"Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimi"
CHP Sakarya Milletvekili, Genel Başkan Başdanışmanı Engin Özkoç, “Darbe girişimine karşı zafer, demokrasi ve hukuk zaferine dönüşmedikçe toplumsal barış sağlanamaz. Darbeye kalkışanlar, hukuk içinde ve hukukun üstünlüğü ilkesine uyularak yargılanmalı. Süreç, cadı avına dönüştürülmemeli” dedi.
Özkoç yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz’un, Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe kalkışması olduğunu belirterek, kararlı mücadeleyle tüm sorumluların ortaya çıkarılması ve yargı önünde hesap vermesi gerektiğini söyledi.
“TOPLUMSAL VE SİYASİ TÜM BAĞLANTILAR AÇIĞA ÇIKARILMALI”
Devlette örgütlenmiş, onbinlerce insanı içine alan bir yapıyla karşı karşıya olunduğuna işaret eden Özkoç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Fethullahçı Terör Örgütü’nün toplumsal ve siyasi bütün bağlantıları kesinlikle açığa çıkarılmalı ve yargılanmalı.
Bu mücadele yürütülürken toptancı bir anlayışla hareket edilmemeli; kimin ne ölçüde sorumlu olduğu tespit edildikten sonra ceza uygulanmalı.
Bugün insanlar, yargı hükmü bulunmadan işlerinden ediliyor, evleri boşaltılıyor ve yaftalanıyorlar. Kurunun yanında yaşın da yandığından emin olduğumuz bir süreci yaşıyoruz. İnsanların gerçekten cemaatle bağlantısı olup olmadığı bilinmeden, ne ölçüde sorumlu oldukları tespit edilmeden cezalandırıldıklarını ve hayatlarının karartıldığını görüyoruz. Böyle bir sürecin sonunda masum olduğu anlaşılan insanların mağduriyeti nasıl giderilecek? O insanların, çocuklarının, eşlerinin, anne ve babalarının bugün yaşadıkları mağduriyetleri kim, nasıl ortadan kaldırabilecek?
“HUKUK HEPİMİZE LAZIM”
Ergenekon sürecinde canına kıyan, sağlığından olan insanlarımızı, itibarsızlaştırma süreçlerini, ailelerinin yaşadıklarını unutmadık. Ülke olarak aynı acıları, hukuksuzlukları tekrar yaşamamalı, aynı hatalara düşmemeliyiz.
Hukuk hepimize lazım.
Devlet duyguyla, kinle, öfkeyle yönetilmez.
Her bir insanımızı düşünmek zorundayız. Bugün ortada iş olanağından yoksun, çocuklarının karnını nasıl doyuracağını bilmeyen, evini döndüremeyen binlerce insanımız var. Eşinin masum olduğuna inanan, yüzünü göremeyen, derdini anlatamayan kadınlar, “babam hain değil” diyerek gözyaşı döken çocuklar var.
“SOSYAL PATLAMAYA ZEMİN YARATABİLİR”
Devlet olarak bir mücadele yürütürken toplumun belli alanlarını, buralardaki mağduriyetleri gözardı edemezsiniz.
Aynı ülkede yaşadığımız ve yaşayacağımız insanların maddi manevi tüketilmesi, yakın zamanda telafisi mümkün olmayan sosyal patlamalara zemin yaratabilir.
Biz parti olarak darbeye kalkışanların ve uzantılarının yargılanmasına destek sağlarken, sürecin mağdurlarına da hukuk sınırları içinde aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz.
Bu konudaki düşüncelerimizi ve elimizdeki bilgileri, dün Sayın Valimize aktardık. İktidar milletvekilleriyle de görüşmeler yaptık. Kaygılarımızın ortak olduğunu gördük.
Ülkemizi darboğazdan çıkartabilmek için yöneticilerin, siyasilerin ve vatandaşların elbirliğine ihtiyacımız var.
SAĞDUYU ÇAĞRISI
Halkımıza seslenmek istiyorum; büyük acılar yaşadık, yaşıyoruz, kayıplarımızın sızısı bile henüz dinmedi. Yüreğimizi soğutmak için adalete güvenmek zorundayız. Yapmamız gereken; ne ölçüde suçlu olduğunu bile henüz bilmediğimiz insanları yaftalamak, dışlamak, hırpalamak değil, yargı sürecinin sağlıklı işlemesini sağlamaktır. Sağduyuya ihtiyacımız var. Ancak böyle normalleşebilir, tekrar toplumsal birliğimizi inşa edebiliriz.
