Çocuklarda astımla diş çürüğü arasında ilişki bulundu
Astım hastası çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, mine formasyon genlerinin astım hastası çocuklarda diş çürüğü ile ilişkili olduğu bulundu.
İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı\'nda Dr. Nihan Ergöz tarafından gerçekleştirilen doktora çalışmasında astım hastası çocuklarda astım hastalığı ile diş çürüğünün genetik ilişkisi araştırıldı. Çalışmada astım hastası bireylerde diş çürüğü oluşumunun genetik ve çevresel faktörler ile olan ilişkisi de değerlendirildi.
Çalışmaya, 6-12 yaş arası İstanbul Üniversitesi Diş Hekimligi Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı\'na başvuran 100 sağlıklı çocuk ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediyatrik Allerji ve Gögüs Hastalıkları Bilim Dalı\'na başvuran 100 astımlı çocuk dahil edildi. Bireylerin sistemik ve dental durumları değerlendirilerek genetik inceleme için tükürük örnekleri toplandı. Genetik incelemede, bireylerden elde edilen tükürük örnekleri incelendi. Çalışma sonunda çevresel faktörlerden; ebeveynlerin eğitim durumları, diş yüzeyinde biriken plak varlığı oranları, yüksek risk faktörlerinin görülme oranları, kullanılan ilaçlar ve ilaç kullanım sürelerinin diş çürüğü ile ilişkili olduğu saptandı. Çalışmada, ilk kez diş minesinin oluşumunda yer alan genlerden ameloblastin geninin astım hastası çocuklarda izlenen diş çürüğü ile ilişkili olduğu belirlendi.
Çalışmayı yapan diş hekimi Nihan Ergöz, çalışmada, astım hastası çocuklarda izlenen diş çürüklerinin, genetik ile ilişkili olabileceğini ancak genetiğin yanı sıra çevresel faktörlerin de diş çürüğü oluşumunda etkili olabileceğinin belirlendiğini söyledi. Çalışma sonuçlarına göre, astım hastası çocuklarda genetik olarak diş çürüğü oluşma riski taşıdıklarının bilinmesinin, astım hastası çocukların ağız ve diş sağlığı konusunda daha dikkatli yaklaşım gerektirdiği bilincinin oluşmasını sağlayacağını vurgulayan Ergöz; "Mevcut olan genetik yatkınlığın, dış faktörlerden etkilenerek daha da şiddetlenmesini önlemek amacıyla; ağız hijyenine daha fazla özen göstererek, düzenli olarak dişler fırçalanmalı. Düzenli diş hekimi kontrolünde olunmalı. Koruyucu uygulama yaptırılmalı. Özellikle inhaler (sprey şeklinde kullanılan astım ilaçları) kullanımından sonra mümkünse diş fırçalanmalı ya da en azından su ile ağız çalkalanmalı. Gereksiz inhaler kullanımından kaçınıllması gerekiyor" dedi.
İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı\'nda Dr. Nihan Ergöz tarafından gerçekleştirilen doktora çalışmasında astım hastası çocuklarda astım hastalığı ile diş çürüğünün genetik ilişkisi araştırıldı. Çalışmada astım hastası bireylerde diş çürüğü oluşumunun genetik ve çevresel faktörler ile olan ilişkisi de değerlendirildi.
Çalışmaya, 6-12 yaş arası İstanbul Üniversitesi Diş Hekimligi Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı\'na başvuran 100 sağlıklı çocuk ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediyatrik Allerji ve Gögüs Hastalıkları Bilim Dalı\'na başvuran 100 astımlı çocuk dahil edildi. Bireylerin sistemik ve dental durumları değerlendirilerek genetik inceleme için tükürük örnekleri toplandı. Genetik incelemede, bireylerden elde edilen tükürük örnekleri incelendi. Çalışma sonunda çevresel faktörlerden; ebeveynlerin eğitim durumları, diş yüzeyinde biriken plak varlığı oranları, yüksek risk faktörlerinin görülme oranları, kullanılan ilaçlar ve ilaç kullanım sürelerinin diş çürüğü ile ilişkili olduğu saptandı. Çalışmada, ilk kez diş minesinin oluşumunda yer alan genlerden ameloblastin geninin astım hastası çocuklarda izlenen diş çürüğü ile ilişkili olduğu belirlendi.
Çalışmayı yapan diş hekimi Nihan Ergöz, çalışmada, astım hastası çocuklarda izlenen diş çürüklerinin, genetik ile ilişkili olabileceğini ancak genetiğin yanı sıra çevresel faktörlerin de diş çürüğü oluşumunda etkili olabileceğinin belirlendiğini söyledi. Çalışma sonuçlarına göre, astım hastası çocuklarda genetik olarak diş çürüğü oluşma riski taşıdıklarının bilinmesinin, astım hastası çocukların ağız ve diş sağlığı konusunda daha dikkatli yaklaşım gerektirdiği bilincinin oluşmasını sağlayacağını vurgulayan Ergöz; "Mevcut olan genetik yatkınlığın, dış faktörlerden etkilenerek daha da şiddetlenmesini önlemek amacıyla; ağız hijyenine daha fazla özen göstererek, düzenli olarak dişler fırçalanmalı. Düzenli diş hekimi kontrolünde olunmalı. Koruyucu uygulama yaptırılmalı. Özellikle inhaler (sprey şeklinde kullanılan astım ilaçları) kullanımından sonra mümkünse diş fırçalanmalı ya da en azından su ile ağız çalkalanmalı. Gereksiz inhaler kullanımından kaçınıllması gerekiyor" dedi.
10 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
8eb98cb6af2c696ae9f4ec53748099ec@