Çocukluk Arkadaşları, Aynı Kaderi Paylaşıyorlar

Sakarya'da 5 yıl arayla böbrek yetmezliği hastalığına yakalanan iki çocukluk arkadaşı aynı kaderi paylaştı. Diyalize birlikte bağlanan çocukluk arkadaşları yaşadıkları hastalık sürecinde birbirlerine kenetlendi.

Arifiye ilçesinde yaşayan 2 çocuk babası Yavuz Selim Bayrak (50) ile 35 yıllık çocukluk arkadaşı olan Mithat Yanmış (47) 5 yıl arayla böbrek yetmezliği hastalığına yakalanarak aynı kaderi paylaştılar. Yıllardır arkadaşlıklarını sürdüren Bayrak ve Yanmış, zorlu hastalık sürecinde de birbirlerine destek oluyorlar. Çocukluk arkadaşları 10 yılı aşkın süredir birlikte diyalize giriyor.

Yavuz Selim Bayrak, CİHAN muhabirine yaptığı açıklamada, 21 yıl önce böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu ve 19 yıldır diyalize bağlandığını söyledi. Kendisinden 5 yıl sonra çocukluk arkadaşının da aynı şekilde böbrek yetmezliği hastalığına yakalandığını ifade eden Bayrak, arkadaşı ile birlikte aynı kaderi paylaştıklarını vurguladı.

Böbreklerim İflas Etmiş

Baş ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede kendisine böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu dile getiren Bayrak, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ben kalıp ustasıydım. 1988 yılında Düzce'de Otoyol inşaatında çalışıyordum. Bir gün baş ağrısı şikayetiyle hastaneye gittim. Yapılan tahlil sonuçlarında böbreklerimde problem olduğunu söylediler. 2 yıl ilaç tedavisi gördüm. İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gittim. Oradan bir sonuç alamadım. Daha sonra Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gittim. Orada böbreklerimin iflas ettiği ve diyalize girmem gerektiği bana söylendi." 

Dünya Benim İçin Bitti

Diyalize bağlanması gerektiğini duyunca 'dünya benim için bitti' dediğini söyleyen Bayrak, "Hastalığa yakalandığımda evli ve 2 çocuk babasıydım. Spor yapmayı ve gezmeyi çok severdim. Güreş sporuyla uğraşıyordum. Diyalize bağlı yaşamaya zamanla alıştım. Beni en çok fiziki düşüş zorladı. Benimle aynı kaderi paylaşan çocukluk arkadaşımla birlikte haftanın 3 günü diyalize giriyoruz." dedi. Bayrak, ailesinin kendisine organ bağışında bulunmak istediğini ancak kendisinin kabul etmediğini sözlerine ekledi.

<font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399"><strong><font color="#000000">B&ouml;breklerim İflas Etmiş</font></strong> </font><br /><br />Baş ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede kendisine b&ouml;brek yetmezliği teşhisi konduğunu dile getiren Bayrak, yaşadıklarını ş&ouml;yle anlattı: <font color="#333399">&quot;Ben kalıp ustasıydım. 1988 yılında D&uuml;zce'de Otoyol inşaatında &ccedil;alışıyordum. Bir g&uuml;n baş ağrısı şikayetiyle hastaneye gittim. Yapılan tahlil sonu&ccedil;larında b&ouml;breklerimde problem olduğunu s&ouml;ylediler. 2 yıl ila&ccedil; tedavisi g&ouml;rd&uuml;m. İstanbul &Ccedil;apa Tıp Fak&uuml;ltesi Hastanesi'ne gittim. Oradan bir sonu&ccedil; alamadım. Daha sonra Uludağ &Uuml;niversitesi Tıp Fak&uuml;ltesi Hastanesi'ne gittim. Orada b&ouml;breklerimin iflas ettiği ve diyalize girmem gerektiği bana s&ouml;ylendi.&quot;</font>&nbsp;<br /><br /><strong>D&uuml;nya Benim İ&ccedil;in Bitti</strong></font></font> <p><font face="Arial" size="2">Diyalize bağlanması gerektiğini duyunca<strong> 'd&uuml;nya benim i&ccedil;in bitti'</strong> dediğini s&ouml;yleyen Bayrak, <font color="#333399">&quot;Hastalığa yakalandığımda evli ve 2 &ccedil;ocuk babasıydım. Spor yapmayı ve gezmeyi &ccedil;ok severdim. G&uuml;reş sporuyla uğraşıyordum. Diyalize bağlı yaşamaya zamanla alıştım. Beni en &ccedil;ok fiziki d&uuml;ş&uuml;ş zorladı. Benimle aynı kaderi paylaşan &ccedil;ocukluk arkadaşımla birlikte haftanın 3 g&uuml;n&uuml; diyalize giriyoruz.&quot; </font>dedi. Bayrak, ailesinin kendisine organ bağışında bulunmak istediğini ancak kendisinin kabul etmediğini s&ouml;zlerine ekledi. </font></p>

Bunu Duyduğumda İnanamadım

Çocukluk arkadaşı gibi kendisinin de baş ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede böbreklerinin iflas ettiğini öğrendiğini belirten Mithat Yanmış, hastalığa alışmasının kolay olmadığını dile getirdi.