Bu duygu ve düşüncelerle sürecin her adımında yer aldığımızın, alacağımızın bilinmesini isterim.
Özkoç yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz’un, Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe kalkışması olduğunu belirterek, kararlı mücadeleyle tüm sorumluların ortaya çıkarılması ve yargı önünde hesap vermesi gerektiğini söyledi.
“TOPLUMSAL VE SİYASİ TÜM BAĞLANTILAR AÇIĞA ÇIKARILMALI”
Devlette örgütlenmiş, onbinlerce insanı içine alan bir yapıyla karşı karşıya olunduğuna işaret eden Özkoç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Fethullahçı Terör Örgütü’nün toplumsal ve siyasi bütün bağlantıları kesinlikle açığa çıkarılmalı ve yargılanmalı.
Bu mücadele yürütülürken toptancı bir anlayışla hareket edilmemeli; kimin ne ölçüde sorumlu olduğu tespit edildikten sonra ceza uygulanmalı.
Bugün insanlar, yargı hükmü bulunmadan işlerinden ediliyor, evleri boşaltılıyor ve yaftalanıyorlar. Kurunun yanında yaşın da yandığından emin olduğumuz bir süreci yaşıyoruz. İnsanların gerçekten cemaatle bağlantısı olup olmadığı bilinmeden, ne ölçüde sorumlu oldukları tespit edilmeden cezalandırıldıklarını ve hayatlarının karartıldığını görüyoruz. Böyle bir sürecin sonunda masum olduğu anlaşılan insanların mağduriyeti nasıl giderilecek? O insanların, çocuklarının, eşlerinin, anne ve babalarının bugün yaşadıkları mağduriyetleri kim, nasıl ortadan kaldırabilecek?
“HUKUK HEPİMİZE LAZIM”
Ergenekon sürecinde canına kıyan, sağlığından olan insanlarımızı, itibarsızlaştırma süreçlerini, ailelerinin yaşadıklarını unutmadık. Ülke olarak aynı acıları, hukuksuzlukları tekrar yaşamamalı, aynı hatalara düşmemeliyiz.
Hukuk hepimize lazım.
Devlet duyguyla, kinle, öfkeyle yönetilmez.
Her bir insanımızı düşünmek zorundayız. Bugün ortada iş olanağından yoksun, çocuklarının karnını nasıl doyuracağını bilmeyen, evini döndüremeyen binlerce insanımız var. Eşinin masum olduğuna inanan, yüzünü göremeyen, derdini anlatamayan kadınlar, “babam hain değil” diyerek gözyaşı döken çocuklar var.
“SOSYAL PATLAMAYA ZEMİN YARATABİLİR”
Devlet olarak bir mücadele yürütürken toplumun belli alanlarını, buralardaki mağduriyetleri gözardı edemezsiniz.
Aynı ülkede yaşadığımız ve yaşayacağımız insanların maddi manevi tüketilmesi, yakın zamanda telafisi mümkün olmayan sosyal patlamalara zemin yaratabilir.
Biz parti olarak darbeye kalkışanların ve uzantılarının yargılanmasına destek sağlarken, sürecin mağdurlarına da hukuk sınırları içinde aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz.
Bu konudaki düşüncelerimizi ve elimizdeki bilgileri, dün Sayın Valimize aktardık. İktidar milletvekilleriyle de görüşmeler yaptık. Kaygılarımızın ortak olduğunu gördük.
Ülkemizi darboğazdan çıkartabilmek için yöneticilerin, siyasilerin ve vatandaşların elbirliğine ihtiyacımız var.
SAĞDUYU ÇAĞRISI
Halkımıza seslenmek istiyorum; büyük acılar yaşadık, yaşıyoruz, kayıplarımızın sızısı bile henüz dinmedi. Yüreğimizi soğutmak için adalete güvenmek zorundayız. Yapmamız gereken; ne ölçüde suçlu olduğunu bile henüz bilmediğimiz insanları yaftalamak, dışlamak, hırpalamak değil, yargı sürecinin sağlıklı işlemesini sağlamaktır. Sağduyuya ihtiyacımız var. Ancak böyle normalleşebilir, tekrar toplumsal birliğimizi inşa edebiliriz.
Bu duygu ve düşüncelerle sürecin her adımında yer aldığımızın, alacağımızın bilinmesini isterim.
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
60039c362c65e93e5c2530cf62693644@