Sakarya'da 5 yıl arayla böbrek yetmezliği hastalığına yakalanan iki çocukluk arkadaşı aynı kaderi paylaştı. Diyalize birlikte bağlanan çocukluk arkadaşları yaşadıkları hastalık sürecinde birbirlerine kenetlendi.
Arifiye ilçesinde yaşayan 2 çocuk babası Yavuz Selim Bayrak (50) ile 35 yıllık çocukluk arkadaşı olan Mithat Yanmış (47) 5 yıl arayla böbrek yetmezliği hastalığına yakalanarak aynı kaderi paylaştılar. Yıllardır arkadaşlıklarını sürdüren Bayrak ve Yanmış, zorlu hastalık sürecinde de birbirlerine destek oluyorlar. Çocukluk arkadaşları 10 yılı aşkın süredir birlikte diyalize giriyor.
Yavuz Selim Bayrak, CİHAN muhabirine yaptığı açıklamada, 21 yıl önce böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu ve 19 yıldır diyalize bağlandığını söyledi. Kendisinden 5 yıl sonra çocukluk arkadaşının da aynı şekilde böbrek yetmezliği hastalığına yakalandığını ifade eden Bayrak, arkadaşı ile birlikte aynı kaderi paylaştıklarını vurguladı.
Diyalize bağlanması gerektiğini duyunca 'dünya benim için bitti' dediğini söyleyen Bayrak, "Hastalığa yakalandığımda evli ve 2 çocuk babasıydım. Spor yapmayı ve gezmeyi çok severdim. Güreş sporuyla uğraşıyordum. Diyalize bağlı yaşamaya zamanla alıştım. Beni en çok fiziki düşüş zorladı. Benimle aynı kaderi paylaşan çocukluk arkadaşımla birlikte haftanın 3 günü diyalize giriyoruz." dedi. Bayrak, ailesinin kendisine organ bağışında bulunmak istediğini ancak kendisinin kabul etmediğini sözlerine ekledi.
Bunu Duyduğumda İnanamadım
Çocukluk arkadaşı gibi kendisinin de baş ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede böbreklerinin iflas ettiğini öğrendiğini belirten Mithat Yanmış, hastalığa alışmasının kolay olmadığını dile getirdi.
Zorlu hastalık sürecinde çocukluk arkadaşının kendisine büyük desteği olduğunu kaydeden Yanmış, başından geçenleri şöyle ifade etti: "Belediyenin kilitli parkelerini döşüyorduk. Bir gün baş ağrısı şikayetiyle önce sağlık ocağına başvurdum. Sonuç alamayınca özel bir doktora gittim. Yapılan muayene sonucunda böbreklerimin iflas ettiğini öğrendim. Bunu duyduğumda inanamadım. Daha sonra bir çok yere başvurdum. Ancak tedavisinin olmadığını, organ nakli olmam gerektiğini söylediler. Deprem zamanı İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'ne giderek organ nakli için sıraya yazılmak istedim. 6 ay boyunca tahlil işlemlerimi yaptırdım. Ancak o kadar çok insan vardı ki sıra gelmeyeceğini düşünerek sıraya yazılmaktan vazgeçtim."
Doya Doya Su içmeyi Özledim
Diyalize girdiğinde 94 kilo olduğunu şimdi ise 72 kiloya kadar düştüğünü anlatan Yanmış, en çok doya doya su içmeyi özlediğini söyledi. Diyalize bağlanana kadar böbrek hastaları hakkında fazla bir bilgisinin olmadığını belirten Yanmış, "Bu hastalığa yakalanmadan 3 ay önce hastaneye gitmiştim. Diyalizin ne olduğunu bilmiyordum. Diyaliz Ünitesi'nin içerisinde ne olduğunu merak etmiştim. Ama içeri girmemiştim. 3 ay sonra hastalığa yakalanınca kendimi o ünitenin içinde buldum. Çocukluk arkadaşımla şimdi birlikte diyalize bağlanıyorum. Birbirimize destek oluyoruz. En çok su içmeyi özledim. Çünkü iki diyaliz arasında alacağımız sıvı şeylerin oranı 3 kiloyu geçmemesi gerekiyor. Bu nedenle doya doya su içemiyoruz." şeklinde konuştu.