarya'da şiddetten kaçarak babasının evine sığınan 17 yaşındaki eşi Emine Yayla'yı öldüren sanığa tahrik indirimi uygulanarak verilen 24 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu.
Yüksek mahkeme, maktuleden sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış olmamasına rağmen sanığın cezasında haksız tahrik indirimi yapılmasının doğru olmadığını hükmederek yerel mahkemenin kararını bozdu.
Evren Mahallesi'nde 12 Kasım 2013'de, S.Y. (25) şiddetinden kaçarak babasının evine sığınan eşi Emine Yayla'yı bıçaklayıp öldürmüştü. Çocuk cinayeti olarak anılan Emine Yayla'nın öldürülmesi ülkede gündem olmuştu. Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, 23 Ocak 2014'de karara çıkmıştı. S.Y'yi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, sanığı en alt seviyede tahrik indirimi uygulayıp 24 yıl hapse mahkum etmişti. Yerel mahkemenin kararı, kadın cinayetlerinin tartışıldığı dönemde ailesi ve sivil toplum kuruluşlarınca tepki almıştı. Emine Yayla'nın ailesinin avukatı Leyla Ekmen Epözdemir, hafifletici neden olarak tahrik uygulanmaması gerektiğini belirterek yerel mahkemenin kararına itiraz etmişti.
Emine Yayla için koruma kararı verilmişti
Dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.Yüksek mahkeme, sanık ile eşi olan maktul Emine'nin 2010 yılı Nisan ayında yaşadıkları birliktelik sonucu Emine'nin hamile kaldığını, bu olayın ayrı bir yargılamaya konu olduğunu, maktulenin evlenme yaşına girmesi üzerine mahkeme izni ile evlendiklerini, maktulenin evlilikten kısa bir süre sonra askere giden sanığın ailesinin yanında yaşadığını, müşterek çocuklarının 2011 de doğduğunu, sanığın askerden dönmesinden sonra ayrı bir eve çıkarak burada yaşamaya başladıklarını, aralarında anlaşmazlıklar çıkması nedeniyle 16 Mayıs 2012 tarihinde maktule hakkında koruma kararı verildiği, sanığın bu kararın gerekliliklerine uymaması sonucu 3 gün süreyle tazyik hapsine tabi tutulduğu, bu süreçte çocuğun velayetinin de maktuleye verildiğini kaydetti.
16 yerinden bıçaklayıp öldürmüştü
Maktuleyi tehdit etmesiyle ilgili hakkında kamu davası açılan sanığın, komşuları olan tanık Y.K. ile eşi arasında ilişki olduğu iddiasında bulunduğunu, ancak bu iddiayı doğrulayan bilgi ve belgenin mevcut olmadığını kaydeden Yargıtay, süreç içerisinde maktuleye ağır hakaretler edip, tehdit dolu ifadeler kullanan sanığın son olarak olay günü kayınpederine ait eve geldiğini, maktulenin konuşmak amacıyla sanığı içeri aldığını, maktuleden kızının velayetini kendisine bırakmasını isteyen ancak olumlu cevap alamayan sanığın, Emine Yayla'yı on altı yerinden bıçaklayarak öldürdüğünün anlaşıldığını ifade eden yüksek mahkeme, maktuleden sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış olmadığı gibi, olaydan hemen önce sanığa hakaret ettiği kabul edilse dahi, bu eylemin, sanığın önceki haksız hareketleri de dikkate alınarak, tahrikte dengenin sanık lehine bozulmasını sağlayacak boyuta ulaşmadığı gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirmeler sonucu yerel mahkemenin sanığın cezasında haksız tahrik uygulayarak eksik ceza tayini yaptığına hükmetti.
Yargıtay 'haksız tahrik indirimi yapılması doğru değil'
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın cezasında haksız tahrik indirimi yapılmasının doğru olmadığını hükmederek yerel mahkemenin kararını bozdu.
Ağırlaştırılmış müebbet cezası almasını bekliyoruz
Emine Yayla'nın ailesinin avukatı Leyla Ekmen Epözdemir, sakaryarehberim.com'a yaptığı açıklamada, Yargıtay'ın kararının kendilerini memnun ettiğini söyledi. Epözdemir, şunları söyledi; "Yerel mahkemenin verdiği karar sonrası açıklama yaparak haksız tahrik indirimi uygulanmasının doğru olmadığını söylemiştik. 'Cinayetlerin önüne geçemeyiz' demiştik. Karar vicdanları sızlatmıştı. Buna itiraz etmiştik. Yerel mahkemeler maalesef kadın cinayetlerinde haksız tahrik indirimleri uyguluyordu. Yargıtay bunun için doğru bir karar verdi. 'Haksız tahrik indirimi yersiz' dedi. Dava yeniden görülecek. Yerel mahkemenin yüksek mahkemenin kararına uyarak ağırlaştırılmış müebbet cezası vermesini bekliyoruz."
Yargıtay'ın bozduğu dava 9 Şubat'ta yeniden görülmeye başlanacak.
Öte yandan sanık S.Y., eşine yönelik cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle yargılandığı davada ise 8 yıl hapse mahkum edilmişti.