Çocuklar Neden Korkar?

Çocukların duygusal gereksinimlerinin karşılanıyor olması onları mutlu eder. Güven duygusunun oluşması için olumlu deneyimlere, başarılı eğitim yöntemlerine ihtiyaç vardır.

Bebeğin yaşamla kurduğu bağla ihtiyaç duyduğu güven duygusunun oluşturmak için anne – babaya düşen görevler vardır. Gelişim dönemleri içerisinde olumlu ve beklenen adımlar ile birlikte zaman zaman yaşanan kriz dönemleride bulunmaktadır.

Kazandırmaya çalıştığımız her türlü becerinin eğitiminde unutulmaması gereken en önemli kısım “Çocukların yetişkinlerin küçük formu” olmadıklarıdır. Konuşmanın akıcı ve anlaşılır kazanılmış olması onların bizim anlatmak istediklerimizin tamamını anlayacakları anlamına gelmez. Zihinsel ve duygusal olarak hazır olmadıkları bir seviyeden öğrenmelerini beklemek uzun ve mantıklı açıklamalar yapmak anlamalarını sağlamayacaktır. Tekrar tekrar sormaktan ya da davranışlarını tekrar etmekten vazgeçemeyeceklerdir. Kazanılmasını beklediğimiz beceri için çocuğun hazır olduğu basamaktan başlayarak ve adım adım ilerlemek kaygılarını azaltacaktır. Kaygısının görülmüyor olması kendisini başarısız hissettirecektir. Zorlayan ebeveyne duyulan öfke ifade edilemediğinde suçluluk duygusu yoğunlaşır. Öfke ve tutturma krizleri, sebepsiz ağlamalar, sınır zorlamalarla karşılaşılır.

Çocukları ile iyi ilişki kurmayı anne – babalık rolleri dışında arkadaş olmak gibi yorumlayan ailelerde sorunların bir çok alanda yaşandığı görülür. Çocukların güvenebilecekleri onları eğiten ve öğreten, sınırları çizen yetişkinlere ihtiyacı vardır. Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmasında yaşanan sorunlar gelişim dönemlerine göre farklılık taşıyabilir. Örneğin; 2.5 yaş dönemi çocukların yoğun olumsuz duygu ve davranışlarının olduğu bir dönemdir. Odasında yapılan değişiklikler annenin uykuya geçerken yanında olmaması, alışılmışın dışındaki sesler, görüntü ve davranışlar korkulara neden olabilir.

Psikolojik gelişim basamakları içerisinde sıklıkla rastlanılan uykuya geçişte anneye ihtiyaç duyma birçok ailenin yaşadığı bir sıkıntıdır.

Çocuklar yürüme ile birlikte dış dünyayı keşfederler. İlgilerini çeken objelere dokunurken onlarla ilgili deneyimler elde ederler. Bu deneyimlerin bir kısmı onu kaygılandırır. Annenin ve kendisinin ayrı bireyler olduğunu anlar. Engellenince öfke duyar. Çocuğun eğitiminde aktif olarak yer alan kişilerin kaygılı yapılarının olması çocuğun kaygılarını da arttırır. Olumsuz öğrenme deneyimleri, kaygılı ebeveyn tutumları, duygusal ihtiyaçlarının anlaşılamaması çocuğun zorlandığı durumlarda rahatlama yöntemleri aramasına neden olacaktır. Uykuya geçişte yanında olmanızı isteyen çocuğunuz daha uzun sürede başarabileceği bu beceriyi sizin odada olmanızla sadece daha kısa sürede gerçekleştirecektir. Kaygısını gideriyor olmanızın rahatlığını keşfeden çocuk bu deneyimi tekrar tekrar yaşamak isteyecektir. Çocuğu kaygıdan uzaklaştıran tutumları günlük yaşantımızda birçok defa tekrarlarız. Koruyucu anne – bağımlı çocuk ilişkisini yaratmak çocuk için kolay ve güvenli bir yöntemdir. Uykuya geçişte zorlanıyor olmak kabul edilebilir bir sıkıntı iken bu sıkıntıyı çözmek için kullanılan yanlış yöntemler bu sürecin uzamasına neden olacaktır. Anne – çocuk ilişkisi ve tutumların değerlendirildiği görüşmelerle gelişme sağlanabilir.

16 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
4cbb36c98722c0a17a53b58a07da021d@