Zorlu hastalık sürecinde çocukluk arkadaşının kendisine büyük desteği olduğunu kaydeden Yanmış, başından geçenleri şöyle ifade etti: "Belediyenin kilitli parkelerini döşüyorduk. Bir gün baş ağrısı şikayetiyle önce sağlık ocağına başvurdum. Sonuç alamayınca özel bir doktora gittim. Yapılan muayene sonucunda böbreklerimin iflas ettiğini öğrendim. Bunu duyduğumda inanamadım. Daha sonra bir çok yere başvurdum. Ancak tedavisinin olmadığını, organ nakli olmam gerektiğini söylediler. Deprem zamanı İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'ne giderek organ nakli için sıraya yazılmak istedim. 6 ay boyunca tahlil işlemlerimi yaptırdım. Ancak o kadar çok insan vardı ki sıra gelmeyeceğini düşünerek sıraya yazılmaktan vazgeçtim."

Doya Doya Su içmeyi Özledim

Diyalize girdiğinde 94 kilo olduğunu şimdi ise 72 kiloya kadar düştüğünü anlatan Yanmış, en çok doya doya su içmeyi özlediğini söyledi. Diyalize bağlanana kadar böbrek hastaları hakkında fazla bir bilgisinin olmadığını belirten Yanmış, "Bu hastalığa yakalanmadan 3 ay önce hastaneye gitmiştim. Diyalizin ne olduğunu bilmiyordum. Diyaliz Ünitesi'nin içerisinde ne olduğunu merak etmiştim. Ama içeri girmemiştim. 3 ay sonra hastalığa yakalanınca kendimi o ünitenin içinde buldum. Çocukluk arkadaşımla şimdi birlikte diyalize bağlanıyorum. Birbirimize destek oluyoruz. En çok su içmeyi özledim. Çünkü iki diyaliz arasında alacağımız sıvı şeylerin oranı 3 kiloyu geçmemesi gerekiyor. Bu nedenle doya doya su içemiyoruz." şeklinde konuştu.

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong><font color="#000000">Bunu Duyduğumda İnanamadım</font></strong><br /><br />&Ccedil;ocukluk arkadaşı gibi kendisinin de baş ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede b&ouml;breklerinin iflas ettiğini &ouml;ğrendiğini belirten Mithat Yanmış, hastalığa alışmasının kolay olmadığını dile getirdi. </font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Zorlu hastalık s&uuml;recinde &ccedil;ocukluk arkadaşının kendisine b&uuml;y&uuml;k desteği olduğunu kaydeden Yanmış, başından ge&ccedil;enleri ş&ouml;yle ifade etti: <font color="#333399">&quot;Belediyenin kilitli parkelerini d&ouml;ş&uuml;yorduk. Bir g&uuml;n baş ağrısı şikayetiyle &ouml;nce sağlık ocağına başvurdum. Sonu&ccedil; alamayınca &ouml;zel bir doktora gittim. Yapılan muayene sonucunda b&ouml;breklerimin iflas ettiğini &ouml;ğrendim. Bunu duyduğumda inanamadım. Daha sonra bir &ccedil;ok yere başvurdum. Ancak tedavisinin olmadığını, organ nakli olmam gerektiğini s&ouml;ylediler. Deprem zamanı İstanbul &Ccedil;apa Tıp Fak&uuml;ltesi'ne giderek organ nakli i&ccedil;in sıraya yazılmak istedim. 6 ay boyunca tahlil işlemlerimi yaptırdım. Ancak o kadar &ccedil;ok insan vardı ki sıra gelmeyeceğini d&uuml;ş&uuml;nerek sıraya yazılmaktan vazge&ccedil;tim.&quot;</font></font></p><p><strong><font face="Arial" size="2">Doya Doya Su i&ccedil;meyi &Ouml;zledim</font></strong></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Diyalize girdiğinde 94 kilo olduğunu şimdi ise 72 kiloya kadar d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anlatan Yanmış, en &ccedil;ok doya doya su i&ccedil;meyi &ouml;zlediğini s&ouml;yledi. Diyalize bağlanana kadar b&ouml;brek hastaları hakkında fazla bir bilgisinin olmadığını belirten Yanmış, <font color="#333399">&quot;Bu hastalığa yakalanmadan 3 ay &ouml;nce hastaneye gitmiştim. Diyalizin ne olduğunu bilmiyordum. Diyaliz &Uuml;nitesi'nin i&ccedil;erisinde ne olduğunu merak etmiştim. Ama i&ccedil;eri girmemiştim. 3 ay sonra hastalığa yakalanınca kendimi o &uuml;nitenin i&ccedil;inde buldum. &Ccedil;ocukluk arkadaşımla şimdi birlikte diyalize bağlanıyorum. Birbirimize destek oluyoruz. En &ccedil;ok su i&ccedil;meyi &ouml;zledim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; iki diyaliz arasında alacağımız sıvı şeylerin oranı 3 kiloyu ge&ccedil;memesi gerekiyor. Bu nedenle doya doya su i&ccedil;emiyoruz.&quot;</font> şeklinde konuştu. </font></p>
15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
77905745e71a2af35c8ce3e28717a1c5@